YANLIŞ: Cinsellik için erkeğin mutlaka
sertleşmesi gerekir.
DOĞRU: Bu da oldukça yaygın bilinen bir yanlıştır. Cinsel birlikteliğin
gerçekleşmesi için erkeğin sert olmasına gerek yoktur.
YANLIŞ: Erkek
sertleştiğinde boşalmalıdır.
DOĞRU: Erkek sertleşince hemen cinsel ilişkiye girilmesi
inancı, cinselliğin bir görev olarak yaşanması algısından ve ‘Ya sertliğimi
vajinaya girmeden kaybedersem’ kaygısından kaynaklanır. Bu nedenle sertleşme
olunca hemen cinsel ilişkiye girilmeye çalışılır. Bu durum boşalma üzerindeki
denetimi de olumsuz yönde etkileyebilir, erken boşalmaya yol açabilir. Oysa
telaşsız bir rahatlık içinde derin derin nefes alıp vermek, hazza odaklanmak,
kişiye boşalma denetimini de sağlayacaktır.
YANLIŞ: Erkeğin
sertleşme güçlüğü iktidarsızlığın habercisidir.
DOĞRU: Cinsel ilişki başlayıp sonlanana kadar erkekte ve
kadında cinsel haz ve uyarılma aynı şekilde gelişmez. Zaman zaman dalgalanmalar
olur. Erkekte sertleşme hemen ortaya çıkmayacağı gibi süre sonra sertliğin
azalıp artması da yaşanabilir. Bunlar son derece doğal süreçlerdir ancak erkekler
sertleşmenin azalması ile panik yaşar. Bu durum başaramama korkusunu doğurur ve
sorunun süreklilik göstermesine neden olabilir.
YANLIŞ: Erkekler sadece cinsel organından zevk alırlar.
DOĞRU: Erkeklerin cinsel hazzı sadece cinsel organından aldığı
doğru bir bilgi değildir. Kadın veya erkek fark etmeksizin insan bedeni sinir
ağları ile örülmüştür. Bir erkeğin cinsel hazzı cinsel organda yoğunlaşmış
olabilir ama tıpkı kadındaki gibi göğüs uçlarından haz alabilir. Üstelik zevk
bedende dolaşır. Cinsellik de bedende dolaşan hazzın karşılıklı aranması
sürecidir. Önemli olan partnerlerin birbirlerinin haz noktalarını keşfetmesi ve
zevki bedende aramasıdır.