MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bahçeli’nin açıklamaları şöyle;
“Türkiye deprem felaketiyle bir kez daha yüzleşmiştir. Türkiye sınırına yakın bir bölgede meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki sarsıntı yine acı ve yıkıma yol açmıştır. Ülkemiz deprem tehlikesiyle karşı karşıyadır. Depremle yaşamayı öğrenmek durumundayız. Ancak depreme teslimiyeti, felaketlere boyun eğmeyi de aklımızdan geçirmemeliyiz.
Hanau saldırısı
Almanya'nın Hanau şehrinde neo-Nazi hayranı bir katil ortalığı kana bulamıştır. 5'i Türk vatandaşı olmak üzere 10 kişiyi katletmiştir. Almanya'da bugüne kadar 30'a yakın vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. İnsan hakları, düşünce hürriyeti, demokrasi ve hoşgörüde mangalda kül bırakmayan Avrupa'da faşist damarların kabarması çarpıklıktır. Türk milleti ırkçılığa, yabancı düşmanlığına kapalı ve uzaktır. Hiç kimse bize parmak sallamaya kalkmamalıdır. Sözde gelişmiş devletlerin amaçları bellidir. Tarih boyunca Türk milletine ırkçı tutumlar olmamıştır. Kimse bize medeniyet dersi vermeye kalkışmamalı. Türk milliyetçiliği milli birlik ve kardeşliğin ebedi fikriyatıdır. Türk milliyetçiliğini kim ya da kimler karalıyorsa zalimlerle iş tutan köksüzlerdir. Bizim kökümüz sağlamdır. Irkçılık bu kökü kurutacak baldıran zehridir.
Hocalı katliamı
Hocalı dinmeyen çığlıktır. Hocalı'nın yaraları derindir. 28 yıldır Dağlık Karabağ'ın Hocalı kasabası milli yüreklerde sancıdır. Burası kadim bir Türk yurdudur. Hukuken Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ 28 yıldır Ermenistan işgalindedir. 1826'da Karabağ hanlığını işgal eden Rusya, bölgede Ermeni nüfusunu artırmaya teşvik etmiştir. Elbette kurt kurtla it itle dolaşacak, emel birliği yapacaklardır. 613 soydaşımız Hocalı'da şehit edilmiştir. 1275 soydaşımız esir alınmıştır. Hocalı katliamı büyük yankı uyandırmıştır. 1 milyon Azerbaycan Türkü işgal edilen topraklardan göç etmiştir. Dağlık Karabağ'ın istilası dünyanın gözü önünde vuku bulmuştur. Dağlık Karabağ inim inim inlemektedir. Hala 1993 Mart ayında, Ermenilerin saldırısına kadar uluslararası toplum tepki bile göstermemiştir. Ermeni zulmü çağrılara riayet etmemiştir. Hocalı'da uluslararası hukukun soykırım, saldırı, insanlığa karşı suçlar alenen işlenmiştir. Hocalı Türk'tür, Dağlık Karabağ Türk'tür, Azerbaycan Türk'tür.
İdlib'deki saldırılar
Türkiye olağanüstü bir süreçten geçmektedir. İdlib, fokur fokur kaynayan bir kazana dönüşmüştür. Rusya destekli rejim güçlerinin hain saldırıları devam etmektedir. 20 Şubat'ta İdlib'de Rus savaş uçaklarının saldırısında 2 kahramanımız şehit düşmüştür. Hüznümüzü tarif edecek kelimeler boğazımızda düğümlenmektedir. Elbette şehitlerin ölmediği inancındayız. Dökülen kanların yerde kalmayacağını biliyoruz. Türk milleti kutlu varlığında üstün bir meziyete haizdir. Türk vatanının muazzam teminatları kahramanlarımıza ne yapsak azdır. Kahraman evlatlarımız İdlib'de beka savunmamızı icra ederken dualarımızla onlarladır.
“Zalim Esad döktüğü kanların bedelini ödeyecektir”
İdlib'de altı çizilmesi gereken muamma rejim güçlerinin gözlem noktalarının gerisine çekilip çekilmeyeceğidir. Rusya Dışişleri Bakanı dün yaptığı açıklamada, tansiyonun nasıl düşürüleceği konusunda görüşmeye hazır olduklarını belirtmiştir. 5 Mart'ta 4'lü İstanbul zirvesinin toplanacağının açıklanması İdlib'in seyrini değiştirme ihtimali taşımaktadır. Sayın Erdoğan'ın İdlib'e harekatı an meselesi olarak değerlendirmesi, Rusya'nın bunu en kötü senaryo tanımlaması sonrası gergin bekleyiş sürmektedir. Karadan rejim güçleri, havadan Rus jetleri ölüm yağdırmaktadır. İdlib pek çok şeye gebedir. Türk askeri işgal amaçlı, dayatmacı anlayışla değil, Soçi Mutabakatı çerçevesinde bulunmaktadır. İdlib'de ateşkesin sağlanabilmesi, Soçi kararlarının tatbikine bağlıdır. Aksi takdirde İdlib patlayacak, zalimler kaçtıkları yere kadar kovalanacaktır. Zalim Esad döktüğü kanların bedelini ödeyecektir.
Rusya'nın Türkiye'ye karşı Suriye'nin arkasında durması akla ziyandır. Putin'in ikili oynaması, önce Sayın Erdoğan'a sarılırken, Esad'ı kucaklaması doğru değildir. İdlib'deki sıcak çatışma ve gerilim ikliminin vardığı domates yüklü TIR'ların sınırda bekletilmesine yol açıyorsa, samimiyetsizlik artmıştır demektir. Türkiye'nin İdlib'deki varlığı hakkıdır, haklıdır. Esad rejimi ile Rusya'nın Hama'da 369 sivilin ölümüne neden olmaları hangi vicdana sığacaktır. Biz kuzu olup baş eğmeyiz. Bozkurt olur zalimleri tepeleriz.
MHP'nin yörüngesini tayin merci, orak-çekiçle yıllarını heba edenlerin değildir. Bizim yörüngemiz bellidir. Bizim yörüngemiz Türk milleti ve Türk vatanıdır.
HDP kongresi
Hafta sonunda PKK'nın yan kolu HDP'nin 4'üncü kongresi yapılmış, yaşanan rezillikler vicdanları rahatsız etmiştir. Üst HDP, altı PKK olan kongre ortamında İstiklal Marşı okunmamış, teröristlere saygı duruşunda bulunulmuştur. Fren tutmayan eş başkan hendek ve barikat terörüne atıf yapmıştır. CHP'nin Serok partine üst düzey temsilci göndermeleri, parti kuracağı söylenen bir eski bakanın mesaj göndermesidir. HDP'nin CHP'ye yönelik siyasi nikahımızı ulu orta ilan edelim çağrısı duyulmuştur.
Serok Ahmet'in PKK özlemi, Babacan'ın HDP sevdası, Kılıçdaroğlu'nun bölücülük arayışı vatana ihanettir. Bunlardan ne köy olur ne kasaba. Cumhuriyet Savcıları HDP'nin bölücü kongresi için tahkikata başlamalıdır. Herkes aklını başına alsın. Bu ülke sahipsiz değildir.
Ozan Ceyhun tartışması
MHP, Cumhur İttifakı'nın parçasıdır. Biz hükümet ortağı değiliz. Siyasi sorumluluğumuz da bulunmuyor. Bu kapsamda idari tasarruflar hükümetin tekelindedir. Sayın Cumhurbaşkanı'nın onayı ile Avusturya Cumhuriyeti nezdinde büyükelçi tayin edilmiştir. Atamayla büyük bir eleştiri sağanağı başlamıştır. Büyükelçinin bir ülkücü katili olduğu iddiası gündeme taşınmıştır. Sadece şehidimiz Mustafa Erol değil, binlerce şehidimiz asla unutulmamıştır. Merhum şehidimizin katilinin kim veya kimler olduğu resmi olarak bilinmeden, sosyal medyadan pusu kuran, bize dava öğretmeye çalışan art niyetli kişilerin varlığı da teker teker açığa çıkmıştır. Soros konuşulurken, MHP tartışılmaya başlanmıştır. Şehidimizin hakkını korumak bizim için namus meselesidir. Herkes işine bakmalıdır. Bizim Viyana Büyükelçiliği'ne atanan şahısla hiçbir ilgimiz yoktur, sorumluluk hükümetindir. MHP'ye sosyal medyadan istikamet çizilemez. Siyasi irademizi, davamızın ilke ve istikbalini 5'inci sınıf dedikodu mekanından belirleyemeyiz."
Yorumlar