“Bugüne kadar en keyif aldığım iş, ‘Umutsuz Ev Kadınları’ oldu. Gelen bir başrolü kadroda bulunan başka isimler yüzünden reddettim. En havalı arkadaşım bir melekti. En son 5 yaşında gördüm, sonra vedalaştım.”
"Dışarıya çıkmayacaksınız dendiğinde tuhaf bir hal oldu. Yarı kapalı cezaevi hissi çok tuhaftı gerçekten. Fakat o sürece bir süre sonra adapte olduk. Evdeki yaşamı keşfettim. Yemek yaptım. Eksiklerimi tamamladım. 50 gün dışarıya hiç çıkmadım. Sonra çıktığımda kimseyle göz göze gelmediğimi fark ettim. İnsanların korktukları bir dönem vardı. O göz göze gelememe durumları tuhaftı."
"9 yaşından beri şarkı sözleri yazıyorum. Bir gün Derya’nın (Türkan) evine gittim. “Şarkı sözü yazar mısın?” dedi. Onlar Türk müziği yaptığı için “Ben kafiyeli bir şeye çalışmadım. Serbest bir şeye çalışırım. Biliyor musunuz, 15 yaşında beste yapıyordum” dedim. Onlar da müzisyen hassasiyetiyle o şarkıları söylememi istedi. Söyledim, çok sevdiler ve şarkılarımı aldılar. "
"Şarkılar da 9 yaşından beri yazdığım sözlerden oluşuyor. Biraz ölüm, aşk içerikli sözler. Neden bilmiyorum ama ayrı anne babanın çocuğuyum ondan olabilir. Belli ki anneme çok empati kurmuşum, onun acılarına... İşin komik tarafı ablam yazdıklarımı notere onaylatmıştı."