Sonra bana hakaretler başladı, hiç cevap da vermedim. Konuşmalarım duruyor, girdiğiniz zaman görürsünüz. Onu bir aşağılama olarak düşünmedim. Böyle algılandıysa özür dilerim. 

Hiçbir zaman öyle bir düşüncem yoktu, bunu açıklamaya da gerek yok. Çünkü kendi oyuncuma, herhangi birine veya antrenöre hiçbir saygısızlık yapmayacağımı herkes bilir. Bu çok speküle edildi. Bunu magazin malzemesi yaparak gündeme soktular. Maalesef televizyonlar bunu seviyor. 

Ayakkabı tabii ki vereceğiz. Birbirine canını veren, birbirine güvenen insanların, eksik olduğu zaman ayakkabı vermesi normal ama size saygısızlık yapıldığı söyleniyorsa, size hesap görmeye gelirse, o zaman saygısızlık kime yapılıyor. 50 yıldır futbolun içindeyim, kimseye kastım veya kötü niyetim yok. Konuyu uzatarak, kavga ettirerek, sonra barışın demek çok seviyesiz bir şey, bunu kabul edemiyorum. Kavgalık bir durum zaten yok, ben sadece düşüncemi söylüyorum. Bunlardan prim yapacak bir adam değilim, bunlara ihtiyacım da yok. 

Mevlana'nın ‘Bazen diyorum ki ne olacak söyle gitsin, bazen diyorum ki sus bitsin’ diye güzel bir sözü var. Çünkü konuşunca bir şey çıkmayacak, sadece malzeme olacaksınız.