Az da olsa, aleni hakaret veya nefret söylemi içerenler hariç, eleştirileri de silmiyorum. O tarz yorumların sahiplerine baktığımda ise genellikle profilleri ve iletişimleri kapalı. Cama taş atıp, üst mahalleye kaçan çocuklar gibiler.
Gözlemim şu; 'Klavye delikanlılığı' artık ciddiye almadığımız bir durum, evet. Gülüp, geçerken sadece üzülüyorum o insanlara. Bedelini ödemeden şiddet uygulamak, korkakça bir zavallılık hali malum. Samimiyetle üzülüyorum.
Buradan tek dileğim; buna ihtiyaç duyan insanların o öfkelerinin karşılarındakine değil, kendilerine yönelik olduğunu fark etmeleri.
Yargıladığımız her ne ise bizde fazlası ile var çünkü. Üzeri örtülü sadece. Korktuğun, kaçtığın, dayanamadığın her ne ise dön kalbine.
Bir daha bak, senin içinde ne var da tahammül edemiyorsun? Aksi takdirde en kötü, en yanlış, en kabul edilemez olana bile şefkat duyuyor olmalıydık.
'Yaratılanı severim, yaratandan ötürü' desem... 'Yargı sadece 'O'na mahsustur' desem... Anlar mısın belki? Kalbin yumuşar mı bir ihtimal, belki?