Her maçı tek
tek izliyor ve geçmişe dönük durumlara bakıyoruz. Belli bir bütünlüğü
yansıtıyor maçlarımız. İlk yarıya bizim adımıza damga vuran bireysel hatalar
oldu. Buradan oyuncuları suçladığım anlamı çıkmasın, ben de sorumluyum.
Seviyemiz belli buraya transfer yapılırken belli standartlarda oyuncular
alınıyor.
Fenerbahçe'de
bu kadar basit hataların yapıldığı bir başka dönem yoktur. Bu seviyedeki
oyuncuların basit hata oranları azdır. Bunlardan biri Volkan Demirel'dir.
Suçlamak için değil, simge bir isim olduğu için adını veriyorum. 2-3 senede
yapacağı bireysel hatayı, 8-9 maçlık bir periyoda soktu.
Gol yeme
sorunumuz, pozisyon verme sorunumuz, basit hatalar azaldı. Yediğimiz gol bize
katkı yaptı, atmada sıkıntımız yoktu. Her maç 2 ve üzeri atabiliyoruz, ikinci
yarıda daha da fazla atabiliriz.
İyi
profesyoneller olarak bu hataların üzerine çıkmamız lazım. Ciddi bir
sabırsızlık var, futbolda bu böyle. Bu bir şekilde baş etmemiz gereken bir
durum. Sabırsızlık sadece bize özgü de değil. Genel olarak toplumsal yapımız.
Avrupa'da 2-3 maç kazanınca 'Biz final oynayacağız' demeye başlıyoruz.
Beklentilerin altında kalınca da 'Bizden hiçbir şey olmaz' demeye... İki uç
arasındaki fark çok fazla.