Kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "İç ve dış tehditlerle ilgili stratejiler etraflı bir şekilde ele alındı. Dışişleri Bakanımızın da bir sunumu gerçekleşti. ABD'nin Suriye'den çekilme kararı sonrasında yaşanan gelişmeleri takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da takdim konuşmalarında Türkiye'nin iç ve dış güvenlik meselesinde hiçbir şekilde tereddüte mahal bırakmayacak şekilde kararlılıkla mücadeleye devam edileceğini belirttiler. Terörle mücadele ve Türkiye'yi hedef alan terör örgütleriyle mücadele her satıhta devam edecek. Bu PKK/YPG, FETÖ, DEAŞ olabilir. Bunlara karşı bütün imkanlar seferber edilmek suretiyle mücadele kararlı bir şekilde devam edecektir." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya ziyaretinde bulunacak
Kalın, "23 Ocak Çarşamba günü sayın Cumhurbaşkanımızın Rusya'ya ziyareti olacak. Burada Suriye konusu konuşulacak. Yunanistan Başbakanı'nın Türkiye gelmesi bekleniyor. Bu konular netleşince sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz." dedi.
"İdlib'te yaşayan sivillerin can ve mal güvenliğinin sağlanmalı"
İdlib mutabakıtına ilişkin açıklamalarda bulunan Kalın, "İdlib mutabakatı ve ateşkesi çerçevesinde o bölgede yaklaşık 10 km. askeri güçlerden arındırılmış bir bölge oluşturuldu. Oranın güvenliği bizim tarafımızdan sağlanıyor. Çemberin dış tarafında Ruslar, iç tarafında bizim askerlerimiz var. İdlib'te yaşayan sivillerin can ve mal güvenliğinin sağlanmalı. İdlib'de görece olarak istikrarlı ortamın bulunduğunu ifade edebiliriz. Bu Cumhurbaşkanımızın diplomatik başarısı olarak kayda geçti. İdlib'deki amacımız başta ne ise bugün de odur. Oraya sıkışmış insanların can ve mal güvenliğini korumaktır. Burada Rus tarafının da rejimi bu konu hakkında uyarması ve kontrol altında tutması gerekmektedir. Bizim 12 tane askeri gözlem noktasında bulunan askerlerimiz bu güvenliği sağlamak amacında oradalar." vurgusunu yaptı.
"ABD'nin YPG/PYD terör ögütleri ile ilişkilerini artık kesme zamanı geldi"
ABD'nin YPG/PYD terör örgütleri sağladığı destek hakkında açıklamasının devamında şunları söyledi: Bu 5 madde ana başlıklarıyla ABD'nin buradan çekilmeyi teyid eden bir metindir. DEAŞ'la mücadele devam edecektir. Koalisyonun bir parçası olarak hava sahasında olacağını teyid eden bir kağıt. Biz de kendi kağıdımızı verdik. Çekilme kararı çerçevesinde terör örgütlerine buna DEAŞ, PYD/YPG-PKK'ya alan verilmemesinin altını çizdik. Ayrıca verilen silahların toplanması, askeri üslerin dağıtılması ya da Türkiye'ye devredilmesi konularını biz de ifade ettik. Bununla ilgili müzakereler devam ediyor. Bir kısmı kamuoyuna yansıdı. ABD'nin artık kendileri için maliyet haline gelen PYD/YPG unsurlarıyla artık ilişkisini kesme zamanı gelmiştir. Bunu Suriye'nin toprak bütünlüğü içerisinde biz yapabiliriz. Burada aradan terör örgütünü çıkartmamız halinde bu planı çok daha kolay, yerel aktörleri de devreye sokarak yapabiliriz. Bu konudaki görüşmelerimiz devam edecek.
"O tweet atıldıktan sonra gerekli cevapları verdik"
ABD Başkanı Trump'ın Türkiye'yi hedef alan tweetine yönelik açıklamalarda bulunan Kalın, "O tweet atıldıktan sonra gerekli cevapları verdik. Dün akşam sayın Cumhurbaşkanımız, Trump'la kapsamlı görüşmeyi yaptılar ve konuyu sonuca bağladılar iki lider olarak. Dünkü görüşme tonu ve genel havası itibarıyla olumlu bir görüşmedir. Sonuçta sayın Trump da bir tweet attı, Türkiye ile ilişkileri geliştirmek üzere. Hazine ve Maliye Bakanımız konuyu yakından takip etmekte. Bunu geride bıraktığımızı düşünüüyoruz. Tabii ki görüş ayrılıkları olabilir. ABD'nin PYD/YPG'nin tutumunu kabul etmediğimizi söylüyoruz sürekli. Kendileri de bunu görecekler, belki biraz gecikerek." dedi.
"Güvenli bölgenin kontrolü Türkiye'de olacak"
Kalın, "Sayın Cumhurbaşkanımız grup konuşmasında bu konuyu paylaştı. Bu sayın Cumhurbaşkanımızın 4 yıldır gündeme getirdiği bir tekliftir. Mülteci konusunda sayın Cumhurbaşkanımız bunu dünya liderleriyle paylaşmıştır. Bu teklif kabul edilseydi 2015-16 yıllarına damgasını vuran o büyük mülteci akını yaşanmayacaktı. Birçok insan ölmeyecekti, onların hayatları kurtarılacaktı. İlk defa ABD yönetimi tarafından en üst düzeyde bunun uygulanabilir bir plan olduğu söylendi. Sayın Cumhurbaşkanımızın çizgisine geldiler. Bunun askeri, istihbari boyutu ne olacak, bununla ilgili görüşmeler devam ediyor. Güvenli bölge 30 kilometrede yaşayan herkesi güvenceye alıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız net bir şekilde ifade ettiler. Sayın Bahçeli bu noktaya dikkat çekiyor. Burada Türkiye'yi adeta boşa çıkartacak, terör örgütlerine yeni bir fırsat alanı yaratacak bir anlaşmaya bizim onay vermemiz asla sözkonusu değil. Sayın Cumhurbaşkanımız grup konuşmasında ifade ettiler, buranın kontrolü Türkiye'nin olacak. Türkiye'nin askeri konuşlanmasıyla, istihbari faaliyetleriyle yerel halkın dahil olmasıyla bir güvenlik bölgesi oluşturulacak." açıklamasında bulundu.
"Patriotlarla ilgili teklif geldi"
Türkiye'nin Rusya'dan almaya hazırlandığı s-400 hava savunma sisteminde vazgeçilmediği vurgulana Kalın açıklamasının devamında şunları söyledi: S-400 alımı ile patriot füzelerinin alınması arasında hiçbir illiyet ilişkisi, korelasyon, şartlı ilişkisi sözkonusu değildir bizim açımızdan. Türkiye milli güvenlik çerçevesinde, istediği ülkeden istediği askeri teknolojiyi alabilir. Patriotlarla ilgili teklif geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı kongreye bu satışın yapılmasına dair olumlu görüşü iletti. Gelen teklif bizim ihtiyaçlarımızı, taleplerimizi ne kadar karşılıyor, bunun müzakeresi yapılıyor. Birincisi fiyat, ikincisi teslim tarihi, üçüncüsü de teknoloji transferi ve ortak üretim. Biz bu kriterlerle S-400'lerde anlaştık.
Yorumlar