Gökhan Çınar'ın "Herkesi kendin gibi mi görürsün?" sorusu üzerine İrem Derici,
"Herkesi kendim gibi sandığım için her şeyimi anlatıyorum ve bunun zararını görüyorum. Sanki bir kişiye söylediğim şey onda kalacak gibi hissediyorum ama ertesi gün magazinde izliyorum. Bu sebeple sosyalliği kısıtlamış bir insan olarak evinde, daha sade bir hayat yaşamaya başladım ve iyi de oldu. Zaten çoğu insana tahammül edemiyorum, zekamı çok üstün gördüğüm için olmuyor, kan tutmuyor kimseyle" cevabını verdi.
"İnsanlar babasından bile kazık yiyor"
Ünlü şarkıcı, "Kolay güvenir misin?" sorusu üzerine, "Babama bile güvenmem. Yüzde 100 saf olarak rafine güvendiğim tek insan annemdir. İnsanlar babasından, kardeşinden bile kazık yiyor, niye güveneyim ki, sana da güvenmiyorum. Babama çok kırıldığım yerler var, öyle böyle değil. Annem ve babam ben yaşındayken ayrıldılar ve verilen karara göre beni haftada bir alması gerekirken ayda bir görüyordum, o gördüğümde de hiç gözü üstümde değildi zaten. Giderdik eve gazetesini alırdı, piposunu yakardı, biz öyle otururduk kenarda. Biz babamla benim popçuluk mevzum başladığında baba kız gibi, arkadaş gibi olduk. Bu bizim 24 yılımızı aldı" dedi..
"Kendimi kaybettim, çok net delirdim"
İrem Derici, hayatının dönüm noktasını şöyle anlattı:
"Hayatımın dönüm noktası aneroksiya dolayısıyla geçirdiğim zor dönem diyebilirim. Tam anlamıyla aneroksiya teşhisi koyulmadı bana çünkü o dönem psikiyatriste gitmeyi reddettim. Bana 'ye' dedikleri zaman, 'bak çok zayıfladın, kötüye gidiyorsun' dedikleri zaman, 'karışmayın bana, iyiyim ben, bir şeyim yok' diyordum. Sonra bir gün arama motorundan baktım 'aneroksiya nedir?' yazayım dedim. 50 belirtisi varsa 48'i vardı bende, ama hala '2 tanesi yok bende, aneroksiya sayılmam' diyordum. O dönemde çok sevdiğimi kaybettim, dost kaybettim, sevdiğim adamı da kaybettim. Hastalık sürecim bittiğinde annem babam ve ekibim vardı yanımda. 3-5 tane sağlam arkadaşım olduğunu öğrendim ve ondan sonra çok büyüdüm. Oradan çıktıktan sonra da bir savaş verdim. Çünkü konserlerim iptal oldu, 'yıkılmadım ayaktayım' derken kendimi kaybettim, çok net delirdim.''