11 yıldır süren ve halen devam eden soruşturma ve dava dosyalarındaki karmaşa, bir arpa boyu yol alınamamasına yol açıyor.
Yaşadıklarıma rağmen okuduklarım beni hâlâ şaşırtabiliyor, tıpkı 2007'da katledilen Hrant Dink cinayetini araştırmanın başlangıcında gibi hissediyorum kendimi.
2021'in ilk yazısında da Yazıcıoğlu dosyasına devam edeceğim. Çünkü 25 Mart 2009 günü kendisini taşıyan helikopterin düşmesi, iddialara göre düşürülmesi sonucu yanındaki beş kişiyle hayatını kaybeden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu dosyasında 11 yıl sonra yeni bir boyuta geçildi. Üst düzey bazı kamu görevlilerinin sanık olduğu Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ndeki yargılamada savcılık 221 sayfalık ana, 81 sayfalık ek mütalaasını verdi. Öte yandan Kahramanmaraş Savcılığı da 10 Aralık 2020 tarihli 96 sayfalık yeni bir iddianame hazırladı.
İtirafçı FETÖ'cü her şeyi anlattı
Her iki kurumun çalışmaları, Yazıcıoğlu'nun ölümü öncesi gelişmelerde, ölümü ve ölümü sonrası soruşturmaların karartılmasında Fetullahçı Terör Örgütü'nün istihbarat ve yargıdaki uzantılarının rollerini ortaya koyuyor.