MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu.
Devlet Bahçeli’nin konuşmasından başlıklar şöyle:
“Necmettin Yılmaz 23 yaşındaydı. Siverek'te öğretmenlik yapıyordu. 16 Haziran 2017'de Pülümür Karayolu'nda PKK'lı teröristler tarafından aracı kurşunlandı ve yakıldı. Hayatının baharında şehit edildi. Şenay Aybüke Yalçın 22 yaşındaydı. 9 Haziran 2017'de memleketine dönerken PKK'lı teröristler tarafından şehit edildi. Hiçbir suçları hiçbir günahları yoktu. Tertemiz hayalleri, hedefleri vardı.
Uzaktan eğitim öğretim yoluyla yeni bir dünyanın kapıları hızla açıkmaktadır. Önemli olan buna nasıl ayak uyduracağımız konusunda akıl ve bilgi ile ele almaktır. Bu salgının risk ve tehditlerini bütün yönleri ile kavrayıp avantaja çevirmek için kolları sıvamak zorundayız. Lehine çevirmenin yollarını bulmalıyız. Salgının hepimizi derinden etkilediği bir dönemde öğretmenlerimizin sorunlarını, ülkemizin sorunlarından ayrı tutmamız mümkün değildir.
Milli Eğitim Bakanımız ve bakanlık çalışanlarının gayretleri bizi ziyadesiyle mutlu etmektedir. Hepsini tebrik ediyorum.
Gözle görülmeyecek kadar küçük bir virüs dünyayı alarma geçirmiştir. Virüsün bulaşma hızı artış göstermiştir. Daha önce tecrübe etmediğimiz bir durumla karşı karşıya kaldığımız aşikardır. Sağlık Bakanlığımız tüm imkanları ile çalışmalarını gerçekleştirmektedir. Hükümet durumun farkındadır, işi sıkı tutmaktadır.
Ekrem İmamoğlu'na sert tepki: Virüs kadar tehlikeli
Hiç kimse başına buyruk hareket etmemelidir. Özensizliğin, herkes ve kendimiz açısından maliyeti ileri düzeyde olacaktır. Bilim Kurulu'nun tavsiyeleri ve Sağlık Bakanlığı açıklamaları dışında hiçbir değerlendirmeye kulak asılmamalı. Vaka ve vefat sayıları ile korku yaratacak, ipe sapa gelmez görüş paylaşanların samimiyetleri tartışmalıdır. İBB Başkanı'nın vefatlarla ilgili Sağlık Bakanlığı'nı tekzip eden açıklamalarının itibar edilecek hiçbir yanı yoktur. Siyasi çıkar peşinde koşup devlet ile vatandaş arasında güvensizlik oluşturmaya çalışmak gafilce bir anlayıştır. Belediye işlerinden başka her şeye dil uzatan bu kendini bilmezin maksadı nedir. Yoksa CHP zihniyeti virüsün bulaşma hızından memnun mudur? Yalan bilgilerin paylaşıldığını ima etmek virüs kadar tehlikelidir.
"MHP VE AK Parti millet eseridir"
Cumhur İttifakı ile ilgili akla hayale sığmayan dedikoduları ibretle takip ediyoruz. Cumhur İttifakı'nın kolonlarının çatırdağını söyleyenlerden tutun da bu dönüşte MHP'ye yer yok diyenlere kadar pek çok şey söylenmiş. Bazıları da gelişmeler bir rota değişikliğine işaret ediyor diyecek kadar akıl noksanlığını ispat etmiştir. Korkak bir kalem sahibi, "Recep Tayyip Erdoğan Bahçeli'yi harcar, Bahçeli de Recep Tayyip Erdoğan'ı" diyebilecek kadar kendinden geçmiştir. Çünkü bunların canı böyle istiyor. MHP ile AK Parti, iki kahraman millet eseridir. Biz harcarsak sadece hainleri harcarız. Cumhur İttifakı, siyaseti pazarlık üzerine inşa etmemiştir. Cumhurbaşkanımızla hukukumuz Türkiye düşmanlarının kafalarının alamayacağı kadar tutarlı, ilkeli, karşılıklı hürmet ve muhabbete dayalıdır. Kara kediler başka yerde dolaşsın. Cumhur İttiakı, Türkiye'nin yegane umududur. Cumhur İttifakı yaşayacaktır, reformları bir bir hayata geçirecektir.
"Herkes adam oldu, bir sen adam olamadın”
Zillet melanettir, vasi arayışındadır. CHP'nin Dış Politikalardan Sorumlu olan eski büyükelçinin verdiği mülakat Türkiye'ye vurulmak istenen paslı zincirin ta kendisidir. Türkiye'nin terörle mücadele yasasının uluslararası standartlara getirilmesini istiyor. Kapalı Maraş'ın açılmasını desteklemediklerini söylüyor. Kürt sorunu çözülmez ise Abdullah Gül'ün geçmişte söylediği gibi dışarıdan dayatılacağını söylüyor. İşbirlikçi Serok Ahmet ise bize Kürtçe cevap veriyor. Ah Serok Ah bırak özgüveni de, herkes adam oldu bir sen adam olamadın. Bu gidişle olabileceğin de yok.
"Alaatin Çakıcı benim dava arkadaşımdır"
Alaatin Çakıcı benim dava arkadaşımdır. Şehidimizin oğludur. Vatan ve millet sevdalısıdır. Üstüne atılı suçların cezasını 20 yatarak ödedi. Ülkücüden mafya, mafyadan da ülkücü olmaz. Alaattin Çakıcı'nın bu ülkeye nasıl hizmet ettiğini bilenler bilir. Bilmeyen kendi gibi bilir. Çakıcı bebeklere kurşun sıkmadı, yollara mayın döşemedi, millete ihanet etmedi, askere kurşun sıkmadı. Kılıçdaroğlu, mafya görmek istiyorsa birlikte anayasa hazırladığı teröristlerin suratlarına dikkatle baksın. Kılıçdaroğlu sokağa çıkmaya korkarken, onlar 31 diplomatımızı şehit eden Asala terör örgütünün peşine düşmüşlerdir.Kılıçdaroğlu bunlardan anlamaz. Kılıçdaroğlu'na göre Selahattin Demirtaş iddianameleri şeref madalyası olarak taşıyabilecek, Akşener'in evine kahvaltıya gidebilecektir. Selahattin Demirtaş mafya değil midir? Bu terörist Demirtaş'ın taraftar kazanması hayra alamet değildir.
“Terör propogandasını açık açık yapmıştır”
Siyaset eskisi bir şahsın Demirtaş'a güzelleme yapması çarpıklık ve ahmaklıktır. Bu suçluyu övmek, ihanete yataklıktır.Devran kitabının okunmasını isteyen bu şahıs terör propogandasını açık açık yapmıştır. Devran kitabını yazan Demirtaş teröristtir. Emzikli bebeklerin öldürülmesini, hamile kadınların kurşunlanmasını nasıl izah edeceksin? Aslına mı dönüyorsun! Devranları bırak da Mehmetleri oku. Özgürlükçü düşünelim diyor, demek istiyor ki teröristler serbest kalsın. Neyin özgürlüğü, elinde silahla dağda gezene özgürlük değil, devletin demir yumruğu lazımdır.
Türk gemisine hukuksuz müdahale
Gemimizin saatlerce güzergahından mahrum bırakılması, gemi personeline müdahale edilmesi skandaldır. Bayrak devletinden izin alınması kuralı çiğnenmiştir. Gerekli nota acilen zaman kaybetmeksizin verilmiştir. Türkiye kimseye eyvallah etmez, bu olayı kınıyorum.”
Yorumlar