28 farklı Afrika dilini konuşabilen aktris, 6 yaşına geldiğinde çiftlik sahiplerinin ve babasının desteğiyle bale dersleri almaya başladı. Evlerine 45 dakika uzaklıktaki açık hava sinemasında Amerikan filmlerini seyretmekden büyük zevk alıyordu. Satın aldığı filmleri en az 50 kere seyreden Charlize Theron, sinemaya olan tutkusunu küçük yaşlarından itibaren belli etmeye başlamıştı.
Bale eğitimi, prefesyonel bir eğitim amacıyla Johannesburg’a davet edilmesine ve aynı zamanda School for the Performing Arts‘a girmesine fırsat oldu. Okulda aldığı bale ve drama dersleri, The Swan Lake ve Nutcracker gibi temsillerde sahne almasını sağladı.
13 yaşında babasını kaybetti ama Benoni’ye dönmeyi hiç düşünmedi. 16 yaşında modellik yarışmasını kazanıp İtalya‘ya gitti. Milano’da bir ajansla kontrat imzaladıktan sonra birçok ünlü magazin dergisine kapak oldu. Bir sene sonra “Tek kelime dahi konuşamayan güzel” olarak ün kazandı ve 1992 yılında da bir Amerikan magazin dergisi için fotomodel olarak gittiği New York‘taki Joffrey Ballet‘e yazıldı.
Joffrey Ballet’te eğitimine devam ederken geçinmek için fotomodel olarak çalışıyordu. Hayatını tam istediği şekilde yönlendirdiğini düşündüğü dönemde şanssız bir şekilde dizini incitince baleden ve dolayısıyla profesyonel bir balerin olma hayallerinden vazgeçmek zorunda kaldı.