“Göğüslerimi yaptırmıştım, babam yaşarken söyleyemiyordum. Babamdan da gizlemiştim. Tahta göğüs diye dalga geçiyorlardı, balerinlikte tahta göğüs makbuldür. Şansa benim de tahta gibiydi göğüslerim. Modellik yaptıktan sonra, elbiseyi daha iyi taşıyabileceğimi düşündüm”
Jülide Ateş, Şıkel’e “Babasız kalınca hayatınızda neler eksildi?” sorusunu yöneltti. Şikel, soru karşısında gözyaşları içinde: “Hayatımda bir kere düştüm. O da babamı kaybettiğim zaman… Sonra hayatımdaki en büyük kalkışı yaptım. O düşüş beni inanılmaz ayağa kaldırdı. Babam çok sevgisini gösterebilen bir adam değildi, her zaman baba sevgisine biraz aç bir çocukluk geçirdik diyebiliriz ailece. Çok sevgi dolu, güleryüzlü bir adam değildi ama, babaydı. O benim babamdı” dedi.
“Çok enteresan gibi algılanıyor, niye böyle algılandığı da, bu işi yürütemeyenlerden dolayı oluyor. Çok normal bir şey değil mi bu? Benim çocuğumun bir tane babası var. Benim 2 erkek çocuğum var ve babası onların idolü! Bana ihtiyaçları olduğu kadar babalarına da ihtiyaçları var. Böyle bir durumda ben o çocukların babasıyla iyi geçinmeyeceğim de kiminle geçineceğim? Aksine özen gösteriyorum, dikkat ediyorum, sevgimi saygımı eksik etmiyorum. Benim çocuklarımı biz beraber büyüteceğiz. Emre çok iyi bir baba. İyi ki de öyle bir babaları var"
Çağla Şıkel, “Emre Altuğ’la istemeden mi ayrıldınız” sorusunu ise “Ben istemeden kimse bana bir şey yaptıramaz, çocuklarımızın mutluluğu için daha mutlu bir anne lazımdı, daha mutlu bir anne ve baba için ayrılmamız gerekiyordu” dedi.