Emniyet birimlerinden edinilen bilgiye göre, Gazi Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi Tekstil Tasarımı 2. sınıf öğrencisi Şule Çet, eğitim masraflarının bir bölümünü karşılamak için Çağatay Aksu’nun da ortak olduğu işyerinde yarı zamanlı çalışmaya başladı. İşyerine sonradan ortak olan kişi, Çet’in işine son verdi.
Aynı zamanda asistanlığını da yaptığı Çağatay Aksu ise Çet’i arayarak, “Yeni ortağımızla konuşuruz, yeniden işe dönersin, ofiste buluşup, konuşuruz” diyerek 28 Mayıs tarihine randevu verdi. Çağatay Aksu ile Şule Çet, o gün Çankaya’daki bir plazanın 20. katındaki ofiste buluştu. Sabah saat 04.00 sıralarında ise Çet, 20. kattan düşerek öldü.
Plazadaki sır
Çet’in ölümünün ardından Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlatırken, polis ise hem olay yerindeki delileri hem de plazadaki güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Görüntülerden, Çet’in Çağatay Aksu ile yanlarında bulunan 2 erkek B.Y. ve T.K. ile birlikte saat 23.54’te plazaya girdikleri, gece saat 01.30 sıralarında B.Y. ile T.K.’nin plazadan ayrıldığı, Çağatay Aksu. ile Çet’in ise orada kaldığı belirlendi.
"Adam bana takmış"
Çet’in intihar mı ettiği yoksa cinayete mi kurban gittiği araştırılıyor. Polis, tanık olarak Çet’in ev arkadaşının da ifadesine başvurdu. Çet’in gece 01.48 gibi ev arkadaşını aradığı, “Şimdi ben içeriye geçiyorum, beni ara ve acil gelmem gerektiğini söyle” dediği, ev arkadaşının kendisini aradığı öğrenildi. Bu görüşmeden 12 dakika sonra saat 02.00 sıralarında ise Çet’in ev arkadaşına, “Buradan çıkamıyorum, adam bana takmış. Bırakmıyor, keşke gelmeseydim” diye mesaj attığı da ortaya çıktı.