Mehmet Aslantuğ;

“Tüm dostlarının, devlet tiyatrosunun başı sağolsun. Bizim 30 yıllık bir dostluğumuz var.

Tarık Abi sahiden şöyleyen bir insandır, uyandığınızda güne başladığınızda 'yanımd akim olsa ' diye düşündüğünüzde aklınıza gelecek 3 isimden biridir. Gece iyi geceler diyerek ayrılmak istediğiniz çok nadir ama çok nadir insanlardandır. Hepimizin başı sağ olsun.”

Can Gürzap

“50 yıldır sahnedeyim. Bu en zor sahneye çıkışım oldu. Hep öğretmeni olarak, hem dostum olarak, kardeşim olarak Tarık'ı çok sevdim. Çok güzel zamanlarımız oldu.

Oynadığı bütün o sert karaktere rağmen Tarık bir komikti. 'Komikler gülmez, güldürür' Herhangi bir toplantıda Tarık'ın adı geçtiği zaman herkesin suratına bir gülümseme gelirdi. Ben bir gün bizim çevreden bir arkadaş çok kızındı. Şuna ben bir şey yapayım dedim. 'Tarık Ünlüoğlu' dedim, arkadaşımızı durdu. Gülümsemeye başladı. Etrafına baktı kimse yok. bunu birkaç kez tekrarladım. Tarık bir terapiydi. Tarık benim dostumdu. Bana karşı vefalı ve dürüsttü. İyi ahlak sahibiydi. İyi oyuncuydu. İyi insandı. Tarık gezmeyi çok severdi. Aklına estiği an Gülenay ile gezerlerdi. Herkes gıpta ederdi. Onun için o yukarıdaki yıldızlardan birinde duramaz. O sürekli bizim üstümüzde dolaşacak. Hepimizin başı sağ olsun.”

Oya Başar

"Tarık orada yatan sen misin? Sen olduğuna inanamıyorum. O kadar iyi bir insandı ki, canımdı. Dostumdu. Çok küser çok barışırdı. 'Ben kinci değilim' derdi. 'Ben kinci değilim, kızarım geçer!' Bizim için hep yaşayacak."

Melek Baykal

“Tarık'ı anlatmak o kadar zor ki. Hepimizin onunla çok özel anları var.

Yıllar önce Ankara'dayız. Ben Zafer ile evliyim. Sürekli kavga ediyoruz. Boşanmaya kalkıyoruz. İlk aklımıza gelen insan Tarık ve Selçuk. eve geliyorlar gardolapları söküyorlar kamyonlara yüklüyorlar. Gideceği yere yolluyorlar. 3 gün sonra tekrar arıyoruz 'Biz barıştık' diyoruz. Bu 2 arkadaş tekrar bu kez montaja geliyorlar. Bir gün 'Yeter lan' dedi.

Canım arkadaşım seni iki kelimeye nasıl sığdıracağız ki?”

Tarık’ı seven herkesin başı sağ olsun. Şu anda hayatımın en zor anlarını yaşıyorum. Tarık için Tarık’ın vefatı için bir canlı yayın yapacağım hiç aklıma gelmezdi. Ama şimdi orada yatırıyor. Bu kalabalığı bu sevgi seli… 45 yıldır arkadaşım 16 yaşından beri tanıyorum. Çok büyük dostumdu. En son ölümünden iki gün önce evindeydim, oksijene bağlıydı. Beni görünce çok sevindi. ‘Tarık’cım ben geldim’ dedim. ‘Hoş geldin de geç geldin’ dedi. Su böreği götürdüm. Hiçbir şey yemiyordu, kestim ağzına verdim. İkinci lokmayı verdim ‘yok’ dedi. Bir tane daha yedirdim.

 Tam çıkarken ‘Melek saatin çok güzelmiş’ dedi. Saat’e çok meraklıydı. Oturdum ayaklarını ovdum, çok hoşuna gitti. Tekrar vedalaşacakken ‘yine geleceğim’ dedim. ‘İki sene sonra gelirsin artık’ dedi. 61 yaşında değil bu yanlış bir bilgi 68 yaşındaydı. 1951 doğumlu. O çok şık yaşadı hayatı boyunca, güzel yaşadı ve çabuk yaşadı. Sanki acelesi varmış gibi çok çabuk yaşadı her şeyi. Eşi ona o kadar güzel baktı ki ona teşekkür borçluyuz. Çok seveni vardı, herkesin yüreğine dokundu. Kimseye kötülüğü yoktu, güzel adamdı ve güzel uğurlanıyor. Şu kalabalığa bakar mısınız? Hepimizin başı sağ olsun, layık olduğu şekilde uğurlanıyor Tarık."