Günay, türbenin Aşık Yunus'a ait olduğunun 17 asrın büyük alimi Niyazi Mısri Hazretlerinin bildirmesiyle ortaya çıktığını söyledi. Günay, "Aşık Yunus Hazretlerinin,Yunus Emre Hazretlerinden farklı bir şahsiyet olduğuna da dikkat çekerek, "Aşık Yunus Hazretleri, Emirsultan Hazretleri döneminde yaşamıştır. Onun sohbetlerinde bulunup yazdığı şiirler ile ön plana çıkmıştır şuan kendisine ait bildiğimiz şiirler "Mesela 'Sordum Sarı Çiçeğe' ilahisi.
"En çok bilinen ilahilerden biridir, Şol Cennetin Irmakları' şiirini söylemiştir" Genellikle Yunus Emre'nin diye biliriz ama Aşık Yunus'undur. Burada asıl olan konu Aşık Yunus Hazretlerinin kabrinin bulunduğu mekanın durumudur. Kabrin bulunmuş olduğu yer içler acısı olup bilinmemektedir. Bir an önce gerekli çevre düzenlemesinin yapılıp bilinir bir hale getirilip ziyarete açılması gerekmektedir" diye konuştu.
26 Yıldır Aşık Yunus Hazretlerine komşuluk yaptığını anlatan Erol Aldaş ise 1730 yıllarında yapıldığı bilinen türbenin etrafında daha önce cami ve medrese türü binaların olduğunun söylendiğini, yapıların yıkılmasının ardından Vakıflara ait arazinin satılmasıyla Türbenin bulunduğu bölgeye apartmanların yapıldığını anlattı.