Öte yandan ünlü oyuncu, geçtiğimiz haftalarda Bebek'te objektiflere takılmıştı. Koronavirüs pandemisiyle ilgili konuşan Pınar Altuğ, "Bol bol kızım, eşim ve arkadaşlarımla evin bahçesinde vakit geçiriyorum. Sokakta oturmaktan canımız çıktı artık. En kalın kazaklar, montlar ve sosyal mesafe ile oturuyoruz" demişti.
Pandemi döneminde paylaştığı videolarla takipçilerini eğlendiren Altuğ, "Amaç insanları biraz olsun eğlendirmekti. Benim de beklemediğim kadar ilgi oldu" şeklinde konuşmuştu.
Su ile ilgili konuşan Pınar Altuğ, kızının küçükken babası Yağmur Atacan'a benzediğini ancak zamanla kendisinin havasını aldığını ifade etmişti.
Oyuncu, "Küçükken daha çok babasına benziyordu. Büyüdükçe daha çok benim havamı almaya başladı. Aslında halasının kopyası. Baba ile hala çok benziyor" ifadelerini kullanmıştı.
Kızının oyunculuğa meyilli olduğunu ifade eden Pınar Altuğ, konuyla ilgili şunları söylemişti:
Doğduğu günden beri set ortamını bilen bir çocuk. Gönlünde var ama bu işi yapacak ise benim gibi alaylı olmayacak, okullu olacak. Alaylı ile okullu arasındaki farka karar verecek olan kişi ben değilim.
Ben çok şanslıydım. Tamer Karadağlı gibi bir isimle çalıştım. Bana hiç üstten bakmadı. Hep destek oldu. Zeyno Gönenç de aynı şekilde öyle.... Ben çok özel bir yerdeydim ve elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Fakat okullu olmak isterdim.
Kızının içerik seçimleri konusunda hassas davrandığını söyleyen Altuğ, şu ifadeleri kullanmıştı:
Benim kızım hala yetişkinler için olan televizyon programlarını seyretmiyor. YouTube'dan en çok seyrettiği şey; Çocuklar Duymasın.
Bunun dışında takip ettiği birkaç tane YouTuber var. Kullandığı alette güvenli internet var. Öyle kafasına göre her şeye giremiyor. Benim de gözüm üstünde. Bu konuda sürekli tepesindeyim.