Kılıçdaroğlu: Vatandaş bunu soruyor, nereye gitti bu para?

CHP lideri Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasında 6,8 büyüklüğündeki Elazığ depremiyle başlayan Kılıçdaroğlu, "Elazığ ve Malatya'da depremde hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralılar da sağlıklarına kavuşur ve evlerine bir an önce dönerler. Bütün arzumuz can kaybının olabildiğince olmamasıdır" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Her yılbaşı yeni bir yılı kutlamak üzere güne başlıyoruz. Ocak ayının bu bağlamda dünyada da önemli bir ay olduğunu biliyoruz. Yeni başlangıç diye insanlık huzur içinde adım atmak istiyor. Onat Kutlar, Yasemin Cebenoyan, Metin Göktepe, Hrant Dink, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy ve Gaffar Okan bir ocak ayında öldürüldü. Kimisi eserleriyle, kimisi yazılarıyla, kimisi birikimiyle topluma önder kişilerdi. Terör bu insanları aramızdan ayırdı" diye konuştu.

Osman Kavala Davasına değinen CHP lideri, "819 gündür hücrede. Haksızlık yapıldığını herkes biliyor. En son AİHM 'Bu kadar da olmaz' dedi, 'Osman Kavala'nın tahliye edilmesi gerekir" dedi.

"Gelecek kaygısı olmayan, güven içinde yaşayan bir toplum olmak istiyoruz"

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Anayasa devletin omurgasını belirliyor. Devlet bakidir ama devleti yönetmek üzere partilere halk yetki verir. Bu 1921'den beri böyle. Kayıtsız şartsız egemenlik milletinse, o zaman demokrasiyi güçlendirmek; devleti topluma hizmet eder hale getirmek gerekiyor. Bizim ülkemizin güzel insanları var. Bizim ülkemiz dünya coğrafyasında en güzel yerde. Malatya ve Elazığ'da yaşanan deprem dolayısıyla pek çok insan birlikte olmanın örneklerini verdi. Peki talebimiz ne? Talebimiz; birlikte yaşamak istiyoruz. Huzur içinde yaşamak istiyoruz, barış içinde yaşamak istiyoruz. Gelecek kaygısı olmayan, güven içinde yaşayan bir toplum olmak istiyoruz. Adaletli bir devlet istiyoruz. Ve tabi, herkesin işi, aşı olsun istiyoruz. Anneler çocuklarını güven içinde okula göndersinler. Bir gelecek kaygısı olmasın istiyoruz. Çalışan herkes alınterinin karşılığını almalı, bunu istiyoruz. Mutfaklarda yangın olmasın, bereket olsun. Üniversitelerimiz bilgi üretsin istiyoruz. Kimse inancından, kimliğinden ötekileştirilmesin istiyoruz. Farklı düşündü diye kimse cezalandırılmasın istiyoruz. Temiz bir çevre istiyoruz.

"Benim vergimi, benim vatanım ve benim insanım için kullanacaksın"

Bunlar gerçekleşsin diye böyle bir toplumu inşa etmek istiyoruz. Askerlik bugünü ve yarını güvence altına almak demektir. Devlet adaletle yönetilsin istiyoruz. Siyasetçi devleti adaletle yönetmek zorunda. Hepimiz vergi veriyoruz. Bizim yapmamız gereken önemli bir şey daha, devleti yönetirken vatandaştan zora dayalı vergi alınmamalı. Hayatın her alanında vergi vardır. Bizden alınan verginin hesabı verilmiş değil. Her vatandaşın 'Ben vergi veriyorum, paramı nereye harcadın' diye sorma hakkı var. Ben bunu öğrenmek zorundayım. Benim vergimi, benim vatanım ve benim insanım için kullanacaksın. 'Bana soramazsın' diyor iktidar. O zaman niye oradasın?"

Deprem vergisi ile neler yapıldığını soran CHP lideri Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"17 Ağustos 1999'da büyük Marmara Depremi'ni yaşadık. Rahmetli Ecevit, Ankara'dan İstanbul'a gidemedi. Rahmetli Ecevit deprem vergileri dediğimi yasayı çıkardı. ek gelir, ek kurumlar, ek motorlu taşıtlar, özel iletişim vergisi alındı. Büyük ölçüde yaralar sarıldı. Başbakanlık internet sitesinde nerelere harcandığı bilgisi veriliyordu. 2004 yılında ek vergiler kalktı, özel iletişim vergisi kalıcı hale getirdi. 2004-2019 arası toplanan deprem vergisi 65 milyar lira, 34 milyar dolar. Bu bizim ödediğimiz vergi. Malatya ve Elazığ'da bir olayla karşılaştık, çok sayıda insanımız hayatını kaybetti. Vatandaş haklı olarak, '17 yıldır iktidarsınız, deprem vergisi alıyorsunuz. Can kaybını önlemek için neler yaptınız' diye bir vatandaş soruyor. Vay efendim nasıl sorar. Şunu, şunu, şunu yaptık desene. Ne diyorlar, 'Şimdi bu soru sorulur mu?' Nereye gitti bu para? Vatandaş bunu soruyor. Nereye gitti bu para?"