1950 yılında Kore'ye gitmiş, 25 yaşında bir Türk genci Süleyman ile onun kanatları altına aldığı küçük bir Koreli kızın öyküsü bu.
Genç Süleyman, Çinlilere karşı verdikleri mücadele esnasında rastlar bu küçük kıza. Süleyman, savaş alanında gidecek hiçbir yeri olmadığını öğrendiği çocuğu yanına alır.
Karla kaplı alanda soğukta büzülmüş bir halde bulur küçük kızı. Kimsesizdir, çünkü anne ve babası Çinliler tarafından öldürülmüştür.
Türk askeri, bu sevimli kıza Ayla ismini verir. Ayla, çok geçmeden alışır Türk askerlerinin bulunduğu ortama. Türkçeyi de hemen söker, hatta tercümanlık yapmaya başlar.