Eline
bağlamasını alıp geliyordu, “Hadi, hadi başla; ‘Şu Dağlarda Kar Olsaydım’ı
söyle” derdi. Ben de söylerdim. Bütün
apartmana konser verirdik, mutfaktan.
Anlatamayacağım
kadar iyi bir insandı. Aramızda ne kıskançlık yüzünden kavga geçti, ne de ayrılmayı
düşündük. 33 sene birbirimizi çok iyi anladık. Çünkü birbirimize arkadaş, karı-koca,
anne-baba oluyorduk.
Her kafadan
bir ses çıkıyor. Elbette karı-koca arasında oluyor. İlk zamanlar olmadı mı,
oldu. Ama onu idare edecek kişi bendim. Her şeyine tahammüllü ettim. O bana
karşı değişik tavır takındığı zaman susmasını bildim.
Bir tokat
atmış, iki tokat atmış... Bana ne olacak? Hiç önemi bile yok. Ben 5 dakika sonra ‘Müslümcüğüm ben sana bir
çay yapayım mı?’ dediğimde ‘hadi hayatım yap içelim’ diyordu.”