Kaşıkçı cinayetinde bu hafta ne olacak?

Yazar İbrahim Karagül, Cemal Kaşıkçı’nın öldürüldüğü ana ait ses kayıtlarının yayınlanmaya başlayacağını söyledi.

Kaşıkçı cinayetinde bu hafta ne olacak?
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 11:59
19 Kasım 2018 Pazartesi 13:40

 2 Ekim tarihinde Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na girdikten sonra bir daha çıkmayan ve öldürüldüğü itiraf edilen Cemal Kaşıkçı’nın öldürülme anına ait ses kayıtlarının yayınlanacağı iddia idildi.

 Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül, ‘Bugün ya da bu hafta ses kayıtları yayınlanır.. Suudi sarayında deprem olur, Veliaht’ın işi biter’ başlıklı bir yazı kaleme aldı.

 Karagül’ün yazısı şöyle:

“Sanırım Cemal Kaşıkçı’nın öldürüldüğü an’a, öncesine ve sonrasına dair ses kayıtları bugünden itibaren yayınlanmaya başlayacak.

Çünkü bu vahşi cinayetin talimatının verilmesi, organize edilmesi, hazırlığı ve işlenmesiyle ilgili uluslararası tartışmalar, “yeni kanıtlar”ın ortaya konmasını zorunlu hale getirdi. Bugün ya da bu hafta bu bunun için en elverişli zaman gibi duruyor.

Katillerin kendi aralarındaki konuşmaları, cinayeti işledikten sonra Riyad’la konuşmaları, Veliaht Prens’in emri bizzat veren kişi olduğunu kanıtlayacak diyaloglar, belki Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır istihbaratının olaydaki rolü, hatta İsrail istihbaratının “bilirkişiliği” veya cinayetin ABD ayağına dair bilgiler..

Suudi sarayında depremler yaşanır..

Bu tür bilgiler dünyayı sarsar, bölgede depremlere yol açar, Suudi sarayını altüst eder, bölgesel güç yapılanmasında yepyeni durumlar yaratır.

Olayın başından beri Suudi Veliaht Muhammed bin Selman’ın bu işin patronu olduğunu, emri bizzat onun verdiğini, BAE’li Muhammed bin Zaid’in cinayete ortak olduğunu, şimdi bütün dünyanın Veliaht’ı kurtarmaya çalıştığını, bu amaçla para ve nüfuz kullanımının son limitlerine kadar masada olduğunu yazıyorum.

Veliaht artık kurtarılamaz, bu “örtbas”lar işe yaramaz

Kanaatim hiç değişmedi. İşin varacağı yer burası olacaktır. Suudi Veliaht bu işten kurtulamayacak, ne tür örtbas operasyonları yapılırsa yapılsın, ne tür pazarlıklar denenirse denensin bu kişinin bu şartlarda kurtulması mümkün olmayacak. Dahası ipin ucu Muhammed bin Zeid’e de uzanacak. Bu da önlenebilir bir şey olmayacaktır.

Bugüne kadar, aslında her şey ortadayken; herkes emri kimin verdiğini, Cemal Kaşıkçı’yı kimin öldürdüğünü, katillerin kime bağlı olduğunu, Suudi Veliaht’ın bizzat bu vahşetin mimarı olduğunu bilmesine rağmen, olayı örtbas etmeye çalıştı. Suudi ve Turump yönetiminin olayın üstünü örtmeye çalıştığını, ABD-İsrail-S. Arabistan ve BAE ekseninin Suudi Veliaht’ı “kurtarma” yönünde hem pazarlık hem de bir karartma uyguladıklarını biliyoruz.

Katar ve FETÖ bile pazarlık konusu. Mesele o kadar büyük çünkü…

Veliaht Muhammed’i kurtaralım da bedeli neyse ödeyelim, Katar veya FETÖ dâhil, her pazarlığı masaya sürelim noktasına geldiler. Şu an 15 Temmuz saldırısının arkasındaki güçler, harıl harıl Prens Muhammed’i kurtarmaya, bölgede kurulan yeni “şer ekseni”ni kurtarmaya, kendilerince belirledikleri “yeni Ortadoğu tasarımı” plânını ayakta tutmaya çalışıyorlar.

Başaramazlarsa çok büyük bir plân boşa çıkacak. Bugüne kadar Yemen’den Irak ve Suriye’ye, Mısır’dan Somali’ye, İran’dan Türkiye’ye bütün örtülü, kirli dosyaları ortaya çıkacak. İşte o zaman, meselenin sadece Kaşıkçı cinayeti olmadığını, çok daha vahim şeyler olduğunu, bölgemizin imhasına neden olacak büyük bir yıkım projeleri olduğunu göreceğiz.

 

‘Büyük kötülük’le savaşıyoruz. Yüz yıl önce karşımızdaki cephe onlar

Bu haliyle, aslında bizim tartıştığımız sadece Cemal Kaşıkçı değil. Onlar bütün bölgeyi hedef alan Kaşıkcı cinayeti kadar vahim senaryonun temsilcileri ve biz bunları açığa çıkarmaya çalışıyoruz. Onlar bölgesel bir savaşın peşinde, Türkiye ile hesaplaşmanın peşinde, Türkiye içinde yeni darbe senaryolarının peşinde, bazı bölge ülkelerinde yeni iç savaşlar peşinde, ABD-İsrail-İngiliz tezlerini coğrafyaya dayatmanın peşinde, buna karşı duranları yok etmenin peşinde.. Biz bütün bunları biliyoruz.

Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın karşısında kim varsa şimdi o cephe yeniden kuruldu ve iki Veliaht, Muhammed bin Selman ve Muhammed Bin Zaid bu cephenin bölgesel üstlenicileri. Yüz yıl önce coğrafyayı mahvedenler yeni bir yıkım projesi uyguluyorlar ve ana hedefleri de Türkiye.

Coğrafyada çok radikal gelişmelere tanık olacağız

Öyleyse bizim için mesele sadece vahşi bir cinayetle sınırlı değil. Biz, ülkemizin ve coğrafyamızın yarınlarını düşünerek bu işin üzerine gidiyoruz. Bir tür yeni “istilâ” projesine karşı durmaya çalışıyoruz. Durmaya da devam edeceğiz.

Kaşıkçı cinayeti üzerinden küresel ölçekte, özellikle bölgemizde çok yoğun güçler çatışmalarına tanık oluyoruz. ABD ve Suudi Arabistan’ın veya arada bazı ülkelerin pazarlıklarından sonuç çıkmadı. Türkiye, ilk gün nerede durduysa aynı yerde durmaya devam etti.

Ne olursa olsun, bu cinayet ve arkasından başlayan tartışmalar, bölgenin siyasi tarihinde, güç yapılanmasında, özellikle S. Arabistan’da radikal değişikliklere yol açacak. Çünkü cinayet üzerinden müthiş güçler hesaplaşması izliyoruz ve bu hiçbir şekilde sonuçsuz kalmayacak, ciddi değişikliklere yol açacak.

Peki Trump neden panikte? Çünkü damadı da işin içinde

 

Trump neden panikte? Çünkü Muhammed bin Selman ve BAE’li Muhammed bin Zaid arasındaki ilişkinin üçüncü ayağı bizzat kendi damadı Jared Kushner... Bu üçlü Kudüs için o gizli pazarlığı yürüttü. Bu üçlü Türkiye’yi bütün bölgeden silmeye çalıştı. Bu üçlü bugün hâlâ Türkiye’ye yönelik bütün örtülü operasyonları yürüten, içeride birilerini harekete geçirmeye çalışan isimler. Bu üçlü S. Arabistan’ı İsrail’e mahkûm etti. Bu üçlü Mekke ve Medine konusunda da gizli pazarlıklar yaptı.

Kaşıkçı cinayeti ABD’de bile iç hesaplaşmaya dönüştü. Trump muhalifleri ipin ucunu yakaladı, olayda Trump’ın damadının rolünü hissetti ve alabildiğine saldırıyor.

Bu hafta çok kritik, Veliaht’ın işi bitti…

CIA’nın “Emri Veliaht verdi” bilgilendirmesi, Trump’ın “Bu Salı Kaşıkçı’yı kimin öldürdüğü netleşecek” açıklaması bütün bu hesaplaşmalar için bu haftanın kritik olacağına işaret ediyor.

Bir de Türkiye, ses kayıtlarını yayınlamaya başlarsa işte o zaman Veliaht Muhammed için yolun sonu görünmüş olacak. Eğer Suudi yönetimi, bu halde bile Veliaht’ı azletmez, geri çekmezse ülke olarak çok acı çekeceğini şimdiden söylemiş olalım.

Suudi 15 Temmuz’u: ‘Karşı Darbe’ başladı…

Bence Veliaht’ın işi bitti. Veliaht’la birlikte kardeşinin de cinayetin içinde olduğuna dair söylentiler var. Suudi yönetiminde çok ciddi bir sarsıntı yaşanabilir. Veliaht’la başlatılan iç darbe süreci, Suudi 15 Temmuz’u bu aşamadan sonra bir “Karşı Darbe”ye dönüşebilir.”

Ama buraya bir not daha bırakalım:

-BAE’li Muhammed Bin Zaid devre dışı kalmadan bu bölgede hiçbir şey değişmez. Bütün bu işlerin patronu odur. Biz, onu yazmaya, tartışmaya, kötülüklerini ortaya sermeye devam edeceğiz.”

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar