Murat Bardakçı: Tek Parti döneminde mum yakmak da yasaktı

Tarihçi yazar Murat Bardakçı bugünkü yazısında tek parti dönemine ati belgeleri yayımladı. Bardakçı, tek parti döneminde mum yakmanın bile yasak olduğunu söyledi.

Murat Bardakçı: Tek Parti döneminde mum yakmak da yasaktı
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 11:58
12 Kasım 2018 Pazartesi 11:17

Habertürk yazarı Murat Bardakçı, tek parti dönemine ait daha önce yayımlanmamış belgeleri yayımladı. Bardakçı, yazısının başlığında "Tek Parti zamanında yasak olan sadece Türkçe ezan değildi; hem Müslümanlar, hem de diğer dinlerin mensupları çok sıkı takip altındaydı!" ifadelerini kullandı.

Bardakçı’nın yazısı şöyle:

“CHP’nin Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz ezanın Türkçe okunmasını isteyince kıyamet koptu. Yılmaz disiplin kuruluna sevkedilmesi üzerine lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na demediğini bırakmadı, karşılıklı suçlamalar ile cevaplar birbirini takip etti, derken milleti yıllarca ikrah ettiren ve bundan 68 sene önce tarihe karışmış olan “Türkçe ezan” derdi de böylece durup dururken yeniden gündeme geldi…

 

Bugün burada ezanın Arapça okunmasının yasak olduğu senelerden kalma bazı belgelere yer veriyorum… Ankara’da, Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nde bulunan bu belgeler, ilk defa burada yayınlanıyorlar…

Yine burada devletin 1930’lu ve 40’lı senelerde uyguladığı dinî alandaki yasakların Arapça ezan okuma ve kamet getirme ile sınırlı kalmadığını, izinsiz dinî eğitimin şiddetli şekilde takip edildiğini, Alevî vatandaşların âyin yapmalarının da suç sayıldığını, hattâ diğer dinlerin mensuplarının bile bazı yasaklamalarla karşı karşıya bulunduklarını gösteren daha başka belgeler de yeralıyor…

 Devletin o senelerdeki din politikasının temeli sadece Müslümanlar’ı değil, Türkiye’de mevcut diğer dinleri de kontrol altında tutmaya dayanıyordu! Meselâ, Türk vatandaşı olan Yahudiler’in de izinsiz dinî eğitim vermeleri yasaklanmış ve çocuklarına İbranice okutan Yahudi vatandaşlar mahkemeye sevkedilmişler, hattâ bu ailelerin evde Fransızca öğretmeleri bile suç olarak görülmüştü! Kontroller ve yasaklamalar bu kadarla da sınırlı kalmamış, Türkiye’de yaşayan ama Türk vatandaşı olmayan papazlar bile takip edilmiş, meselâ Edirne’deki İtalyan Konsolosluğu’nda görevli bir papaz ile din dersi verdiği çocukların gizlice fotoğrafları çekilmiş ve İçişleri Bakanlığı bütün bu takibatın neticesinden Cumhurbaşkanlığı’nı da haberdar etmişti!

Mum yakmak bile yasaktı!

Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nde mevcut böyle dosyalar dolusu belgenin yanısıra Cumhurbaşkanlığı’na her ay sunulmuş “dirlik ve düzenlik raporları” da bulunuyor ve illere göre ayrı ayrı düzenlenen bu raporlarda yeralan hadiselerin ekseriyetini “Arapça ezan”, “Arapça kamet”, “çocuklara Kur’an okumayı öğretmek”, “âyin yapmak” gibi “suçlar” teşkil ediyor. Hattâ, halkın evliya türbesi kabul ettiği mekânlara mum dikmesi bile suç olarak görülüyor ve mum yakarken yakalananlar da adliyeye sevkediliyorlar!

 Bu belgeleri yayınlarken, daha önce de temas ettiğim bir hususa tekrar dikkat çekmem gerekiyor:

Belgelere konu olan hadiselerin, yani senelerce devam etmiş olan yasakların, takiplerin, tutuklamaların ve mahkeme safahatının hiç de hoş hatıralar olmadığını söylememe zaten gerek yoktur ve bütün bunlar tarihimizin bir döneminin gerçekleridir!

Bugün bize düşen o devirlerde olup bitten herşeyi tarafsız ve doğru şekilde öğrenmek ama bunu yaparken tarihî meseleleri artık hayatta olmayan kişilerle hesaplaşma ve kurumlarla da didişme vasıtası olarak kullanmamaktır! Gerçi bir zamanlar devletin böyle ceberut davranışları yüzünden daha birçok alanda sıkıntılar yaşanmış, üzüntüler ve hattâ büyük azaplar da çekilmiştir ama olan olmuş, biten bitmiştir; şimdi o günler ile hesaplaşmaya kalkışmak hiddeti ve kamplaşmayı arttırmaktan başka bir işe yaramaz!

Üstelik ezanı Türkçeleştirip Arapça okunmasını yasaklayan ve bu yasağı senelerce en şiddetli şekilde uygulayıp takip etmiş olan partinin lideri bugün şartlar ve mecburiyetler karşısında “Arapça ezan dinimizin bir değeridir. …Dünyanın her yerinde de ezan Arapça okunur ve ezana saygı gösterilir” demek mecburiyetinde kaldıktan sonra hesaplaşmaya artık hiç lüzum yoktur!

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar