Fransız asıllı Martin Fugate isimli kimsesiz bir adam, 1820'de Kentucky'nin doğusundaki sakin bir kasaba olan Troublesome Creek'e yerleşmeye karar verdi. 

Eşi Elizabeth Smith ile birlikte yepyeni bir hayata adım atmak isteyen Martin Fugate'nin dertli olduğu bir durum vardı; cildi adeta Şirinler Köyü'nün bir mensubuymuş gibi masmavi renkteydi. Genetik bir rahatsızlığı olan Martin ve eşi Elizabeth'in tam yedi çocuğu oldu ve bu çocuklardan dört tanesi tıpkı Martin'inki gibi mavi bir ten rengi ile doğdu. Peki, Martin'in bu ilginç rahatsızlığının altında ne gibi sebepler yatıyordu?

Toplum tarafından dışlandıkları için Troublesome Creek'te gözlerden uzak bir hayat yaşamak isteyen Fugate ailesi, bu ilginç ten renkleri sebebiyle çoğunlukla akraba evliliğine yönelmişlerdi.

Fugate ailesinin ve akrabalarının, ten renkleri dışında herhangi bir sağlık problemi yoktu, hatta çoğu 90'lı yaşlarında bile oldukça sağlıklıydılar. Tek sıkıntı, dış görünüşleri sebebiyle ailenin yaşadığı utanç ve aşağılanma duygusuydu. Toplum onları tuhaf bulduğu için izole bir hayat yaşamayı tercih ediyorlardı. Örneğin, Martin ve Elizabeth'in oğlu Zachanian, teyzesiyle evlenmişti. Dışarıdaki insanlara kapalı bir hayat yaşayan ve akraba evliliği yapan Fugate ailesi, bu sayede mavi ten rengine sebep olan genetik bozukluğun gelişmesine de ön ayak olmuş oldu.

Fugate ailesinin varlığından uzunca bir süre haberdar olunmadı. Olunsa bile şehir efsanesi olarak anılmaya devam ettiler, ta ki 1975 yılında Benjamin Stacy adlı bir bebek dünyaya gelene kadar...