Niye?
E çok fazla
spor yapmak da çok kötü. Haftanın 5 günü, 1 saat yapıyorsan tamamdır. 5 gün
ağır terlemeli spor da iyi değil. Ben bir gün kardiyo yapıyorum, bir gün
pilates. Şu son bir-iki aydır sadece pilates yapıyorum, çünkü zayıfım.
Vücudumda yağ yok. İnce ve daha uzun kas sevdiğim için de pilates ağırlıklı
çalışıyorum.
Biz şimdi mesela buraya pide
ısmarlasak, yer misin?
Elbette, ne sandın! Bayağı yiyorum ben. Saat 04.00’da Nutella’lı pizza yiyorum. Canım hamburger istiyorsa da yiyorum. Ama bir gün bunları yiyorsam, öbür gün mutlaka dengeliyorum. Sabah avokado ve katı yumurta yiyorum. Öğlen daha fazla koşuyorum terlemek için. Sonra küçük bir tavuklu kinoa salatası, akşam da bir çorba falan.
Şişmanlarsan biter misin?
Şimdi şöyle
bir durum var: Benim bulunduğum ortamlarda ve şimdiki genç jenerasyonda “kötü
fizik” diye bir şey yok. Ama gerçekten yok. “Arkadaşlarının hepsi ince olmak
zorunda mı?” filan diyorlar. Valla hepsi ince. Durum bu. Sıfır yağ oranı! Belki
sosyal medyanın baskısı, belki insanlar bilinçlendiği için, bilmiyorum sebebini
ama herkes ince. E ben de öyleyim.
Ama bu da çok görsel bir şey! Ve
saçma... Ve yorucu...
Doğru! Ama
gerçek bu. Yurtdışında mesela -orada çok eğlendiğim ve bulunduğum için
söylüyorum- Tulum’da, İbiza’da dünya güzeli herkes. İncecikler. İnceciği de
geçtim, hepsi manken zaten. Hokka bir burun, şahane tenler ve görüntüleri de
kusursuz...