Zaman zaman patlamalarım olur ama içime atıyorum.
Görüntülerim gergin oluyor. Fenerbahçe maçında olan, gergin maçtı. Penaltı, gol
her şeye olumsuz sözlere bir şey demedim. Ama inanın orada ne dediğimi
hatırlamıyorum. Basit bir faulde hakemin niyetini okuyarak yanlış yaptım ve
sinirlendim. 'Artistik yapılan bir faulü nasıl verdin' diye sinirlendikten
sonra arkamı dönüp söylediklerimi hatırlamıyorum.
Sonra bunu izledim ve üzüldüm. Ceza aldım, ben kendime de ceza verdim. Üstelik de söylediklerimi hatırlamıyorum. 10-15 gün bu olay konuşuldu. Sonrasında çok fazla ceza almamı isteyenler oldu. Ceza aldığım maçta puan kaybettik. Daha fazla ceza alıp, daha fazla konuşmak istiyorlar. Artık aklımıza kötü söz gelince numara koyarız. Mesela 101, 102 diyeceğiz. Hem kötü söz, hem de ceza almamış oluruz.
Bizde insanların aldığı paralar çok konuşuluyor. Milli
Takım'da prim konuşuluyor. Herkes muhasebeci oldu. Bizim işimiz taraftarı
memnun etmek. İşini yapıyorsa bırakın alsın. Biz işimizi iyi yapmalıyız. Oynarken
önce kendimiz keyif almalıyız.
Kaybedince dünyamız yıkılıyor. Hayatımız devam ediyor, bu yanlış. Fanatizm öne çıkıyor. İşin aktörleri yerine dış etkenler de para kazanmak istediği için biraz karışıklı var. Daha profesyonellik oturmadı. Sağlıktan girdi, teknolojiden girdi. Buralardan yeni aktörler girdi ve ülkemizde şu an sorunlar var.