Hakan Muhafız hakkında yorumlar, Protector incelemesi, Hakan Muhafız hakkında olumsuz yorumlar

Netflix'in ilk Türk dizisi Hakan Muhafız Protector'u sizler için değerlendirdik. Hakan Muhafız hakkında olumsuz yorumlar, Hakan Muhafız Hakkında olumlu yorumlar, Hakan Muhafız detaylı incelemesi bu yazımızda sizlerle...

Hakan Muhafız hakkında yorumlar, Protector incelemesi, Hakan Muhafız hakkında olumsuz yorumlar
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 11:59
18 Aralık 2018 Salı 12:47

Netflix Türkiye’ye resmi olarak gireli henüz çok zaman geçmese de Netflix dizilerine biz yıllardır aşinayız.

House Of Cards, Marco Polo, Black Mirorr, Ozark, Narcos, Stranger Thinks ve daha nice orijinal yapımı ile bizleri mest etmiş, adeta kendisine bağımlı kılmıştı.

Referansları bu kadar güçlü bir platform Türkiye’ye özel bir içerik çekeceğini ilk duyurduğunda hepimiz heyecanlanmıştık. Biraz ilgisi olanlar çok iyi bilirler ki dizi/film sektörünün pazarlamada bir numarası Marvel’dir. Netflix de özellikle akıllı telefonların, tabletlerin hızla yayıldığı son 5-6 yılda inanılmaz pazarlama stratejileri ile bizleri etkilemeyi başarmış, bir çoğumuzun Lovemark’ı olmuştu. Pazarlama konusunda bu kadar başarılı bir marka ile karşı karşıya olunca tabii ki kaçınılmaz olarak Türkiye’ye özel bir içerik üreteceklerine dair haberin ardından yapım hakkında nitelikli / niteliksiz her gün bir haber paylaşılarak sürekli gündemde kalmayı başardılar.

Netflix’in Türkiye’ye özel içerik üreteceğini duyduğumuz haftanın akabinde başrolde Çağatay’ı göreceğimizi öğrenmiştik. Sonra da bizi daha da fazla heyecanlandıracak bir haber çıktı karşımıza; Netflix’in ilk Türk dizisi Fantastik bir süper kahraman hikayesi olacak. Sinemanın son 50 yılına damga vurmuş Süpermanlerle, Batmanlerle, Spider Manlerle, Marvel’in süper kahramanlarıyla büyümüş bir nesil olarak ilk kez bir Türk süper kahramanla karşılaşacaktık. Yerli süper kahramanı yine yerli bir yapım şirketi yaratacak olsa yerelden öteye geçemeyeceğini çok iyi bildiğimiz için muhtemelen heyecanlanmayacak, Hakan Muhafız’a tanıdığımız kredinin 3’te birini dahi kendisine tanımayıp yapım aşamasında projeyi gömecektik. Ancak iş farklıydı Netflix gibi tüm dünyada milyonlarca kullanıcısı olan inanılmaz bir etki gücüne sahip ve ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz sözünün yansıması olan güçlü referansıyla hepimiz büyük bir heyecan içinde Hakan Muhafız hakkında çıkan her haberi satın almış, çekimlerden sızan fotoğraf karelerini bile takip eder olmuştuk.

Büyük gün geldi çattı! Netflix’in Türkiye’ye özgü ilk projesi Hakan Muhafız 14 Aralık Cuma günü 10 bölüm olarak paylaşıldı.

Cuma gününün rehaveti yerini “Bir an önce akşam olsun da evimize gidip Hakan izleyelim” düşüncesine bırakmıştı. Öyle de oldu. Sosyal medyada, dizi – film eleştirisi yapan bloglarda Hakan Muhafız hakkında tartışmalar başlamıştı bile.

Biz de birçok açıdan ilkleri bünyesinde barındıran bu projeye hafta sonumuzu ayırdık. Şimdi sıra Hakan Muhafız hakkında yapılmış en kapsamlı analizi sizlerle paylaşmaya geldi. Aslında yazının başlığı dizinin 45 dakikalık ilk bölümünden sonra dilimizden dökülmüştü bile: Netflix neden böyle acele etmiş!

 

ACELEYE GELMİŞ BİR TAKIM İŞLER!

Gerçekten dizinin başından sonuna kadar bizi hayretler içerisinde bırakan her şeyin temelinde yatan soru buydu. Netflix projeyi anlamadığımız bir şekilde aceleye getirmiş. Öyle hatalar var ki lise öğrencileri bir araya gelse ve bir dizi çekecek olsa bu hataları yapmazlar!

Senaryoda kopukluklar, çok ama çok anlamsız diyaloglar, mantıkla açıklanamayacak sahneler, birbiriyle çelişen söylemler ve Flash TV tadında devamlılık hataları! Bu söylediğimiz tüm hataları tek tek ele alacağız ama önce dilerseniz çok da spoilera girmeden sizler için Hakan Muhafız’ın konusunu biraz anlatalım.

MUHAFIZ HAKAN DİZİSİNİN KONUSU

Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u aldığında şehri dışarıdan gelecek tehlikelerden daha çok içerideki tehlikelerden koruması gerektiğini fark eder…

Kendilerine ölümsüzler denilen ve İstanbul’da yaşayan insan şeklindeki bir ırk İstanbul’un insanlardan korunması gerektiğine inanır! Bu ırkın varlığını öğrenen Fatih Sultan Mehmet hiçbir insan tarafından öldürülemeyen ölümsüzler ile nasıl mücadele etmesi gerektiğini anlamaya çalışır… Fatih ölümsüzlerle nasıl mücadele edebileceğini rüyasında görür. Rüyasındaki ses Fatih’e Ölümsüzlerle mücadele edebilmesi için ihtiyacı olan 3 şeyi söyler: Tılsımlı yüzük, tılsımlı hançer ve özel güçleri olan gömlek…

Fatih, ölümsüzlerle mücadele etmesini sağlayacak 3 silahı elde ettikten sonra çok güvendiği bir adamını Muhafız ilan eder ve İstanbul’u ölümsüzlerden koruma görevini bu muhafıza verir. Artık o muhafızın kanından gelen seçilmiş kişiler arasında İstanbul’un Muhafızlık görevi nesilden nesle geçecektir…

İşte bizim baş karakterimiz Hakan da Fatih döneminden bu yana gelen Muhafızların sonuncusu…

SENARYODAKİ KOPUKLUKLAR TAHAMMÜL EDİLECEK GİBİ DEĞİL

Hakan Muhafız’ın 10 bölümlük ilk sezonunda bizi Muhafızla Ölümsüz’ün mücadelesinden çok Hakan’ın Muhafız olduğunu kabullenmesi ve geçmişiyle yüzleşmesi bekliyor…

Aslında süper kahraman hikayelerinde bu durum biraz normal.  Konuya girmek, karakterin anlatılması, güçlerin nasıl kazanıldığı gibi konular seyircinin hazmedebilmesi için biraz yavaş ve detaylı verilir. Süperman’de de Batman’de de Spider Man’de de Marvel’in diğer kahramanlarında da bu her zaman böyle olmuştur. Biraz uzun bir girişin ardından asıl konuya gelinir.

Bizim Hakan Muhafız’da da aslında buraya kadar bir sorun yok… Asıl iş buradan sonra başlıyor.

Antipatik bir kahraman

Karakterimiz Muhafız olduğunu o kadar zor kabulleniyor ve bu duruma o kadar çok itiraz ediyor ki bu da karakteri izleyici gözünde antipatik yapıyor.

Evet bu tarz fantastik filmlerin başında yavaş işleyen bir senaryoya aşinayız ama Hakan Muhafız’da bu çok fazla uzuyor!

Kopuk bir senaryo havada kalan sorular

Hakan Muhafız’da bizi en çok rahatsız eden durumlardan biri de senaryoda havada kalan sorular birbiriyle çelişen diyaloglar oldu.  Dilerseniz hazır gaza da gelmişken yazımıza buradan sonra maddeler halinde devam edelim… Hakan Muhafız’da bizi hayal kırıklığına uğratan şeyleri ve bir nebze de olsa teselli bulduğumuz noktaları tek tek açıklayarak anlatalım. Ama baştan da uyaralım! Yazının bundan sonraki kısmı ağır spoiler içerir!

Yazının bu kısmı spoiler içerir!

HAKAN MUHAFIZ HAKKINDA OLUMSUZ YORUMLAR

Hakan Muhafız Hakkındaki Olumsuz Noktalar!

- Hakan’ın üvey babası Neşet. Kendisi sadık olanlardan! İlerleyen bölümlerde öğreniyoruz ki Neşet’in sadık olanlar arasındaki görevi Hakan’ı korumak!  İyi de güzel abim insana sormazlar mı Neşet, Hakan’ın muhafız olduğunu bilmiyor mu? Hani bu muhafızlık nesilden nesle geçiyordu! Neşet neden Hakan’ın yani muhafızın elinde olduğunu diğer sadık olanlara söylemedi?

- Doktor, Hakan’a babasını anlattığı fotoğrafa bakarken Neşet’in Hakan’ı yetiştirdiğini bildiğine dair cümleler kuruyor. Peki neden ilerleyen bölümlerde sürekli Biz yıllardır Muhafızı bekliyorduk diye cümlelerle karşılaşıyoruz. Muhafız Neşet’in elinde işte!

- Hakan Muhafızı izlerken bizi en çok rahatsız eden durumlardan biri de Hakan’ın telefonları oldu. Maalesef dizi ekibi burada inanılmaz büyük bir devamlılık hatası yapıyor! Hakan’ın aynı sahnede 2 defa telefonu çalıyor ve iki telefon da birbirinden farklı! Aslında bu dizi boyunca devam eden bir durum. Hakan sürekli farklı telefonlar kullanıyor. Bir sahnede Samsung’un dokunmatik telefonunu kullanan Hakan bir sonraki sahnede Samsung’un kızaklı bir telefonunu kullanabiliyor. Diğer sahnede Hakan İphone kullanırken bir sonraki bölümde eski Samsung’a geri dönüyor. Gerçekten izlerken bu basit hata bizi oldukça rahatsız etti!

- Bazı karakterlerin kim olduğunu, dizide ne işe yaradıklarını gerçekten anlamadık. Mesela dizinin başında hikayeyi başlatan kişi olan Suzan! Suzan anladığımız kadarıyla sadık olanlardan. Telefonda konuştuğu kişi de Doktor! Yahu bu doktor Neşet’i tanımıyor muydu? Hakan’ın Neşet’te olduğunu bilmiyor muydu ? Ayrıca Suzan sadık olanların kıdemlilerinden Neşet’i tanımıyor mu? Doktor, Suzan’ın Neşet’in yanında olduğunu bilmiyor mu? Bir de allasen Neşet Suzan ile görüştükten sonra kimi arayıp zaman geldi diyor?  Neyse…

- Dizide bizi rahatsız eden önemli noktalardan biri de bazı diyaloglar ve bazı sahneler çok zorlamaydı. Yani tamam bir Türkiye tanıtımı, bu toprakların değerlerinin dünyaya tanıtılması kaygısı var bunu anlayabiliyoruz. Ama bu durum bu kadar zorlama mı olur yahu! Senaryoya zorla mı yedirdiniz ne yaptınız? Ne kadar gereksiz bir Mimar Sinan sahnesiydi o öyle? Dizinin ana akışına ne faydası oldu 20 dakikalık o sahnenin? Evliya Çelebi’yi cümle içinde kullanmanız için sizi zorladılar mı ? Evliya Çelebi tanıtımı yapılmak zorunda diyen falan mı oldu? Gerçekten izlerken anlam vermeye çalıştık. Nereye bağlanacağını neden isminin geçtiğini düşündük ve çok da heyecanlandık! Ama tam bir fiyasko oldu bizim için! Yani böylesi mistik ve geliştirilebilir bir senaryoda Mimar Sinan bu kadar ucuz mu kullanılmalıydı? Evliya Çelebi, Mevlana bu kadar kolay mı harcanmalıydı? Gerçekten bu zorlamalara şahit olurken hayal kırıklığımızın yerini büyük bir üzüntü aldı…

- Hakan Muhafız’ı izlerken aslında bizi heyecanlandıran ama sonu tamamen fiyasko ile sonlanan bir diğer detay da anlamsız Flash Back’ti! Dizide ilk flash back yapıldığında karakterin geçmişini güçlendirmek adına yapıldığını düşündük. Ancak hemen sonraki bölümün başında flash back kaldığı yerden devam etti. Heyecanlandık… Fatih döneminde geçen bir hikaye de dizide yer alacak. Çağatay Ulusoy’un hayat verdiği bir hikayeyi daha izleyeceğiz sandık. Ama o da ne? Hikaye yarım kaldı. Geri kalanların hiç birinde Hakan büyük büyük büyük dedesinin hikayesini göremedik?

- Hakan Muhafız’ın yok artık dediğimiz, izlerken bu kadar büyük bir mantık hatasını nasıl yapmışlar dediğimiz sahnesi ise bizi finalde karşıladı. Hakan’ın gömleği çıkarıp Ölümsüz’e verdiği sahnede ölümsüzün tek ihtiyacı olan şey Hakan’ın tılsımlı hançerle akıtılmış kanıydı!

Ölümsüz gömleği üzerinde olmayan bir Muhafız’a neden ateş edip elindeki hançeri almadı? Gerçekten kurguda böyle bir hata nasıl yapıldı? Ölümsüz kanı Hakan’dan aldıktan sonra adamlarına öldürün demese hadi yine prensip sahibi kötü adam karakteri diye yedirebilirsiniz ama adam kanı aldıktan sonra zaten adamlarına öldürün dedi! Netflix adına bu sahnenin finalde olması gerçekten çok iyi olmuş çünkü biz bu sahneden sonra izlemeye ne kadar tahammül edebilirdik emin değiliz!

- Hakan Muhafız fantastik türde bir dizi olsa da türüne göre görsel efektler oldukça azdı diyebiliriz. Ancak var olanları gördüğümüzde iyiki de azdı diyoruz…  O kadar Flash TV tadında görsel efektler vardı ki gerçekten Netflix’e hiç ama hiç yakışmadı!

Peki Netflix’in ilk Türk dizi HAKAN Muhafız’da hiç mi iyi yapılmış bir şey yoktu? Elbette vardı…

Hadi biraz da bunlardan bahsedelim…

HAKAN MUHAFIZ HAKKINDA OLUMLU YORUMLAR

Teselli Bulduğumuz Detaylar

Hakan Muhafız’da başarılı bir İstanbul tanıtımı mevcut…

- Mekan seçimleri üzerinde çok çalışıldığına şüphe yok. Hemen hemen her sahnede tarihi bir arka plan mevcuttu. Geçişlerde kullandıkları İstanbul manzaraları hayranlık uyandıracak türdendi. Hakan Muhafız’da güzel olan bir şey de kültürel zenginlikler de diziye iyi yerleştirilmişti. Türk kahvesi, çay, fal bakan kadınlar, simit, mısır, tavuklu pilav… James Bond gibi Taken gibi Hitman gibi milyonluk gişelere sahip filmlerde çizilen İstanbul profilinin dışında Hakan Muhafız’da seyrettiğimiz kozmopolit/modern bir İstanbul profili bizleri sevindiren şeylerdendi.

- Hakan Muhafız’da çok az müzik duysak da bizce müzik seçimleri başarılıydı. Duygusal sahnelerde de aslında adrenalini yüksek müzikler bizi şaşırtmadı değil ama ne yalan söyleyelim bu şarkının adı neymiş diye her defasında aklımızdan geçti düşündük…

- Dizinin senaryosunda ve işleyişinde ne kadar büyük kopukluklar olsa da mistik havayı başarılı bir şekilde verdikleri için her zaman heyecanı yüksek tutmayı başarmışlardı…

- Ne kadar zorlama olsa da ne kadar senaryo içinde çok sırıtsa da Mevlana’nın, Evliya Çelebi’nin Mimar Sinan’ın neredeyse tüm Avrupa’ya ve ABD’ye yayın yapan bir platformda tanıtılması hoşumuza giden bir detaydı…

- Hakan Muhafız’da bizi memnun eden bir diğer nokta ise aslında yayınlandığı platformdan kaynaklı sansürsüz olması... Günlük konuşmaya son derece uygun argo kullanımı diziye samimiyet katmış. Ancak viski sahnelerinde biraz aşırıya kaçılmıştı sanki. Yanlış anlaşılmasın viski içilmesine veya içilmesinin sansürsüz verilmesine falan karşı değiliz sadece Türkiye’de böyle bir viski kültürü olduğunu düşünmüyoruz… Bir de tabii ki televizyon dizilerinde göremeyeceğimiz eleştirel diyaloglar da dikkat çekiciydi. Üniversiteli işsizlere, tarihi eserlere, toplumsal yozlaşmaya yer verilen diyaloglar hoşumuza gidenlerdendi.

 

Netflix’in ilk Türk dizisi Hakan Muhafız’ın beklentilerin altında kaldığı çok net…

Dizinin en büyük avantajı da Netflix’in Türkiye pazarında güçlü bir reklam veren olması…

Ne yazık ki sinema –dizi – tv eleştirmenlerinin neredeyse tamamı Hakan Muhafız hakkında doğru dürüst bir eleştiri kaleme almadı ya da alamadı…

Bunu da dizi hakkındaki eleştirileri okurken göz önünde bulundurmanızda fayda var…

2. sezon çekimlerini tamamlayan projenin devamından umutlu muyuz? Hayır!

İlk sezon kadar izleneceğini düşünüyor muyuz? Hayır!

Beklentimiz var mı? Evet!

Bu kadar basit hatalar yapmayın kafi…

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar