Adana'da Cumhuriyet savcısı, polisin ağustos ayında yakaladığı ve Suriye'den bombalı eylem yapmak için Türkiye'ye giriş yaptığını belirlediği Elif K. (25) ile Suriye uyruklu Halim M. (26) hakkındaki soruşturmayı tamamladı.
Teröristler için "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme ve resmi belgede sahtecilik," suçlarından ise 17 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan Elif K'nin, terör örgütüne nasıl katıldığı ve planlanan eylemlere ilişkin verdiği bilgiler iddianamede yer aldı.
Terör örgütüne HDP kanalıyla katılmış
Elif K. ifadesinde, Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesi Ömerli köyünde 2014'te düzenlenen etkinliğe katılmak için HDP Ankara İl Başkanlığı'na gittiğini belirtti. Buradan yaklaşık 60 kişiyle Ömerli köyüne gittiklerini anlatan Elif K, otobüsteki bir kişinin kendilerini Suruç'ta bir eve götürdüğünü, daha sonra başka biri tarafından Suriye'nin Derik bölgesinde YPG'li teröristlerin tedavi gördüğü beş katlı bir binanın alt katına götürüldüklerini aktardı.
"30 kişilik grupla Kandil'e gittik"
Daha sonra 30 kişilik bir terörist grubuyla Kandil bölgesine gönderildiklerini vurgulayan Elif K, şöyle devam etti: "Bana Kandil kampında 'Zerya' kod adı verildi. Birtakım örgütsel eylemlerin konu alındığı kitaplar okutularak örgütün özel kuvvetler birimine seçilmem sağlandı. Örgütün sabotaj okulunda, metropolde fedai türü eylemler için özel kuvvetler kadın komutanlığı tarafından eğitici olarak görevlendirildim. Bu okulda hücre şeklinde tekli ve gizli olarak sabotaj türü eğitimler vermeye başladım. Ayrıca örgüt kamplarında kanas ve tabancalı suikast eğitimleri aldım."
"Sahte kimlik üretiyorduk"
Terörist Elif K., örgütün patlayıcı eğitiminin Gare kampında çeşitli saldırı videoları üzerinden gerçekleştirildiğini, 5 ay boyunca elektronik düzenekler ve patlayıcılar konusunda da bilgilendirildiğini aktararak, "2017 yılı temmuz ayında Zap alanında bulunan özel kuvvetlere bağlı sahte evrak düzenleme okuluna gönderildim. Bu okul yer altında bulunuyordu ve sadece benimle birlikte bir kadın görevliydi. Sahte evrak düzenleme okulunda çok sayıda sahte kimlik, ehliyet ve ikamet belgesi düzenliyorduk. Bu birime örgüt mensuplarının sahte kimlik bilgileri küçük notlar halinde geliyordu. Örgüt, eylem hazırlığı için bizden hızlı bir şekilde sahte kimlik belgeleri üretmemizi istiyordu" ifadesini kullandı.
"Kimse kimseyle konuşmazdı"
Metropolde fedai türü eylem yapmak için yoğunlaşma eğitimi aldığını da ifade eden sanık Elif K. ifadesine şöyle devam etti: "Örgütün Gare alanında bulunan yoğunlaşma akademisinde eğitim aldım. Bu akademide yer altı mangaları vardı. Eylem amacında olan her bir kişi için ayrı ayrı odalar vardı. Burada kimse başka bir eylemcinin yüzünü görmüyordu. Her hücre kendi yoğunlaşması için odasına çekilir, kimseyle konuşmazdı.
"Üç ay yoğun kampa katıldım"
Odalardan kesinlikle dışarı çıkılmaması için yiyecek maddeleri vardı. Bu odalara çekilen örgüt mensuplarına tablet içinde daha önceden indirilmiş yoğunlaşma eğitimi için kullanacağı videolar izletilirdi. Tablette daha önceden eylem yapmış teröristlerin konuşmaları ve filmler bulunuyordu. Ayrıca yoğunlaşma eğitimi için ciltler halinde örgütsel kitaplar okutuluyordu. Ben bu kampta yaklaşık 3 ay boyunca yoğunlaştım."
"Boş arazide bombayı denedik"
Yoğunlaşma eğitiminin 2019 haziran ayında bittiğini belirten Elif K, Ekin isimli örgüt mensubu tarafından kendisine görevlendirme yapıldığını dile getirdi. Elif K. eylem için boş arazide deneme yaptıklarını ifade ederek "Ekin, eylemde kullanacağım mühimmatın nitrometan ve anilin karışımlı olduğunu ve hedefimin büyük turizm yerleri olduğunu söyledi. Bana yaklaşık 150 miligram nitrometan ve anilin karışımlı maddeyi cam şişe içinde verdi, 'bu malzemeyi gittiğin yerde deneyeceksin' dedi. Boş araziye çıktık ve el yapımı fünye ve uzaktan kumandalı elektrik devresiyle patlatmayı gerçekleştirdik" şeklinde bilgiler aktardı.
"Verilen bilgileri kafama yazdım"
Derik bölgesinde YPG'nin Avrupa sorumlusu olan Şervin kod adlı örgüt mensubunun eylem için kendisine 5 bin dolar verdiğini belirten terörist, itiraflarını şöyle sürdürdü: "YPG'li 'Şervin' bana yanında bulunan dizüstü bilgisayarda 'Zerya' isimli bir klasör içerisinde hedef olarak seçebileceğim yerlere ait fotoğrafları gösterdi. Bu görüntüler bana örgütsel müzikler eşliğinde izletildi. Şervin bana görüntüleri iyice incelememi hedeflerin buralar olabileceğini ve inisiyatifin bende olduğunu söyledi. Ayrıca Mersin'in Silifke ilçesi Gülnar yolu üzerindeki bir arazide bulunan ve eylemde kullanmam gereken kimyasal maddelerin olduğu cephane yerinin tablet üzerinden haritasını verdi. Ayrıca bu tablet içinde Mersin'in haritası vardı. Cephaneyle ilgili hiçbir yere not almadım, bilgiyi kafama yazdım."
"Saldırıdan sonra Yunanistan'a kaçacaktım"
Elif K. örgüt üyesi Şervin tarafından kendisine Türkiye'de kullanmak üzere iki sahte kimlik verildiğini dile getirdi. Kurye aracılığıyla kaçak yollardan Suruç'a geçtiğini belirten Elif K. şunları kaydetti:
"Bir süre sonra Gaziantep'e geçtim ve Mersin'e gitmek için otobüs bileti aldım. Örgüt, ses getirecek eylemi Antalya ya da Mersin'de gerçekleştirmemi istedi. Ben de eylemi Mersin'de gerçekleştirmeye karar verdim. Mersin'i gezecek ve turizm eksenli bir hedef belirleyecektim. Mersin merkezde bir hedef bulamazsam Silifke'de eylem yapacaktım. Şervin bana cep telefonum üzerinden Arapça 'çok şirinsin' şeklinde yazarsa ben de onun mesajına 'şükran' yazarsam hedef yerimin Mersin merkezi olduğu, Arapça 'islemu' şeklinde yazarsam hedef yerimin Silifke olduğunu anlayacaktı. Yapacağım keşif sonrası saldırı eylemini uzaktan kumandalı araç sistemi, çalar saat sistemi veya oda spreyi sistemi üzerinden hazırlayacağım düzenekler üzerinden yapacaktım."
"Para ve malzemeleri örgüt verdi"
Elif K, eylem sonrası irtibata geçeceği kurye aracılığıyla Yunanistan'a kaçacağı bilgisini vererek, "Şervin bana şifreli bir telefon numarası vererek kaçakçıya kendi adımı Hacı Nova olarak tanıtmam gerektiğini söyledi. Eylemi gerçekleştirmek için yola çıktığımda Adana'ya kadar uygulama noktalarına takılmadım. Fakat Adana'da güvenlik noktasında yakalandım. Bana Türkiye'de gerçekleştireceğim bombalı eylem için para ve malzemelerin tamamı örgüt mensupları tarafından verildi" ifadesini kullandı.
Yorumlar