Türkiye'nin Oscar'a aday olarak gönderdiği 24 Türk filmi

Türkiye, 1963 yılından bu yana Oscar'a 23 film gönderdi. Şimdilerde de 24. film olarak Ayla filmi Oscar'a aday olarak gönderilecek. İşte o 24 film...

Türkiye'nin Oscar'a aday olarak gönderdiği 24 Türk filmi - Sayfa 1

1. Susuz Yaz (1963)

Konu: Film susuzluk ve kadınsızlık temasını işler. Necati Cumalı'nın avukatlık yaptığı yıllardaki gözlemlerine dayanan bu psikolojik - toplumsal filmde çiftçi Osman (Erol Taş) arazisinde çıkan suyu kendi başına sahiplenmek ister, ancak suya ihtiyaçları olan diğer köylüleri karşısına alır. Bu çatışmada hapse düşen kardeşi Hasan'ın (Ulvi Doğan) karısı Bahar'a da (Hülya Koçyiğit) göz koyar.cAyrıca film Berlin Film Festivali'nde büyük ödül olan Altın Ayı'yı kazanmış ve Türk sinema tarihinde uluslararası ödül kazanan ilk film olmuştur.

1 24
 
Türkiye'nin Oscar'a aday olarak gönderdiği 24 Türk filmi - Sayfa 2

2. Uçurtmayı Vurmasınlar (1989)

Konu: Annesinin mahkumiyeti nedeni ile hapishanede büyümek zorunda kalan Barış, bütün mahkumların neşe kaynağıdır. Ama siyasi mahkumlardan biri olan İnci ile arasındaki yakınlık diğer bütün mahkumlarla olandan çok farklıdır. Küçük Barış ile İnci arasında gelişen bu sevgi dolu dostluk, hapishane duvarlarını bile delen koskoca bir dünya yaratmalarını sağlayacaktır.


2 24
 
Türkiye'nin Oscar'a aday olarak gönderdiği 24 Türk filmi - Sayfa 3

3. Piano Piano Bacaksız (1990)

Konu: Küçük Kemal, 1940'ların İstanbul'unda eski bir konakta fakir, aç ama sevgiyle yaşayan mutlu insanları anımsayabildiğince anlatır. Konağın bahçesindeki kuyuya düşen ışık, onların yaşamını bir sihir gibi değiştirebilecek midir? İmece, dayanışma, saygı ve sevgi... Artık kaybolmaya yüz tutmuş bu kavramları anımsayanlar,  "sadece sevgiden oluşan bir dünya içinde yaşamak ne büyük mutluluktu"  diyebilecekler midir?  Piano Piano Bacaksız , 1991 yılında İstanbul Film Festivali  En İyi Yönetmen ödülüne layık görülmüştü.


3 24
 
Türkiye'nin Oscar'a aday olarak gönderdiği 24 Türk filmi - Sayfa 4

4. Mavi Sürgün (1993)

Konu: Film Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın (nam-ı diğer Halikarnas Balıkçısı) sürgün edildiği Bodrum'daki ilk yıllarının öyküsüdür.

I. Dünya Savaşı yıllarında, eşlerini görmek için firar eden, bazı asker kaçaklarının yargılanmadan kurşuna dizilmelerini anlatan yazısı yüzünden Cevat Şakir Kabaağaçlı, İstiklal Mahkemesi'nde yargılanır ve 3 yıllığına Bodrum'da kalebentliğe mahkum edilir. Nazlı bir gül gibi yetiştirildiği İstanbul ortamından kopartılıp kendi halinde bir Ege kıyı kasabasına gönderilir

4 24