Grupta her
zaman kendi futbolumuzu oynamaya çalıştık. Bayern’de de aynı şeyi yapacağız.
Monaco’nun da iyi oyuncuları vardı. Ama biz günümüzdeydik. Ben oyunumda
başarılıysam, bunun içinde başarısız olan oyuncuları değiştiririm. Ben Bayern
maçına olumsuz bakmıyorum. Ben olumsuzlukları yenerek geldim bugünlere.
Beşiktaş da
sıkıntılardan buralara geldi. Sivas maçında benim geldiğim zamandan kadroda ilk
11’de olan bir tek Atiba vardı. Biz hem başarılıyız hem değişiklik yapıyoruz.
Ben futbol oynamak istiyorum. ‘Bu kadro ile başarılı olacağım’ diyorum. Ama gitmek
isteyen futbolcu da gidebilir. Teknik adam fikir verir. Pahalı bir oyuncu
alamam, kulübün durumunu biliyorum. Yönetim ‘paraya ihtiyacım var, satacağım’
diyor.
Demba Ba,
Ersan, Marcelo öyle gitti. Kulübün kasasını başkan düşünüyor. PSG’de Neymar’ı
başkan aldı. Transferi yönetim yapar. Ben ‘golcü lazım’ diyorum ve Suarez’i
istiyorum! Böyle bir şey olur mu? Bu kulüpte herkes gelip geçici, camia kalıcı.
Biz bilgileri veririz, ekonomik yönüne başkan karar verir.
Lens için özel bir planınız var mı?
Lens’i
kazanacağız. Başka çaresi yok. İçine kapanık bir oyuncu. Dışa dönük değil.
Oyuncu çıkarken üzülür. Sevinenini gördün mü hiç! Bir oyuncunun kenara alınması
kötü olduğunu göstermez. Kötü oyuncu düşünülmeyen oyuncudur. Buradaki bütün
oyuncular benim için önemli. İsteyen gidebilir. Ama kaldıysa susacak. Belki 10
maçta bir kere oynatırım. Hazır olacak, şans gelince çıkıp oynayacak.