Cumhurbaşkanı Erdoğan düzenlediği bir mitingde, “Sıra Kandil’de sıra Sincar’da” açıklamasını yapmıştı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kandil operasyonu hakkında, “Bunlar büyük operasyondur, seçimle alakalı değil. Ortak karar var, terör kaynağında kurutulmalı. İçeride teröristlerin sığınakları ortadan kaldırıldı. 26-27 kilometrede hat kuruyoruz, Kandil uzak hedef değil. Bu bizim için zamanlama meselesidir, zor değil. Ülke için Kandil'in alınması vazgeçilmezdir. Kandil orada durduğu sürece Diyarbakır özgür değildir” ifadelerini kullanmıştı.
Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Kandil operasyonu hakkında bir yazı kaleme aldı.
Kandil’e yönelik daha öncede operasyonlar yapıldığını belirten Selvi, bu sefer farklı bir operasyon konseptinin olduğunu belirtti.
Selvi, sadece operasyonların yapılmayacağını PKK’nın sökülüp atıldıktan sonra stratejik noktalarına üsler kurulacağını belirtti.
Uzun soluklu bir hareketin olacağını bildiren Selvi, Kandil harekatının 10 Mart’ta sınırlarımız içinde başladığını ifade etti. Selvi, “PKK’nın, Kandil’den Türkiye’ye sızdığı geçiş yolları, üsleri, mühimmat depoları, mayınladıkları alanlar ele geçirilip temizlendi” dedi
Selvi, TSK’nın üç aydır stratejik noktalara üs kurduğunu, geçiş yollarını hazırlayarak Kandil’e doğru ilerlediğini söyledi
Selvi’nin yazısı şöyle:
“Kandil harekâtı yapılacak mı diye boşuna soruyoruz. Kandil harekâtı 3 aydır sessiz sedasız şekilde icra ediliyor. Büyük ölçekli tam 11 bölgesel üs kuruldu. Aman yanıltıcı olmasın. Büyük operasyon henüz başlamış değil. Bunlar ön hazırlıklar. Öyle böyle değil, Kandil’e yönelik büyük bir operasyon hazırlanıyor.
Kandil’de PKK’nın 8-10 kampı bulunuyor. Örgütün beynini Kandil oluşturuyor.
KANDİL’E ÖZEL PLAN
O nedenle Kandil’e yönelik özel bir harekât planı devrede. Kandil savaş uçakları tarafından günlerce vurulacak, topçu atışıyla yumuşatılacak, böylece operasyona hazır hale getirilecek. Operasyon ABD ile koordinasyon içinde yürütülecek. Peki bu işten ABD’nin çıkarı ne? ABD’nin bir süredir PKK ile YPG arasındaki bağı koparmaya çalıştığı söyleniyor. Hatırlarsanız Savunma Bakanı Mattis, Milli Savunma Bakanı Canikli ile görüşmesinde YPG’yi PKK’ya karşı savaştırmaktan söz etmişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da operasyona ilişkin açıklamasında, ”Türkiye, Irak yönetimi, Erbil ve ABD’den oluşan dörtlü ittifak söz konusu” dedi. Anlaşılan o ki İran’la ayrı bir temas yürütülüyor. Çünkü İran’la işbirliği olmadan Kandil operasyonu eksik kalır. Çünkü Kandil’in bir bölümü Irak topraklarında. PKK yöneticileri Cemil Bayık ve Murat Karayılan’ın İran tarafındaki korunaklı alanları kullandığı söyleniyor.
Planlamasından icrasına kadar bu kez farklı bir operasyonla karşı karşıyayız.
1- Örgütün yönetildiği merkez olan, Kandil hedef alınıyor.
2- İlk aşamada Kandil ile Türkiye arasındaki bağlantı koparılıyor. PKK’nın Türkiye’ye geçiş yollarına üsler kurulup, geri tahkimat yapılıyor.
3- Büyük Kandil operasyonu Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarında olduğu gibi iki aşamalı olarak planlanıyor.
4- PKK’nın eğitim, haberleşme, karargâh ve mühimmat depolarının, sığınakların bulunduğu mevkiler günlerce sürecek olan hava operasyonları ile imha edilecek. Örgütün altyapısı imha edilecek.
5- Hava operasyonlarının ardından topçu ateşi desteğiyle kara harekâtının başlaması bekleniyor. Operasyon süresince ihtiyaç duyulduğu anda savaş uçakları ve topçu atışı ile operasyonel birliklere sürekli destek verilmesi planlanıyor.
KANDİL’DE ÜSLER KURULACAK
Bu kez masada farklı bir Kandil planı var. Kandil, PKK’dan temizlendikten sonra şimdiye kadar olandan farklı bir plan uygulanacak. PKK’nın tekrar dönmemesi için Kandil’e geçici üsler kurulacak. Böylece Kandil artık PKK’nın değil, TSK’nın üssü olacak. Başka bir deyişle Kandil’e dikilecek Türk bayrağı orada dalgalanmaya devam edecek. Aynen Cerablus’ta, El Bab’da ve Afrin’de olduğu gibi. Böylece Kandil’in Türkiye’ye tehdit olmaktan çıkarılması amaçlanıyor. Tabii ki Irak’ın toprak bütünlüğüne saygı ve ikili ilişkiler kapsamında.
Bu operasyonun bir de Irak ordusunu ilgilendiren yüzü var. Irak, DEAŞ’la mücadelede başarı sağladı ama DEAŞ yeniden dönecek mi kaygısı sürüyor. Biz de Irak ordusunun DEAŞ’la mücadele kapasitesinin arttırılması için desteğimizi arttıracağız. Çünkü bizim için PKK neyse DEAŞ da o...”
Yorumlar