Toplum tarafından dışlandıkları için Troublesome Creek'te gözlerden uzak bir hayat yaşamak isteyen Fugate ailesi, bu ilginç ten renkleri sebebiyle çoğunlukla akraba evliliğine yönelmişlerdi.
Fugate ailesinin ve akrabalarının, ten renkleri dışında herhangi bir sağlık problemi yoktu, hatta çoğu 90'lı yaşlarında bile oldukça sağlıklıydılar. Tek sıkıntı, dış görünüşleri sebebiyle ailenin yaşadığı utanç ve aşağılanma duygusuydu. Toplum onları tuhaf bulduğu için izole bir hayat yaşamayı tercih ediyorlardı. Örneğin, Martin ve Elizabeth'in oğlu Zachanian, teyzesiyle evlenmişti. Dışarıdaki insanlara kapalı bir hayat yaşayan ve akraba evliliği yapan Fugate ailesi, bu sayede mavi ten rengine sebep olan genetik bozukluğun gelişmesine de ön ayak olmuş oldu.
Fugate ailesinin varlığından uzunca bir süre haberdar olunmadı. Olunsa bile şehir efsanesi olarak anılmaya devam ettiler, ta ki 1975 yılında Benjamin Stacy adlı bir bebek dünyaya gelene kadar...
Benjamin, Martin ve Elizabeth'in beşinci kuşaktan torunlarıydı ve tıpkı Martin gibi mavi ten rengiyle doğmuştu. Bebeği gören doktor ve hemşireler, bu sıra dışı durumu nasıl açıklayacaklarını bilemedikleri için bebeği kasabanın dışında, şehir merkezinde bulunan bir hastaneye sevk ettiler. Benjamin'in büyük annesi durumdan haberdar olunca, doktorları ailenin genetik rahatsızlığı ile ilgili bilgilendirdi. Benjamin, mavi tenli ailenin genetik mirasını damarlarında taşıyordu.