Türkiye’de uzun süredir tartışma konusu olan Siber Güvenlik Kanunu, TBMM Genel Kurulu’nda yapılan oylamayla resmen kabul edildi. 102’ye karşı 246 oyla yasalaşan kanun, siber güvenliğin milli güvenliğin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgularken, veri güvenliği, cezai yaptırımlar ve yerli teknoloji kullanımı gibi konularda önemli düzenlemeler içeriyor. İşte yeni yasayla ilgili bilmeniz gerekenler ve hayatımıza etkileri…
Siber Güvenlikte Yeni Kurallar ve Cezalar
Siber Güvenlik Kanunu, Türkiye’nin siber uzaydaki milli gücünü koruma altına almayı hedefliyor. Kanuna göre, siber saldırı düzenleyen veya bu saldırılar sonucu elde edilen verileri siber uzayda bulunduranlara 8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilecek. Ayrıca, yetkili mercilerin talep ettiği bilgi, belge, yazılım, veri veya donanımı vermeyenler ya da bunların alınmasına engel olanlar 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 500 günden 1500 güne kadar adli para cezası ile karşı karşıya kalacak. Sır saklama yükümlülüğünü ihlal edenler veya görevini kötüye kullananlar için ise 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
Yerli ve Milli Teknolojiye Öncelik
Kanunda dikkat çeken bir diğer madde ise siber güvenlikte yerli ve milli ürünlerin kullanımına öncelik verilmesi. Bu adım, Türkiye’nin siber güvenlik altyapısını güçlendirmeyi ve dışa bağımlılığı azaltmayı amaçlıyor. Kritik altyapı ve bilişim sistemlerinin korunması, güvenli bir siber uzay oluşturulması ise yasanın temel hedefleri arasında yer alıyor.
Kişisel Veriler ve Ticari Sırların Kaderi
Kişisel veriler ve ticari sırlar konusunda da önemli düzenlemeler yapıldı. Kanun kapsamında elde edilen bu tür veriler, erişim gerekçesinin ortadan kalkması halinde resen silinecek, yok edilecek veya anonim hale getirilecek. Bu madde, özel hayatın gizliliği ve veri güvenliği konusundaki endişelere yanıt olarak öne çıkıyor.
Siber Güvenlik Kurulu Kimlerden Oluşacak?
Siber Güvenlik Kurulu, yasanın uygulanmasında kilit rol oynayacak. Kurul; Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı, Savunma Sanayii Başkanı ve Siber Güvenlik Başkanından oluşacak. Bu yapı, siber güvenlik politikalarının koordineli bir şekilde yürütülmesini sağlayacak.
Tartışmalar ve Değişiklikler
Kanun, meclise sunulduğundan beri veri güvenliği, ifade özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği gibi konularda eleştirilere maruz kalmıştı. Gelen tepkiler üzerine bazı maddelerde değişiklikler yapıldı. Örneğin, kurul başkanına arama, kopya çıkarma ve el koyma yetkisi veren ifade metinden çıkarıldı. Ayrıca “veri sızıntısı” ifadesi, daha spesifik bir şekilde “siber güvenlikle ilgili veri sızıntısı” olarak değiştirildi.
Siber Güvenlikte Yeni Bir Sayfa
Siber Güvenlik Kanunu, siber güvenlik çalışmalarının kurumsallık, süreklilik ve sürdürülebilirlik temellerine dayandırılmasını hedefliyor. Tedbirlerin, hizmet ve ürünlerin tüm yaşam döngüsü boyunca uygulanması esas alınacak. Kanun, tüm kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişileri siber güvenlik politikalarının uygulanmasında sorumlu tutuyor.
Türkiye, bu yasayla siber uzayda milli güvenliğini güçlendirme yolunda önemli bir adım atmış oldu. Ancak, yasanın uygulanma süreci ve getireceği etkiler, önümüzdeki dönemde kamuoyu tarafından yakından takip edilecek.
Yorumlar