Ayla, yemek paralarını UNICEF'e bağışladı - Sayfa 2

Seol, Türkiye'deyken para biriktirdiğinin altını çizerek, "Ayla filminin çekimleri için İstanbul'a geldiğimizde, bir evde kalıyorduk. Bu evde yemeklerimizi annem yapıyordu. Dışarıda yemek yemedik ve böylece para biriktirdik. Biriktirdiğimiz parayla da yardım yapmaya karar verdik. Yardım yapmaya bundan sonra da devam edeceğim." diye konuştu.

2 22
 
Ayla, yemek paralarını UNICEF'e bağışladı - Sayfa 3

Küçük Ayla'nın annesi Kang Kyungah, Kore'de özellikle de anaokullarında, çocuklara yılda bir ya da iki derste, UNICEF hakkında bilgi verildiğine ya da zor durumdaki çocukların videolarının gösterildiğine işaret ederek, "Çocuklarımız bu videoları izliyor. Ayrıca izleyen çocukların, oradaki çocuklara bir mektup yazması da isteniyor. Çocuklarımız eve geldiğinde, yazdıkları mektupları göstererek hemen göndermemizi istiyor. Koreli anneler de çocuklarının bu tür programlara katılmasını hem destekliyor hem de çocuklarına bunu öğretmeye çalışıyor." ifadelerini kullandı.

3 22
 
Ayla, yemek paralarını UNICEF'e bağışladı - Sayfa 4

Okullarda yapılan bu tür programların önemine işaret eden Kyungah, UNICEF'in çocuklara sadece para bağışında bulunmak gerektiğini öğreten bir yer olmadığını, çocukların birbiriyle iletişim kurmasını da öğrettiğini kaydetti. Kang Kyungah, dünya genelinde zorluklar yaşayan çocukların durumuna da dikkati çekerek, "Az önce yolda yürürken, kızımın şapkası gözünün önüne düştü ve gözleri kapandı. Gözleri kapandığı için ellerini tuttum. Kızım o zaman bana, 'Anne ben şimdi görmüyorum. Sadece sana güvenip yürüyeceğim. Sen benim elimden tutup götür.' dedi. Dünyada gözü görmeyen, engelli birçok çocuk var ve bu çocuklara yardım eli lazım." değerlendirmesinde bulundu.

4 22
 
Ayla, yemek paralarını UNICEF'e bağışladı - Sayfa 5

"EVDE YEMEK YİYEREK PARA BİRİKTİRDİK"

Parayı biriktirmeye başlamalarının çıkış noktasına da değinen Kyungah, şöyle konuştu: "Çekimlere ilk geldiğimizde bizi bir eve yerleştirdiler. Bu evde tüm harcamalarımız için de belli bir miktar ücret verildi. Bu ücret bizim günlük harcamalarımızı karşılıyordu. Süleyman Amca (Dilbirliği) çekimlere gelmişti. Kim onun elini öptüğünde, sanki gerçek Ayla'nın küçüklüğünü görmüş de ona veremediği bayram harçlıklarını verirmiş gibi 100 lira verdi. Bu 100 lirayı gördükten sonra bizim bu çocuklar için bir şeyler yapmamız gerektiğini hissettim. Ne yapabilirdik? Günlük harcamalarımız için verilen paraları bir şekilde artırıp verebilirdik. Çünkü evde kendimiz yemek yaptığımızda artıyordu. Dışarıda yemeyip evde yersek artırabilirdik. Biz de evde yemek yedik ve para biriktirdik."

5 22