"Müslüm
evde çocuk gibiydi. Dışarıda çok ciddiydi ama evde çok iyiydik. Haksızlığa
kesinlikle tahammülü yoktu. Evimizde çok mutluyduk, hiçbir geçimsizliğimiz
yoktu.
Müslüm’e ait
her şeyi özlüyorum. Her zaman evin içindeymiş gibi hissediyorum, sadece sessini
duyamıyorum. Aklıma onun mutfakta yanıma sokuluşları geliyor.
Eline
bağlamasını alıp geliyordu, “Hadi, hadi başla; ‘Şu Dağlarda Kar Olsaydım’ı
söyle” derdi. Ben de söylerdim. Bütün
apartmana konser verirdik, mutfaktan.
Anlatamayacağım
kadar iyi bir insandı. Aramızda ne kıskançlık yüzünden kavga geçti, ne de ayrılmayı
düşündük. 33 sene birbirimizi çok iyi anladık. Çünkü birbirimize arkadaş, karı-koca,
anne-baba oluyorduk.