Sektördeki aşkların çok çabuk
bitmesiyle ilgili ne düşünüyorsun?
Artık
genellikle ilişkiler çok çabuk bitiyor. Eskiden ilişkiler maraton mantığıyla
yaşanıyordu artık 100 metre engelli
koşusu mantığında yaşıyoruz ilişkileri. Şu anda gerçekten böyle. Sanat
camiasındaki insanlar çok yoğun duygular yaşıyor zaten. Dizide mesela
kaptırıyorsun kendini, o ilişkinin içerisindeymiş gibi. Dizi bittikten sonra da
o ilişki bitebiliyor. Çok duygusal insanlarız, kaptırıyoruz kendimizi ama
eskiye göre baktığımız zaman dediğim gibi.
Gözlerin lens mi?
Kendi gözüm,
renkli göz aslında bozuklukmuş. Gözlerim bozuk.
Kendine öz eleştiri yapar mısın?
Tabii
yaparım. En sevdiğim özelliğim çok adil olmam ve irademi çok severim. Çok anlık
parlayabilirim en sevmediğim özelliğimdir. Çok çabuk da sönerim.
“SANAT ÖZGÜR OLMALI”
Gelelim
biraz gündem konulara...
Türkiye’de sahne yapmak zor mu?
Sahnelerinde ne kadar özgürsün?
Ben sahnede
özgürüm. Yapamadığım bir şey yok. Türkiye’de sahne yapmanın bana bir zorluğu
yok.
Şarkılar zaman zaman sansürleniyor bu
konuyla ilgili ne düşünüyorsun?
Şimdi
sanatta sansür olmaz deniyor, olmamalıdır da. Ülkeyle de bağlantısı var böyle
şeylerin, sanat özgür olmalı. Neye göre kime göre bilinmez. Öyle insanlar var
ki özgürce sanat yaptığı zannediliyor ama bambaşka yere de çekilebiliyor. Bir
şey desek bir şey yapsak yanlış tarafa çekiliyor. Çünkü sanat herkesin
algılamasına göre değişiyor. Sen ne kadar iyi anlattığını düşünürsen düşün
karşındakinin anladığı kadarsın. Masumane söylediğin bir şeyi öyle bir yere
çekiyorlar ki karşındaki insanın aldığı kadarsın.
Gündemdeki kadın ve çocuğa karşı
cinsel istismar olaylarıyla ilgili ne düşünüyorsun?
Dedim ya
Hacettepe Üniversitesi’nde o çocuğun gördüğüm durumu okulu bırakmama sebep
olmuştu. Çocuklara, hayvanlara, yaşlılara karşı benim bir duruşum vardır.
Onlara karşı yapılan en ufak bir hareket bile müsamayı gerektirmez. Konuşurken
bile etkilenirim. Okuyunca bile etkileniyorum. Karşımdaki insanın kolu acısın
empati yaparım ve acısını yaşarım. Çok hassasım. Sen orada ağlarsan ben de
ağlarım. Bu durumu ben düşünmek bile istemiyorum. Bir gün evde otururken
arkadaşlar vardı, ağlamaya başladım. Gazetede okuduğum haber ile ilgiliydi bu
ağlama durumum. Birinin çektiği acıyı anlatıyordu ve gerçekten hissettim.
Konuşmak bile bana acı veriyor. Bırak bir insanın böyle insan dışı şeyler
yapabildiğini düşünmeyi içim çok acıyor. Bu insanlar da zamanında masum bir çocuktular,
yaşadıklarıyla mı bu duruma geldiler acaba? Asla yaptıkları hiçbir şeyi hoş
görmemizi sağlamıyor bu ama çözüm iyi şartlarda insanca yaşayabilmek. İyi bir
eğitim çok önemli, eğitimin merhametle bir alakası yok tabi ki ama aile
eğitiminde merhamet çok önemli. ‘Bazen insanlar bunu benim çocuğum mu yaptı?’
diyor. ‘Her alimden bir zalim, her
zalimden bir alim doğar’ gibi bir söz var. Hiçbir çocuk suçlu olarak dünyaya
gelmiyor, yaşadıklarıyla suçlu oluyor. O yüzden insanca yaşamayı sağlamalıyız.