‘’STAR BİRİYLE AŞK YAŞAYAMAM, KISKANIRIM’’

Aşk hayatıyla ilgili gelen sorulara yanıt veren yakışıklı şarkıcı '' Aynı sektörde star bir isimle aşk yaşayamazdım, düşüncesi bile korkutuyor. Sürekli kavgalar ve kıskançlıklar olurdu. Müzik alanından biriyle, ünlü oyuncuyla vs. aşk yaşayamam, kıskançlıktan kafayı yerim'' cümlelerini kullandı.  

‘’SAHNELERE KORKARAK ÇIKIYORUZ, HER AN SİLAH PATLIYOR’’

''MURAT DALKILIÇ, BERKAY VE BEN ALBÜMÜ OLMAYAN ÜNLÜLERDİK''

Diplomalı müzisyen Yılmaz Taner, ''Öğrenciyken sahne alacağım diye üniversiteyi 7 yılda bitirdim. Ege bölgesinde Murat Dalkılıç, Berkay ve ben albümü olmayan ünlülerdik. Daha sonra İstanbul'a geldim. Bizim toplumumuz eğlenceyi seviyor ama eğlence kültürümüz çok düşük. İnsanlar eğlenme amaçlı geldikleri yerlerden eğlenerek çıkmalı. Ama biz artık 'Sahnedeyken başıma bir şey gelecek mi?' düşüncesiyle sahneye stresli bir şekilde çıkıyoruz. Toplumumuzda günde 10 tane kanalda elinde silah olan onlarca dizi var. Ufacık çocuklar da bunları izliyor. Sahnelere de yansıyor bu durum. Her an silah patlayacak diye korkarak sahneye çıkıyoruz'' cümleleriyle eğlence hayatında yaşanan zorlukların altını çizdi.

‘’İZMİR’DE ALBÜMÜ OLMAYAN ÜNLÜLERDİK’’

İlk albümün Misafirperver idi. İlk albümün ile hedeflediğin neydi?

İlk albümümde hayallerim çok büyüktü. Hemen patlarım diye düşündüm. Gerçek ise gri gibiydi, hayal

kırıklığıydı. Ama hiç olumsuz yönden bakmaya da gerek yok. İlk albümümle işin mutfağındaki herkesle

tanıştım. Benden alırken bana bazı şeyleri de verdi. İstanbul’daki insanları tanıma fırsatı elde ederken minik

minik hayranlarım oluştu.

Müzisyenliğin ile Murat Dalkılıç ve Berkay’a da katkılarda bulundu. Peki bu iki isimle nasıl tanıştın?

Onlar çok eski arkadaşlarım. İzmir bölgesinde en popüler üç adamdık. Onlar İzmir’de, ben Muğla’da çok

reyting toplardık. Albümü olmayan ünlülerdik.

Müzisyenlik ile şarkıcılık arasında ne gibi farklar var?

Müziğin tasdiklenmiş, belgelenmiş, diplomalı müzisyeni ve eğitmeniyim. Aslında fark yok, ikisi de bir bütün

ve biz onları yeteneklerimizle yeşertiyoruz. Beste yapmak tabii ki artı katıyor.

RÖPORTAJ: HAKAN KANBUROĞLU