Kılıçdaroğlu: Türkiye bu anlaşma ile Suriye rejimini resmen tanıyor

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasına kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlayarak başlayan Kılıçdaroğlu, "Kadınlar, hep beraber 8 Mart'ı kutluyorsunuz. Kadın kırsalda tarlada çalışır, kentte de çalışır. Kız çocuklarının eğitim görmesi lazım. 8 Mart'ta emekçi kadınlar kendi günlerini kutlamak isterler. Bunu yaparken saldırmazlar... İstanbul'da da kadınlar yürümek istedi. Yasak getirildi. Niye yasak getiriyorsun? Yasak getirdiğin zaman Türkiye demokrasisi gelişmiş mi olacak? Yasakçı zihniyetlere ve yasağa karşıyız" dedi.

Yalova'daki yolsuzluk

Yalova Belediyesi'ndeki yolsuzluk iddialarına ilişkin olarak Kılıçdaroğlu, "Vefa Salman iki kere seçildi. Kimin oylarıyla Yalovalıların oylarıyla yapıyor. Kendisini halkın oylarıyla yenemedikleri için bu yola giriyorlar. Doğrudur bir yolsuzluk var. O yolsuzluğu saptayan bir memur. Bunun ardından belediye başkanı suç duyurusunda bulunuyor. Ardından belediye başkanı suçlanıyor. Milletin iradesi ortaya çıkmışsa o irade yerine getirilmeli. Bu doğru değil" dedi.

Meclis'teki kavga

Meclis'te yaşanan kavga hakkında konuşan CHP lideri, "Sayın Erdoğan'ın belli kelimeleri kullanarak bana hakaret etmesini kabul etmiyorum. Grup Başkanvekilimiz aynı cümleleri kullandı. Biz parlamentoda kavga istemiyoruz. Herkes düşüncelerini anlatabilsin" ifadelerini kullandı.

Türkiye'yi Suriye'de yalnız bıraktılar

Suriye'de yaşanan gelişmelere değinen Kılıçdaroğlu, "Bizim Suriye'de ne işimiz var' dedik. Bataklığa girmiş olduğunuz andan itibaren sorunu çözme yetkinizi kaybediyorsunuz. Suriye sınırını yabancı bir devlet gelip kiralasaydı, bugün Türkiye'nin durumu ne olurdu? CHP, o kararları iptal ettirmeseydi bugün o bataklık hangi düzeye ulaşırdı? Neden Büyük Ortadoğu Projesi'ne soyundunuz? ÖSO'yla senin ne işin var? Neden bu işe soyunuyorsun? Biz ÖSO'nun hamiliğine soyunduk. Para verdik, silah verdik, eğittik. Bizi Suriye bataklığına sokanlar, sonra bizi yalnız bıraktılar" diye konuştu.

Erdoğan-Putin görüşmesi

Moskova'daki İdlib görüşmesini değerlendiren CHP lideri şunları söyledi:

"Putin 'sizin askerleriniz olduğunuz bilmiyorduk' demesinin ardından Erdoğan'ın ne dediğini merak ediyorum. Erdoğan hiçbir şey söylemiyor. Sonunda bir anlaşmayı imzaladılar. Birinci sonucu şu; ortada bir ateşkes yok. Askeri faaliyet durdurma kararı var. Böylece sorun biraz daha ileri atılıyor. İkinci sonuç, Türkiye bu anlaşma ile Suriye rejimini resmen tanıyor. Üçüncü sonuç, Türkiye Suriye'nin toprak bütünlüğünü kabul ediyor. Dördüncü sonuç, terörizmle mücadele. ÖSO ne olacak? Beşinci sonuç, yaşadığımız sorunun Suriye'nin öncülüğünde ve sahipliğinde çözüleceğini kabul ettik. Altıncı sonuç, M4 ve M5 karayollarının açılması. Yedinci sonuç, Suriye hava sahasının açılması sadece Rusya'nın kabul edilmesiyle olacak. HTŞ anlaşmalara uymayacağını açıkladı.

26 Şubat'ta Sayın Erdoğan, 'Bugün Suriye ile olan 911 km sınırımızın ötesinde verdiğimiz her mücadeleyi yarın kendi topraklarımızda bugünkünden 10 kat 100 kat büyük yürütmek zorunda kalacağız' diyor. Sormak lazım, sen neden oradaki terör örgütlerine destek verdin? Neden hamiliğine savundun? Yarın Türkiye'ye gelirlerse bela olmayacaklar mı? Dokuzuncu sonuç, gözlem noktaları geri çekilmeyecek. Anlaşmada Esad'ın da görüşü alındı. Onuncu sonuç, gözlem noktalarındaki kuşatma kalkmıyor. Onbirinci sonuç, tampon bölge söz konusu değil."

Ağrıma gidiyor

Kılıçdaroğlu, Moskova'daki toplantı için, "Ömer Çelik ve Mahir Ünal ne işleri var orada? Parti devleti dediğimiz bu" dedi.

Putin ile görüşme öncesi Türk heyetinin bekleme videosu hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, "Ağrıma giden Putin'in el işaretiyle bizimkileri çağırması. Dışişleri Bakanını görüyorsunuz ter basmış, dosyayı yelleç gibi kullanıyor. Bir görüntü var içimi acıtıyor. Biri havaya, biri yana bakıyor, biri kravatıyla oynuyor. Yanlış mı yanlış, haksızlık mı haksızlık. Hak ediyorlar mı hayır. Bunu asla kabul etmiyorum ve doğru bulmuyorum. Bunu biz söyledik yapmadılar, Putin önlerine koydu imzaladı" ifadelerini kullandı.

Uçakta diyor ki, 'Ateşkese en çok Kılıçdaroğlu üzülecek' diyor. Niye üzüleyim, bunu ben söyledim zaten" diye karşılık verdi.