‘’ADAM GİBİ ADAM ÇIKMADI Kİ ÇOCUK YAPAYIM’’

Gelelim aşk hayatına, başından bir evlilik geçti, evlilik neden sana göre değildi?

Bazı adamlar ‘Evlilik bana göre değil’ dedirtiyorlar. Evlilik çok zor bir şey değil ama karşılıklı anlaşma olduktan sonra sorun yok. Halbuki çok uçuk bir insan da değilim, inanılmaz saygılıyım. Sanırım erkekler sanatçı olduğumuzdan dolayı bizi kaldıramıyor ve bir komplekse kapılıyorlar, psikolojileri bozuluyor.

Çocuk yapsaydım diyor musun? Yeniden evlenir misin?

Tabii ki evlenirim, hiç belli olmaz. Çocuk yapacak adam gibi adam çıkmadı ki çocuk yapayım. Benim çocuklarım kedilerim.

Aşk hayatında kıskanç mısın ve kıskanılır mısın?

Kıskancım ama eskiden kıskanılmayı da severdim şimdi tahammülüm kalmadı. Aşırı kıskançlık kötü bir şeymiş. Artık ben de o yanımı törpülüyorum.

Senin için karşı taraf nasıl olmalı?

Güzel kalpli olacak, güzel gülecek. Yılan sevmem, sinsi sevmem, güzel bakacak, yürüyüşü güzel olacak.

Boşandıktan sonra ‘Artık özgürüm’ dedin. Bekar kadın özgür müdür?

Terledim vallahi, bekar kadın tabii ki özgürdür. Karışanın yok bir şeyin yok. Bekarlık sultanlıktır. Evli olunca çok özgür değilsin, hadi kapıyı kapatıp ben gidiyorum diyemezsin. Hesap vermek zorundasın. Aslında kimse kimsenin eşyası olmamalı. Zaten evliliğin bir dönem sonra kalmayacağını düşünüyorum. Kuruma saygı duymayan çok insan var, heyecan için evleniyorlar. Kimse birbirini gerçekten sevmiyor.

‘’DÜNYANIN EN GÜZEL KADINI YA DA ERKEĞİ OL SENDEN DE SIKILACAKLAR.’’

En son Mehmet Ali Erbil’in ‘Tek eşlilik’ açıklaması gündem olmuştu. Evlilikler tek eşli olunmadığı için mi bitiyor?

Yani artık insanlar tek eşli kalamıyor ayrıca tahammül de sabır da kalmadı. Herkes özgüven patlaması yaşıyor. Herkes işim var, gücüm var, seni daha fazla çekemem kafasında. Zamanla zevkler de değişiyor. Dünyanın en güzel kadını ya da erkeği ol er ya da geç senden de sıkılacaklar. Bir de bu kadar kalabalık ortamda evlilik olmaz, gideceksin doğaya. Burjuvadan uzaklaşmak lazım.

Özlem Tekin’in köy hayatına yerleştiğini duyduk. Kadir Doğulu ve Neslihan Atagül’ün de Kaz Dağları’na yerleştiği aklımızda. Sen de gider misin ansızın?

Ya ben gidemem tuvaleti temiz olacak, peçete falan takıntılıyım. Zaten gece gidip konser yapayım, gündüz Kaz Dağları’na gideyim gibi bir durum olmaz. Kadir bırakabildi mi işlerini? Bırakamadı. Oralara gidip, inek alacaksın. Hayvancılıkla uğraşacaksın. Ben tamamen işi gücü bırakıp yerleşme kafasındayım.

Neden kıskançsın?

Güzel olmayabilirim ama bir sürü özelliğimin olduğunu biliyorum. Başka bir kadını normalde kıskanmam. Ama benim sevgilimin gözünü kaydıran kadını tabii ki kıskanırım. Kadın kadının kurdudur. Gerçekten seven adam gözünün ucuyla başkasına bakmaz.

Zeynep aldatıldı mı hiç?

Aldatılmaya yeltenildim, aldatıldım da hatta. Karşı taraf ancak ben istersem aldatabilir. Ben git dersem o zaten gider. Ben bir şey varsa uzaklaşırım. Hayatımdaki kişi ‘Al, telefonuma bak.’ Derse zaten bakmam, ama telefona yaklaştığım zaman irkilen bir erkek bilin ki bir halt karıştırıyordur. Hele ki ‘Ver, ver ben şarja takarım.’’ diyorsa gerçekten o şahıstan bir şey çıkar. Seni gerçekten seven adam bir şey yapmaz. Bugünkü sosyal ortamda da hepimizin aldatıldığını düşünüyorum. Ben bin tane evlilik mesajı alıyorum ve söylüyorsam aldatan adam da söylemeli.  

Kedi besliyorum dedin. Kadına, çocuğa hayvanlara karşı şiddet olayları gündemimizden eksilmiyor, genel olarak ne düşünüyorsun?

Çok acı çekiyorum bir an önce bir şey yapılmalı, onlar savunmasız varlıklar. Bunları yapanlar çok büyük acı çekmeli. İnsana ve hayvana yapılan şiddeti kınıyorum falan demiyorum, kınamanın ötesindeyim artık. Hiçbir canlı, hiçbir canlının tırnağına dokunamaz. Sanatçılar birlik olup devletle bu konularla ilgili iş birliği yapmalı. Ölüm cezası değil, bunu yapanlar sakat bırakılmalı ve acı çekmeli.