“Gün aydınlanmıştı. Gözümü açınca baktım yatak odamda bir
adam. Ayağa fırlayıp, sen kimsin dedim?
Şapkalı,
eldivenli adam, eliyle yüzünü gizleyip ‘Benim, ben’ demesin mi? Yataktan
fırlayıp üstüne yürüdüm, çaldığı çantalarımı balkondan atıp, kendi kapıdan
aşağı hızla kaçmaya başladı
Tam ensesinden yakalamak üzereydim adamı, ama gecelikle
olduğumu fark edip geri döndüm, üstüme bir şeyler aldım. Merdivenden inerken
yine kovalamaya başladım onu, ama yakalayamadım.
Bahçeden çantaları alıp kaçtı. Gürültüye uyanan Zehra’ya alt
kattaki Helin’e bakmasını söyledim.