Guardian gazetesinde yer alan habere göre, belgeselde iki dikkat çekici bölüm yer alıyor. Bunlardan birincisi 1993 yılında, Allen'ın savunma ekibi tarafından yönetmenin suçsuzluğuna kanıt olarak gösterilen psikolojik değerlendirme süreci ile ilgili.
O dönem, üvey kızı Dylan Farrow ile yaşadıklarına ilişkin yapılan görüşmelerde kullanılan teknikler, birden fazla çocuk psikoloğu tarafından "travma tekrarına" neden olacağı için geçersiz olarak değerlendiriliyor.
Soruşturma sürecinde yapılan, toplam dokuz görüşmede 7 yaşındaki Dylan'ın "tutarsız" ifadelerde bulunduğu sonucuna varılmıştı.
Belgesel, o dönem soruşturmaya atanan New Yorklu sosyal hizmetler görevlisinin de ünlü yönetmenin ifadelerine inandığını ortaya koydu.