"Vecihi"
karakterini canlandıran Hilmi Cem İntepe ise, “Sonuçta gerçek bir kahraman
Vecihi Hürkuş. Onun ruhunu yaşamak, onunla aynı şeyleri hissetmek değişik bir
duyguydu benim için. Bazı sahnelerde zorlandım. Ben de ilk kez izledim
görüntüleri ve çok heyecanlandım. İnşallah karşılığını alırız ve seyirci
filmden memnun ayrılır." ifadelerini kullandı.
Görüntü
yönetmeni Tolga Kutluay da dönem filmi çekmenin zorluklarına değinerek, iyi bir
iş çıkarmak için gerekli bütün teknikleri kullandıklarını anlattı.
Filmin
görsel efekt sorumlusu Mehmet Çetin ise filmde özel bir görsel efekt
teknolojisi kullandıklarını ifade ederek, "Seyircilerin filmle birlikte
aksiyonun içine girebilmesi için çabaladık. Çok detaylı ve kapsamlı bir çalışma
oldu. Aksiyonları hazırlarken kıvamında bırakmaya özen gösterdik. Kaliteli
görsellerle dramı çok iyi birleştiren bir film oldu. Biz filmi çok sevdik,
umarım seyirci de teveccüh gösterir." değerlendirmesinde bulundu.
VECİHİ HÜRKUŞ KİMDİR?
6 Ocak 1896
tarihinde İstanbul'da doğdu. I. Dünya Savaşı'na katıldı. Yaralanınca İstanbul'a
dönerek Yeşilköy'deki Tayyare Mektebi'ne girerek Pilot Astsubay olarak mezun
oldu. Birinci Dünya savaşı sırasında pilot brövesi alarak 7. Tayyare Bölüğü'nde
Ruslara karşı harekata katılan Vecihi Bey başarılı keşif ve bombardıman
uçuşları yapmış ve bu arada girdiği bir hava muharebesinde bir Rus uçağını
indirmiştir. Vecihi Hürkuş, uçak düşüren ilk Türk tayyarecidir.[1]Daha sonra
Ruslara esir düşen Vecihi Bey Hazar Denizinde bulunan Nargin Adasından yüzerek
İran üzerinden kaçmayı başarmış ve yurda dönerek 1918 yılı yaz başında
Yeşilköy'de konuşlanmış bulunan 9. Harp Tayyare Bölüğü'nde görev almıştır.