Yazar Deniz Zeyrek, 2019 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefet kulislerinde konuşulan seçim projelerini köşesinde taşıdı.
Muhalefetin yeni bir Ekmeleddin vakası yaşamak istemediğini söyleyen Zeyrek’in ‘Muhalefetin konuştuğu formül: ‘Başkan ve yardımcılarıyla geçiş koalisyonu’ başlıklı yazısı şöyle:
“Daha önce birkaç kez muhalefet ittifakının aday çıkmazını yazmıştım.
İki maddede bir kez daha kısaca özetleyeyim:
- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ikinci tura kalacak muhalif adayın muhafazakâr, milliyetçiler ve Kürtlerden de oy alması gerekiyor. Sosyal demokrat bir adayın CHP tabanı dışından oy alması zor olabilir.
- CHP, kendi tabirleriyle Ekmeleddin İhsanoğlu vakasını tekrar yaşamamak için “ortak aday” işine girmeyecek ve ikinci tura büyük ihtimalle CHP’nin adayı kalacak.
Bu iki unsur 2019’da karşımıza 5 adaylı bir yarış çıkaracak. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan partisinin, MHP’nin ve BBP’nin adayı olacak. CHP kendi adayını çıkaracak. Meral Akşener İYİ Parti adayı olacak. Saadet Partisi de bir adayla boy gösterecek. 2014 seçimlerinde en yüksek üçüncü oyu almayı başaran HDP’nin de bir adayı olacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç ile birlikte AK Parti’nin kurucularından olan Abdüllatif Şener, Cumhuriyet’ten Ayşe Sayın’ın sorularını yanıtlarken, CHP’lilerin Gül’e oy vermeyeceklerini söylemiş.
Biraz “Onu alma beni al” gibi yorumlanmakla beraber, bu görüşün CHP tabanında karşılığı olduğunu söylemek gerek. Nitekim, CHP milletvekilleri önceki gün Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile yaptıkları görüşmelerde “Taban Abdullah Gül’ün isminin telaffuz edilmesine tepkili, yeni bir ‘Ekmek için Ekmeleddin’ vakası yaşanmasın” görüşünü dile getirdiler.
Milletvekillerinin ve tabanın bu tavrının en önemli kaynağı, Gül’ün uzun zamandır sergilediği “sessizlik” ve “belirsiz tavır” gibi görünüyor.
PARADOKSTAN KURTULMA FORMÜLÜ
CHP seçmeni ilk turda Meral Akşener’e ve Abdullah Gül’e oy vermeyeceğine göre bu iki ismin ikinci tura çıkmasının tek yolu, AK Parti ve MHP tabanında büyük bir kırılma yaşanmasından geçiyor. Bu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki partideki popülaritesi hesaba katıldığında ihtimal dahilinde görünmüyor.
Muhafazakâr milliyetçi seçmenden oy alma açısından da Erdoğan-Kılıçdaroğlu, Erdoğan-Gül ve Erdoğan-Akşener ihtimallerinde Erdoğan’ın karşısında en zayıf adayın Kılıçdaroğlu olduğunu da unutmamak gerek.
Peki bu paradokstan nasıl çıkılacak.
İki gün önce “derin” muhalefet kulislerinde en çok konuşulan ve tutulan formülü dinledim. Buna göre ikinci tura kalması muhtemel CHP adayı, muhafazakâr, milliyetçi ve Kürt seçmenleri, seçimlerden önce açıklayacağı “başkan yardımcıları” ile yanına çekmeye çalışacak. Örneğin Kılıçdaroğlu aday olur ve ikinci tura çıkarsa, İYİ Parti, Saadet Partisi’nin belirleyeceği iki ismi başkan yardımcısı olarak ilan edecek. Bu isimler Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu da olabilir. HDP bu denklemin dışında tutulur mu? Sanmıyorum. Celal Doğan gibi geçmişte CHP çatısı altında, Dengir Mir Mehmet Fırat gibi AK Parti çatısı altında bulunmuş, PKK’ya tavır koymuş bir HDP’li de müstakbel başkan yardımcısı olarak ilan edilebilir.
Diğer taraftan, isimler üzerindeki bu mutabakatın çimentosu da ortaya çıkacak, 4’lü yönetime tek hedef olarak “parlamenter sisteme dönüş” konulacak. Böylece muhalefetin formülü “başkan ve yardımcılarıyla geçiş koalisyonu” olacak.
Yorumlar