Çiçero Türk mü? Sorusu usta oyuncu Erdal Beşikçioğlu'nun 2. Dünya Savaşı'nın kaderini değiştirecek belgeleri eline geçiren ajan Çiçero'yu oynayacağı filmin tanıtımının yapılması sonrası merak konusu oldu. Çiçero Türk mü? Sorusunun yanıtına haberimizden ulaşabilirsiniz. İşte Alman casusluğu yapan Çiçero Türk mü? Sorusunun yanıtı.
Çiçero kimdir?
Elyasa Bazna, İlyas Bazna olarak da anılırdı. 28 Haziran 1904 yılında doğmutur. 2. dünya savaşı sırasında Nazi Almanyası'nın Ankara Büyükelçiliğinde çalışmış daha sonra buradan kovularak İngiltere Büyükelçiği'nde uşak olarak çalışmaya devam etmiştir. İlyas Bazna 2. Dünya Savaşı'nın kaderini değiştirecek belgeleri ele geçirerek Almanlara 20 bin sterlin karşılığında satmış ve Çiçero kod adını almış ve Nazi Almanyası adına casusluk yapmaya başlamıştır.
İlyas Bazna Türk mü?
İlyas Bazna 1904 yılında Priştine'de dünyaya gelmiştir, 1918 yılında Sırplar'ın Priştine işgali sonrasında anne ve babasıyla İstanbul'a göç etmek zorunda kalmıştır. Babasının ölümünden İngilizleri sorumlu tutmakta ve bu yüzden onlardan nefret etmektedir. Asıl adı Elyasa Baznadır. Nazi Almanyası'na çalışan Çicero (Cicero) Arnavut'tur. İlyas Bazna askerlik görevini Çankaya Köşkü'nde Mustafa Kemal Atatürk'ün yanında yapmıştır.
1942'den itibaren İngiltere Büyükelçiğin'de Sir Hughe Knatchbull-Hugessen'in uşaklığını yapmaya başlayan İlyas Bazna, Hugessen ile o kadar yakınlaşmıştır ki banyosunda sırtını ovarken ona opera aryaları bile okur.
Britanya büyükelçisi ve istihbarat üyeleri Elyasa Bazna'yı İnglizce bilmeyen, aptal, saf ve kendi halinde bir uşak olarak görüyordu.
İlyas Bazna Almanlar'ın güvenini kazanamadı
İlyas Bazna (Elyasa Bazna) Almanlara bir çok belge ulaştırsa da yine de onların güvenini kazanmayı başaramadı. Nazi Almanyası Dışişleri Bakanı Ribbentrop, İlyas Bazna'nın ikili oynayan bir ingiliz ajanı olduğunu düşünüyordu. Normandiya Çıkarması'nın bile planını Almanlara ulaştıran Çiçero buna rağmen Hitler'in de güvenini kazanmayı başaramadı. 1943 yılında bir konferasn salonunda konuşma yapan Hitler Bazna'nın ulaştırdığı Normandiya çıkarması planlarına rağmen 'Müttefik kuvvetler batıdan değil, Balkanlar'dan ya da Norveç tarafından saldırıya geçecek' tezini savunuyordu.
Çiçero Ocak 1944 yılında müttefik kuvvetlerin Sofya'ya bombardıman düzenleyeciği haber verir fakan ona güvenmeyen Almanlar bu bilgiyi görmezden gelir ve büyük kayıplar verir. Bu ciddi kayıbın ardından Elyasa Bazna artık güvenilir bir Alman ajanıydı.
Çiçero: Türkiye müttefik kuvvetlere yardım etmekte
Dönemin Başbakanı İsmet İnönü ve Dışişleri Bakanı Menemencioğlu 2. Dünya Savaşına girmeye her zaman karşı durmuşlardır fakat Almanlar da müttefik kuvvetler de Türkiye'yi yanına çekmek için baskı uygulamaktaydı.
İlyas Bazna Türkiye'nin müttefik kuvvetler yanında savaşa katılması için gerçekleştirilen Kahire ve Tahran Konferansı'nın içeriğini ve sonuçlarının Almanlara vermişti. Çiçero'ya göre Türkiye müttefik kuvvetlere yardım etmekteydi. Almanlar için güvenilir bir ajan halina gelen İlyas Bazna Müttefik kuvvetlerin Türkiye üzerinde gerçekleştirdiği baskılar, Britanya askerlerinin Ege'de gerçekleştirdiği operasyonlar ve Türkiye üzerinden Sovyetler'e silah ulaştırması gibi bir çok bilgi vermişti. Almanlar da bu bilgileri gerçek olarak kabul etmişti. Bu durumun üzerine Almanlar, Türkiye'ye sert bir nota vererek öfkesini dile getirmişti. Verilen bu nota müttefik kuvvetlerde derin bir sessizliğe sebep olmuştu. ABD, Sovyet ve hatta İngiliz istihbaratı bile İngiliz elçiliğinde sızıntı olduğu oraya çıkmıştı.
Almanlar Çiçero'yu dolandırdı
Alman elçiliğinde sekreterlik görevi yapan Lena Kapp Amerikan ajanı çıkmış ve Bu durum İlyas Bazna'nın canını sıkmıştı. Lena Kapp, Cicero hakkında Amerikaya şu bilgileri vermişti; 'İngiliz elçiliğinde Cicero diye birisi var, bizim elçiliği aradığı an büyük hareketlilik başlıyor ve düşük rütbeliler odadan çıkarılıyor.
Lene Kapp'ın Amereki ajanı çıkmasıyla başının büyük belaya gireceğini düşüne İlyas Bazna Almanyalar'dan da uyarı alması ardından casusluktan kazandığı 300 bin sterlini de alarak Arjantin'e kaçtı.
İlyas Bazna'nın Arjantin'e kaçması ardından İngilizler onun Çiçero olduğunu anlamış ve çok büyük şok yaşamışlardı. İngiliz büyükelçi Hugesson İlyas Bazna'nın Çiçero olamayacağını 'O ajan olamaz, bir kere çok aptal, ikincisi bir kelime dahi İngilizce bilmiyor' sözleriye savunuyordu.
İlyas Bazna Arjantin'e kaçarak kazandığı paraya lüks bir hayat süreceğini düşünse de durum pek öyle olmadı. Almanlar 2. Dünya Savaşı boyunca İngilizler'in ekonomisini çökertmek için sahte sterlin basıyordu. Cicero'ya da casusluk için verdikleri 300 bin sterlini bu paralarla yapmışlardı.
Cicero'nun kazandığı sterlinler başına büyük belarlar açmış hatta ölümtehlikesi ile karşı karıya kalmıştı. 2. Dünya Savaşı sonrası İlyas Bazna Almanya'ya tazminat davası açtı ve yaptığı işler karşılığında çerez parası denecek kadar az para alabildi.
Çiçero neden öldü?
Cicero daha sonra 'Ben Cicero'yum' adlı bir kitao kaleme aldı ve geçimni bu kitap sayesinde sağladı. Ancak Bazna'nın geçimini sağlamaya bu da yetmedi. Elyesa Bazna 1970 yılında Münih'te gece bekçiliği yaptığı sırada 66 yaşında, yoksul biri olarak hayatını kaybetti.
Cicero Türk ajanı mıydı?
İlyas Bazna hakkında bir çok iddia ortaya atıldı. Alman ajanı olarak görev yapan Cicero'nun bir dönem ikili oynayan bir İngiliz ajanı olduğu düünülüyordu. Farklı bir kesim ise İlyas Bazna'nın Türk ajanı olduğunu iddia ediyordu.
2. Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan Sovyet, ABD, ve İngiliz istihbarat beleglerinde yer alan bilgilere göre İlyas Bazna'nın Almanlar'a gönderdiği belgelerin Türkiye'nin de işine yaradığı yönündeydi. Cicero'nun Almanlara gönderdiği belgeler sayesinde Türkiye'nin savaşa çekilmesi engelleniyordu. Bu da Türkiye'nin 2. Dünya Savaşı boyunca yürüttüğü savaş dışı kalma politikasına destekliyordu. Kafaların iyice karımasına sebeb olan bir diğre olay ise MİT'in Milli Hizmet Riyaseti yayının da Cicero'nun aslında Bir Tük ajanı olduğu yönünde yaptığı açıklamalardı.
İlk Çiçero filmi 1951 yılında da çekildi
Elyesa Bazna casusluk yaptıği yıllarda Von Papen'in taktığı kod adının Çiçero olduğunu bilmiyordu. Hatta, kendisinin Çiçero olduğunu ancak 1950’de, sefarette belgeleri teslim ettiği Moyzisch'in tüm yargılamaların ardından inzivaya çekildiği Tirol Alpleri'nde yazdığı anılarından ve yine 1950'de, İngilizlerin artık bu casusluk olayını açıklamasıyla öğrenebildi.
I was Cicero (Ben Çiçero'ydum) başlığı altından yayınladığı anılarından ise daha yüksek bir kazanç elde etmiştir. Kitabı 1951 yılında 5 Fingers (Beş Parmak) adı altında, Joseph L. Mankiewicz'in yönetmenliğinde sinemaya uyarlanmış, Bazna rolünü James Mason oynamıştır.
Erdal Beşikçioğlu Çiçero'yu oynayacak
İkinci Dünya Savaşı'nın kaderini değiştiren "Çiçero" kod adlı casus İlyas Bazna'nın yaşamını anlatan filmin çekimleri başladı. Erdal Beşikcioğlu'nun başrol oynadığı filmin ilk görüntüleri basınla paylaşıldı.
Çiçero filmi fragmanı
Ayla filminin yapımcısı Mustafa Uslu, Çiçero filmiyle yine gerçek bir hikayeyi beyazperdeye taşıyor. Yönetmenliğini Serdar Akar'ın başrolünü Erdal Beşikçioğlu'nun üstlendiği Çiçero filmi, "yüzyılın ajanı" diye de anılan İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere'nin gizli belgelerini Almanya'ya sızdıran İlyas Bazna'nın, namı diğer Ajan Çiçero'nun hikayesini anlatacak.
Senaryosunu Alican Yaraş'ın yazdığı müziklerini ise Fahir Atakoğlu'nun besteleyeceği filmin setinden ilk görüntüler basına tanıtıldı.
Düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtlayan Mustafa Uslu, "Filmde yabancı oyuncular ağırlıkta olacak. Monica Bellucci dahil pek çok yabancı isimle irtibat halindeyiz" dedi.
Erdal Beşikçioğlu da film için Alman yetkililerle görüştüklerini belirterek şöyle konuştu: "Almanya Konsolosluğu ile görüşmeler gerçekleşti ve ben bu filmde özeleştiri yapabilecek anlayışta olduklarını gördüm. Olanları saklamıyorlar, hiçbir sıkıntı sergilemediler."
Çiçero filmi vizyona girdi
2. Dünya Savaşı sırasında "Çiçero" kod adıyla bilinen casus İlyas Bazna'nın hayat hikayesini anlatan filmi vizyona girdi. Filmin başrolünde Erdal Beşikcioğlu ve Burcu Biricik oynuyor.
Cicero'nun ajanlık hikayesi böyle başladı
Bundan yaklaşık 70 yıl önce akşam saatlerinde Ankara'daki İngiltere Büyükelçiliği'nin klasik döşenmiş koridorlarında bir gölge usulca İngiltere Büyükelçisi'nin yanından geçti. Elçi yatağında derin bir uykudaydı. Yatak odasında komodinin hemen yanıbaşındaki çantayı sessizce açtı. Ve içinden çok gizli ibaresi taşıyan evrakları aldı. Tarihin seyri avuçlarının içindeydi. Evrakları başka bir odada ışıklı bir masaya taşıdı ve yanındaki Leica makineyle fotoğraflarını çekti. Elçi huzurla rüyasında gülümserken müttefiklerin bütün savaş planı artık o iki rulo fotoğrafa sığmıştı.
Film rulolarını cebine atan kişi Elyasa ya da Türkiye'deki söylenişiyle İlyas Bazna'ydı. Arnavut kökenli bir Türk vatandaşıydı. Bazna cebindeki o sırlarla soluğu Alman Büyükelçiliği'nde aldı. Kovulmadan önce tanıdığı Almanya Büyükelçiliği Müsteşarı Albert Jenke ile görüşmek istiyordu. Jenke elçiliğin belki de en güçlü isimlerinden biriydi zira Nazi Almanyası'nın kudretli dışişleri bakanı Robbentrop'un kız kardeşiyle evliydi. Jenke görüşmeye elçilikteki gestapo şefini de çağırdı. Bezna'nın önerisi basitti. İngiliz Elçiliği'nden aldığı bu belgelerin fotoğrafı karşılığında 20 bin sterlin istiyordu. Filmler incelendi ve Bezna'ya para hemen ödendi. O gece sabaha kadar Alman Elçiliği'nde ışıklar hiç sönmedi. Tam 52 çok değerli ve çok gizli evrakın kopyaları şimdi Nazilerin elindeydi. Öylesine önemli bilgilerdi ki Almanlar gözlerine inanamıyordu. Türkiye'deki İngiliz ajanların listesinden Türkiye ile İngiltere arasında sürdürülen gizli anlaşmalara, Sovyetlerin müttefiklerden taleplerinden silah ve mühimmat listene kadar her şey vardı.
Almanlar kendisini Pierre olarak tanıtan bu casusa Çiçero kod adını verdi. Belgeler Berlin'e gönderildi ve Çiçero'ya kullanması için yeni bir makine ve film ruloları temin edildi. Çiçero yeni bilgiler getirecek ve her defasında 15 bin sterlin alacaktı.
MİT'in yayınladığı Mili Hizmet Riyaseti yayını
Yorumlar