Yanına
girdik. Çok sınırlı bir şekilde yanına girip çıkıyoruz. Şu an abim konuşuyor,
küçük küçük canının çektiği yiyecekleri söylüyor. Canı mantı, köfte, pizza
istemiş… Şimdilik aile bireyleri görebiliyor.
Anlık olumlu
ve olumsuz gelişmelerde özellikle bekleyip haber veriyordum sizlere. Abim yoğun
bakımda hala ancak solunum cihazından ayrıldı. Boğazındaki aparat kapalı
tutuluyor ve o güzel sesini duyuyoruz, bizimle çok net konuşuyor. Minik
lokmalarla sevdiği şeyleri yiyor. Yaşama tutundu artık. Daha önce hayati
tehlikesi vardı ancak artık yok diyebilirim. İki aylık bu çok zorlu süreçte
neler olduğunu tam olarak hatırlamıyor doğal olarak. Bu bence iyi bir şey.
Başımıza bu
tarz şeyler geldiğinde refleks olarak hayatta kalma içgüdüsü ile hareket
ederiz, daha sonra olanları sorgularız. Uzun süre yatmaya bağlı gelişen kas
güçsüzlüğü için de zamana ihtiyacı var. Bu günlere geldik bence hepsi
hallolacak inşallah.
Biz çok büyük badirelerden geçtiğimiz için bu gelişmeler karşısında çok mutluyuz ama daha iyileşme için zamana ihtiyaç var. Yani hemen ayağa kalktı eve taburcu oldu gibi bir durum söz konusu değil.