"Annemi anlatmaya kelimeler yetmez. Mesela kasaba giderdi. Söyleyemezdi, utanırdı. 'Köpeğim var ona kemik alacağım, bana kemik verir misiniz?' derdi. annem o kemikleri alıp bana kemik suyuyla çorba içirirdi. Annem de çalışmıyordu, çok gençti. Benim çocukluğumdan bugünüme kadar yapmadığı hiçbir şey kalmadı."
"O insan benim babam. Benimle gurur duymasını isterdim. Belki içten içe duyuyordur, bilmiyorum. ana Bursa'dan bir ev aldı. O evi alırken bana feragatname imzalattı. Ondan önce bana 'İstersen ben sana bu evi almayayım, gel benimle kal. Böyle bir şey yaşamayalım' dedi. 'İstemiyorum, ben annemle kalmak istiyorum' dedim. İkimiz arasındaki bütün bağ bir imza ile bitti."