Salgın devam ederse yeme-içme sektörünü gelecekte neler bekliyor? - Sayfa 5

16 Mart'ta genelgeyle birlikte şubelerimizi kapattıktan sonra bizi en çok düşündüren, kaygılandıran, bu süreç sene sonuna kadar böyle devam ederse ne yapacağımızdı. Çünkü hiç iş yapmıyorsunuz, geliriniz yok ama kira, maaş ödemelerine devam ediyorsunuz. Hem kişisel hem de iş anlamında insan psikolojisini zorlayan kötü bir dönemden geçtik. Örneğin iş anlamında bizi en çok zorlayan personel giderlerinden ziyade kira giderleri oldu.

5 18
 
Salgın devam ederse yeme-içme sektörünü gelecekte neler bekliyor? - Sayfa 6

Kısa Çalışma Ödeneği'ne başvurdunuz mu?

Tabi ki hemen başvurduk, bir buçuk ay sonra da onaylandı. Bu süreçte şubelerimizi kapattığımız günden itibaren depolarımızdaki tüm yiyecek ve içecekleri personelimizle paylaşarak bizi bekleyen zor günlerin hep beraber üstesinden geldik.

6 18
 
Salgın devam ederse yeme-içme sektörünü gelecekte neler bekliyor? - Sayfa 7

Yeme-içme sektörü hepimizin bildiği gibi çok yoğun tempo gerektiren bir sektör. Pandemi süreci ile beraber birden evde oturmaya başladınız. Bu durum sizde ve çalışanlarda nasıl bir etki yarattı? Ruh halinizde ne gibi değişiklikler yaşadınız?

Pandemi sürecinden önce Kozmonot ekibi olarak kalabalık bir kadroyla bizler sabah 09.00 itibariyle gece 02.00’a kadar çok yoğun bir tempoda sürekli çalışıyorduk. Son dönemde mekanlarımızın giderek popülerleşmesi, müşteri memnuniyeti ve etkinliklerimizle oluşan talepler sonucunda geniş bir kadromuz olmasına rağmen yine de işe zor yetişiyorduk diyebilirim. Çok iyi bir ivme yakalamıştık. Bu tempoda haftalık izin bile zor yaparken birden genelgeyle birlikte 'tüm mekanlar kapatılacak’ denince ve dönen dedikodular bu sürecin bir en fazla bir buçuk ay süreceğiydi. Biz de işe olumlu yanından bakıp 1 ay gibi bir süre hiç çalışmadan kendimize vakit ayırabileceğimizi düşünerek örneğin; şu kitabı okumak için zamanım olacak, kalan filmleri izleyebileceğiz diye sevinmedik diyemeyeceğim. Çünkü insan bizim tempomuzda kendine zaman ayıramıyor. Evi çok görmüyoruz durum böyle olunca başta iyi geldi ama o ilk bir ay geçtikten sonra o tempoyu aramaya başladım. Biz iş yerinde sürekli birileriyle iletişim halinde olduğumuzdan dolayı karantina sürecinde iletişim kısırlığı yaşamaya başladım. Bir gün boyunca kimseyle konuşmadığım günler oldu. Bu bende bir boşluk yarattı ve bundan sonra hayatımız hep böyle mi olacak? , iş yerimiz açılacak mı? diye sorgulamaya, kaygılanmaya başladım. Beni ve ekibimi rahatsız eden bu belirsizlikti. İlk bir ayı dinlenme olarak değerlendirdik, yaşadık fakat günler geçtikçe ve iç açıcı haberler olmadıkça endişe yerini paniğe bıraktı. Neyse ki 1 Haziran itiabariyle yepyeni bir düzenle hayata geri dönebildik.

7 18
 
Salgın devam ederse yeme-içme sektörünü gelecekte neler bekliyor? - Sayfa 8

Restoranların 1 Haziran tarihinde açılmasından sonra neler yaşadınız? O süreç nasıl gelişti?

1 Haziran’da gelen açılabilir genelgesiyle 3 gün boyunca mekanlarımızı en ince detayına kadar dezenfekte ettirdiğimiz bir temizlik sürecine girdik. 3 günden sonra ilk hafta işe adapte olma süreci yaşarken müşteri sayımız normalin çok çok altındaydı. İnsanlar henüz kaygılarını dindirememişti ve psikolojik açıdan da aslında oldukça normal bir süreçti. Bu durum bizi motivasyon anlamında olumsuz etkiledi. İş yerimizi pandemi süreciyle beraber kapattığımızda hem müşteri kitlemiz hem de rakamlarımız çok iyiydi. Açıldıktan sonra müşteri sayısındaki azalmaya bağlı olarak ya hep böyle giderse diye düşünmeye, endişelenmeye başladık. Pandemi öncesinde haftada en az 3 etkinlik yapıyorduk; Cuma-Cumartesi akşam konserlerimiz, Pazar günü kahvaltıda jazz konserimiz ve bunun yanında ünlü sanatçılarla kamera arkası söyleşiler, kokteyl atölyeleri gibi bir sürü etkinlik düzenliyorduk ve inanılmaz yoğun bir ilgiyle karşılaşıyorduk. Bu etkinliklere sosyal mesafe kuralları gereğince devam edememek müşteri kapasitesini düşürmek bizleri oldukça üzdü.

8 18