"Ramazan Bayramınız kutlu olsun. Ben bayram kutlamayı 5 yıl önce babamı toprağa verdikten sonra bıraktım. Babamın sesini duymadığım ne bayramın bir anlamı var, ne de özel biir günün değeri. Hep anlmasız. Ölümün olduğu şu dünyada, dünyevi her duygu geçici. Anlık. Ben burada 1 aylığım. Nasıl da sımsıkı tutuyor babam beni. Hep arkamda sımsıkı durduğu gibi."
"Ne yaparsam yapayım hatamda da doğrumda da "Sen en doğru yolu bilir, bulursun." deyip beni desteklediği gibi. "Hiçbir zaman bana olumsuz bir cümle sarf etmedi. Saha hariç. Sadece sporculuğumda, idmanlarımda kızardı. Yediğime, içtiğime karışırdı. Onun dışında ne özel hayatıma ne de mesleğimdeki cüretkarlığıma sesini çıkardı."
"Dağ gibi sadece yürü be kızım' dedi. Yürü. Ben de yürüdüm. Alyına yürüdüm. İçten içe alaylarımla. Daha da bir yürüdüm. Siz daha hiçbir şey görmediniz. Her şey daha yeni başlıyor. Evet 1 hafta sonra doğum günü babamın. 1 Haziran. Yaşasaydı 67. doğum günü olacaktı. Çok erken gitti. Çok. Yerine de başka hayatlar elimize geldi. Hayat işte. Sınav. Mekanın cennet olsun."
Eskişehirspor, Antalyaspor, Kocaeli ve bir zamanlar A Milli Takım'da futbol oynayıp, profesyonel ve amatör takımlarda da 20 yılı aşkın teknik direktörlük yapan Ece Gürsel'in babası Tayfun Gürsel, tek başına oturduğu evinin banyosunda ölü olarak bulunmuştu.