Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, basın toplantısında konuştu.
Koç'un açıklamalarından satır başları:
Kapsamlı bir toplantı yapacaktık. Ancak oyun oynanırken kurallar değişti. TFF bir açıklama yaptı. Yapmayalım diye düşündük toplantıyı ancak çok ilgi var dendi. Bu yüzden yapacağız.
İdlib'de yaşananlardan dolayı geçen hafta toplantıyı iptal ettik. Şehitlerimiz için başsağlığı diliyorum. Yaralılara şifa diliyorum.
Bir video ile başlayacağız toplantıya. Sezon başından beri yaşadıklarımızı göz önüne seriyor. Bu videoda kullanmadığımız çok pozisyon var. Yüzde 50-50 diyebiliriz. Yüzde 100 olanları sizlerle paylaşacağız sadece. Bundan sonra Fenerbahçe'nin niye mağdur edildiğini, TFF ile ilgili görüşlerimizi, hakemlerle ilgili görüşlerimizi, siyasetle ilgili görüşlerimizi, algı operasyonlarını konuşacağız. Bilhassa Cumhurbaşkanımızın ziyaretinden sonra yaşananları konuşacağız.
Videoda gösterilen pozisyonlar ve Fenerbahçe'nin iddiaları
- Fenerbahçe - Antalyaspor - Diego'nun yaptırdığı penaltı
- Alanyaspor maçı Jailson ve Pektemek'in pozisyonu
- İlk Alanyaspor maçında 2 kural hatası
- Kayserispor maçında 3 penaltı verilmedi
- Malatya maçında Farnolle çizgide değildi, penaltı tekrarlanmadı
- Göztepe maçında penaltı tekrarlandı, gol iptal edildi
- Göztepe maçında gol 4 dakika 17 saniye incelendi
- Trabzon maçında aut yerine korner verildi, gol oldu
- Trabzon maçında nizami gol verilmedi
- Alanyaspor maçında Altay'ın kurtardığı penaltı iptal edildi
- Alanyaspor maçında 2 penaltı verilmedi
- Kasımpaşa maçında rakibin elle aldığı top gol oldu
- Ankaragücü maçında rakibin elle aldığı top gol oldu
Hepinizin bildiği pozisyonlar. Birlikte bakınca farklı bir görüntü çıkıyor ortaya. Bunlar bize göre yoruma açık değil. Alanya maçında kural hatası başvurusunda bulunduk. Bizi üzen bu başvurunun ele alınış şekliydi. Başvuru yapmadan en üst merciden karar açıklandı. Uzun bir süre açıklama gelmedi. IFAB raporu okunmadı. Lehte olsaydı net bir şekilde açıklanırdı.
Kayseri'de 3 penaltımız verilmedi. Gaziantep maçında 3 penaltımızı veren Arda Kardeşler, bu maçta 3 penaltımızı vermedi.
12. haftada Yeni Malatya maçında penaltı tekrar edilmeliydi, edilmedi. Allah'ın sopası yoktur, benzer şey bir hafta sonra bize oldu. Doğru bir karardı. Standart dışı yaklaşım.
Göztepe maçında 1 gol attık, 4 dakika 17 saniye zihniyeti diye adlandırdırıyoruz. Niye izlendi bilmiyoruz.
Trabzon maçında aut atışı korner verildi. Gol oldu. Geçen sene bir taç atışı bizim lehimize verilmişti. Spor medyası yangın yerine dönmüştü. Biz sesimizi çıkarmadık, bize de olmuştu. Keza Trabzon maçı da öyle.
Aynı maçta Kruse, kaleciye dokunmazken Vedat'ın golü verilmedi. Yine sesimizi çıkarmadık. Başka bir takıma olsa yer yerinden oynamıştı. Bizim lehimize olsa ne Fenerasyon kalmıştı, ne Zorlu toplantısı, ne başka bir şey...
20. haftada 2 penaltımız verilmedi. Bize verilende VAR'a gidildi. VAR protokolü hiçe sayıldı. Bu haksızlıklara her hafta yeni bir olay ekleniyor.
Ankaragücü maçında hiç iyi oynamadık. Kadrosu oturmamış Ankaragücü'nü tebrik ederim. Ancak net bir şekilde gol öncesi VAR'a gidilip gol iptal edilmeliydi. Şunu anlatmak istiyorum... Sezon başından beri yaşadıklarımız sistematiktir. Bizim lehimize ne yapıldı diye baktık. Burada Ankaragücü maçında attığımız ilk golde aut yerine korner verilmiş. Orada haksız 2 puan aldınız denilebilir.
Kendi özeleştirimizi de yapıyoruz. Birazdan söyleyeceğim. Transfer hataları vs.
Burada 14-15 puandan bahsediyoruz. Yarısını alsak puan tablosunu düşünün.
Bunlar saha içinde yaşananlar, bir de dışarıda yaşananlar.
Hakemlere atamalarla mesaj veriliyor
Federasyonumuz, şampiyonluk mücadelemizde sadece bizi zayıflatmakla kalmamıştır. Bütün yarışı etkilediler. Bunlar ileride daha da büyüyecek. Teknolojiyi insanlar kullanınca kötü niyetle kullanılınca iyi sonuç olmuyor. 11 maç kazanmışız, 9'unda bir sonraki hafta hakemler maç alamamış. Bu dünyayı bilenler bilir. Hakemler ne ister? Her hafta maç yönetmek ister. Hele şu an ciddi paraların kazandığı dönemde daha da önemlidir. Hakemlere en kuvvetli mesaj nasıl verilir? Her hafta açıklanan hakem atamalarıdır. Bu ödül ve ceza sistemidir. Sıkça kullanılan bir söz vardır: hakemler cin gibidir, atamalara bakarlar...
Az önce söyledim... Kayseri maçında penaltımızı vermeyen hakemler, bir sonraki hafta Malatya - Göztepe maçına atanmışlardır. Bundan daha net mesaj veremezsiniz.
Hakemlerin Fenerbahçe olunca takındıkları son derece cüretkar tavrın nasıl yorumlayacağımızı size bırakıyorum.
VAR protokolünü hiçe sayan olaylar norm haline geliyor.
Hakemler bu cesareti nereden buluyor? Kasıtlı kararlarda kime güveniyorlar? Bu işin hakem boyutu ve görüyorum ki teknolojiyi de düzgün kullanmıyoruz. VAR'a gereken yerlerde gitmemeleri akıl alır gibi değil.
Emre Belözoğlu... Enteresan. Kayseri maçında taç çizgisi dışında diyalog yaşanıyor. Bu diyalogtan ceza vermek için önce gazetelerde haber çıkartılıyor. Mevzuata göre ceza söz konusu değil iken ek rapor isteniyor. Soruyoruz. Dosya sağlam olsun diye diyorlar. Ceza veremeyeceğin konuda rapor isteyince hakemlere mesaj yollamış olmuyor musun?
Gazişehir maçında Vedat'ın sevki tek kelimeyle skandaldır. Hatta meydan okumadır. Zorlamayla yapılmış bir hamledir.
Harcama limitleri... Çok uğraştık. Bankalar Birliği ile yapılan anlaşmayı imzalayamadık. Kendi imkanlarımızla başka bir yoldan gitmeye çalıştık. Standardı olmayan kararlarla çok ihtiyacımız olan transferleri yapmamız engellendi. Yerel FFP, 2+2=4 değil. Yoruma açık konular var. Bizde her zaman olumsuz yaklaşım var. Transferin son 2 gününe kadar ekside tutulduk. Bırakın Falette'i, sol bek hamlemiz olacaktı. Sağ olsun Sadık. Fedakarlık yapınca lisansı çıkardık. Diyeceksiniz ki başka takımlara da oldu. Onlar biliyordu, biz bilmiyorduk. Koskoca Süper Lig'de çok takım transfer yaptı. Finansal durumları ortadayken tek yapması sakıncalı takım Fenerbahçe oldu. Dolayısıyla özetlemek gerekirse federasyonumuzun, kurullarını özetlersek nasıl Fenerbahçe'nin golünü engelleriz, nasıl penaltıları vermeyiz, nasıl kadrolarını güçlendirmeyi engelleriz, nasıl hakemlere mesaj veririz gibi bir tabloyla karşı karşıyayız.
Bugün itibarıyla son hafta yaşananlar Fenerbahçe'yi en ağır şekilde eleştirenler dahi bu durumu tespit edip üzerine yorum yapmaktadır.
Kulüpler sezon ilerledikçe bizim durumumuza gelecek
Biz bunları nasıl yorumlamalıyız? Tek tek bakınca niye dert ediyorsunuz diyebilirsiniz. Bunlar futbolun doğasında vardır diyebilirsiniz. Resmin bütününe bakınca basit hatalarla, futbolun olağan akışıyla açıklanamaz. Sadece hakem hatalarına değil, bütüne bakınca. Görmezden gelecek durumu çoktan aştık. Sıkıntı yaşayan sadece biz değiliz. Göreceksiniz futbol dışı, futbol içi unsurlarda çok kulüp bizim durumumuza gelecek. Canı yananlar artacaktır. Sezon bitiyor, biz bunun düzelmesini beklerken her hafta yeni bir şeyle karşılaşıyoruz.
Şimdiye kadar anlattıklarım, bundan önceki sezonlarda görmeye alışkın olduğumuz yanlış karar, kötü yönetimin ötesinde bir boyuttadır. Açıkça söylemek gerekirse Türk futbolu görülmemiş düzeyde futbol mühendisliğiyle karşı karşıyadır. Saha dışından saha için, hakeme hatalarından atamalara, VAR odasında haberlerin işlenme biçimine bakılınca 360 derece bir mühendislik vardır.
Buna fikstür de eklenebilir. Şampiyonluğa oynayanlar kaç kere cuma oynamış? Bunlara bakın. Niye önemli? Her zaman avantajdır rakiplerden sonra oynamak. 2. yarı başladı. 5 hafta geçti. Fikstürün geri kalan kısmı belli değil. Niye değil? Lütfen zahmet edip bakın.
Bize göre çok iyi bir uygulama olan VAR'a rağmen, milyonlarca taraftarın önünde göz göre göre pervasızca yapılan bir mühendislikten söz ediyorum. Biz rekabet ortamının, sporda adalet duygusunun tahrip edilmesine kızıyoruz. Bu sadece Fenerbahçe'nin sorunu değildir. TFF'nin kulübümüze karşı artık standart haline gelen uygulamalarına maruz kalan başka kulüpler de vardır. Lobisi olanın güçlü olduğu anlayışa dayanıyor. Gerek şampiyonluk olsun, Avrupa mücadelesi olsun, ligde kalmak olsun... Bütün takımları etkiliyor. Er ya da geç bizim gibi düşünenler çoğunlukta olacak. Adil bir yönetim var diyebilir miyiz? Bu eksiklik amatör liglerden Süper Lig'e kadar herkesin en önemli sorunudur.
Türk futbolunu işten anlayan insanlar yönetmelidir
Ülke olarak kalkınamamamızın sebebi de budur. Masa başı olaylara çok zaman harcıyoruz, yapısal olaylara zaman harcamıyoruz. Türk futbolu bu anlayışla yönetildikçe bir şey değişmeyecektir.
Seçim yapıldı, biz çok ümitliydik. Rekabetçi bir lig adına çok büyük bir fırsat olarak görmüştük. Bunu aktardık. Hiçbir şekilde kurullara isim tavsiye etmedik. Gördük ki isimler başka türlü belirleniyormuş. 8 ayda gördüklerimiz sonunda ne kadar naif beklentiler içerisinde olduğumuzu gördük. Bu anlattıklarımın bize özel ve genel başka unsurlar da var. TFF başkanının nasıl belirlendiğini, yönetimin nasıl oluştuğunu, futbolun içinde olan özel dengelerle, 3-4 tane yapı var, daha iyi anladıkça gördük ki bu kafayla çok fazla bir yol kat edemeyeceğiz. Türkiye futbolu, bürokratlardan, belediyede yöneticilik yapmış kişilerden, futbolla alakası olmayan ihalelere önem verenler yerine bu işten anlayan insanlarla ilerleyeceği aşikardır.
2 kişiden bahsedecektim. Şimdilik park ediyorum. Birinin Fenerbahçe'ye karşı olan tutumu, normal hayattaki konumu itibariyle orada olmaması gereken bir kişi. Bir de futbolla alakası olmayan, çoğunuzun tanımadığı, nasıl orada olduğunu paylaşacaktım. Şimdilik arkadaşlarımın ikazıyla girmeyeceğim.
Hangi Nihat Özdemir'le ilişki kuracağız?
Sayın Başkanımız Nihat Özdemir'le ilgili konuşmak istiyorum. Son bir hafta-10 gündür bizi en çok meşgul eden konulardan biri. Nihat Bey, 18 yıl Fenerbahçe'ye hizmetleri olmuş, futbolun içinden gelen, Fenerbahçe'ye mesai harcamış biri. 6 yılında da beraber çalıştık. 1 yılı da en zor yıllarımızdan biriydi. Kendisiyle şahsi bir problemim olamaz. Ancak söz konusu Fenerbahçe ise benim için kırmızı çizgi orasıdır. Fenerbahçe olarak Nihat Bey'e kırgınız, kızgınız. Sebeplerine girebilirim. Geçen sene başladı aslında... Henüz kendisi başkan olmamışken ligin 2. yarısı 4 hafta oynanmış, arka arkaya yaşanan problemler nedeniyle zaten kötü giden sezon nedeniyle infial içerisindeyiz. Kendisi bir maç öncesi ziyarete geldi. Dedi ki, federasyonla ilgili serzenişlerde bulundu. Aynı hafta, Konya maçı öncesi TFF'nin tarafsızlığının teminatıyım, Ali Koç ve yönetimi günah keçisi arıyor dedi. 3 gün arayla... Son olarak yakın çevre haberi çıktı. Orada da bizi siyasilere doğru itiyor. Tribünleri kışkırtmakla suçluyor. Bundan daha evvel 3 Temmuz'da da beraber olmamıza rağmen yaptığı açıklamalarda Fenerbahçe'nin başarısı için dua edenleri kimseyi zan altında bırakmaya hakkı yok gibi görüşleri var. Biz çok başarılı olmasını istiyoruz. Ama işin neresinden tutacağımızı, nasıl köprü kuracağımızı bu kadar zik zak içinde hesaplamakta zorluk çekiyoruz. Bundan sonra nasıl ilerleriz? Ben büyük bir kulübün başkanıyım, o federasyon başkanı. Nasıl asgari müşterekte buluşacağız? Zor. Zorlu'da bir toplantı oldu. Algı operasyonları yapıldı. Bizim için rutin bir toplantıydı. Çok çok sonra başka başkanlarla görüştüğünü söyledi. Keşke daha önce söyleseydi.
Yüzde 30-40 mevzusu var. Bizim hiç dahlimiz yok. Kulübümüz töhmet altında bırakıldı. Baskı altında kaldık. Bu talebin gerçek sahibi hiç açıklanmadı.
Fikret Orman ve Adil Gevrek'i işaret etti. Orada da talebin gerçek sahiplerini söylemedi. TFF'den bilgi sızma konusu... Somut örnekler var. Hangi Nihat Bey'le ilişki kuracağımızı kestiremiyoruz. İnşallah bu durum normalleşme sürecine girer. Umursamıyorum yaklaşımı doğru değildir. Kimse kimseyi sevmek zorunda değildir.
Futbolun paydaşlarıyla beraber hareket etmeliyiz
Şimdi futbol paydaşlarına seslenmek istiyorum. Bu anlattıklarım tek başımıza üstünden gelebileceğimiz konular değildir. Futbolda adil rekabet ortamının sağlanması ortak hareketle olmalı. İş birliği ve güç birliği yaparak Türk futbolunun geleceğini karartan bu durumla beraber savaşalım. Ortak sorunlarımız var. Hep birlikte olmalıyız. Eğer birileri kulüplerin emeklerin görmezden geliyorsa, saha içi ve dışı olaylar varsa hep beraber bu gidişata dur diyelim. Biz sadece etik davranış ve adalet istiyoruz. İnşallah ilgili merciler bunu bu şekilde anlarlar.
Bizlerin itirazları bazıların çok rahatsız etmiş olmalı ki sürekli bir algı çalışması var. Kara propaganda yapılıyor. Geldiğimizden beri belli seviyede yapılıyordu, bu sezon zirveye çıktı. Bilhassa Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyaretinden sonra bambaşka bir noktaya geldi. Geçen gün 24 demiştim, 32 kez olumsuz başlıklar altında trend topic yapılmışız. Bu sosyal medyanın bile olağan akışına aykırıdır. Sağlık olsun. O kadar sulandı ki...
Kara propaganda yapıyorlar
Asıl sorunumuz Turkuvaz Medya Grubu'yla. Aslında onların bizimle. Geldiğimizden beri bize olumsuz yaklaşılıyor. Biz de hakkımızı savunacağız. Bu kadar propagandaya rağmen kimseyi tesislerimizden men etmedik. Ben onlara seçim zamanı teşekkür etmiştim. Ziyaret etmiştim onları. Zira Fenerbahçe tarihinin en önemli, en yüksek katılımlı, en çok sandığın konacağı seçime girerken benimle ilgili bir tane olumlu haber yapmamışlardı. Ben de bu yüzden teşekkür etmiştim. Onların sayesinde özellikle gençler, objektif bakanlar neyin ne olduğunu anladı. Bir kez daha teşekkür ediyorum. Geçen hafta kendilerinin haber kanalında, aceleyle hazırlanan bana göre son derece ucuz komplo teorileriyle bezenmiş program için teşekkür ediyorum. Herhalde basın toplantısına yetiştirmek istediler. Fantastik bir programdı. Ne kadar haklı olduğumuzu onların sayesinde daha iyi anlatmış olduk. Tekrar onların sayesinde taraftarımızın çok daha sıkı sıkıya kenetlenmesine, nelerle mücadele ettiğimizi çok daha net gördüler. Onun için çok çok teşekkür ediyorum.
Bu demode yöntemlerle ne şahsıma ne de Fenerbahçe'ye leke sürmeniz mümkün değil. FETÖ ile camiamıza zarar verilememişken bu ucuz propagandalar bize zarar vermez. Bizi kuvvetlendirir. Biliyorum asıl hedef benim. Zaten seçilmemi de istemiyordunuz. Sizden de ricamız mümkünse başka gözle Fenerbahçe'ye bakmanız. Fenerbahçe kötü giderken bir sürü kötü şey... Yok hocamız istifa etmiş, biz kavga etmişiz... Geçen hafta şu kanala bak dediler. Kanalı açtım, başka ülkede olsa güleceğim. Kendi ülken olunca üzülüyorum. Hikayeyi yazan belki buradadır. Her türlü haysiyet, şerefi üzerine yemin ediyor. Hoca idmana çıkmamış, şöyle olmuş, böyle olmuş. İşin komik yanı 2 saat önce Samandıra'daydım. Hep beraber yemek yedik, pazartesi oynanan maçları beraber izledik. Bir geldim, randevu vermiyormuşum, kaptanla şöyleymiş. Fenerbahçe'de olunca bunlarla mücadele ediyorduk. Bari şerefiniz üzerine yemin etmeyin.
Sporla siyaset ayrı kulvarda yürüsün
Siyaset... Bütün tartışma arasında 2. tartışma gündeminde tutulmaya çalışıyoruz. Bizim yaptığımız ikaz, futbolun siyasete karıştırılmaması. Birileri tarafından haksız bir biçimde Fenerbahçe'ye yönelik suçlamaya dönüştüğünü gördük. Sporla siyaset ayrı kulvarda yürüsün diyoruz başından beri. Bu ikazları, kamu gücünü kullanmaya sahip bazı yöneticilerin adil rekabeti bozacak şekilde davranması nedeniyle yapmak zorunda kalmıştık. Bunlar açıkça ifade edilince bazı kişiler tarafından hayat normal. Fenerbahçe için konuşunca Fenerbahçe sporu siyasete sokuyor oluyor. Kim kimi neye sokuyor, size bırakıyorum.
FIFA, UEFA'nın istediği en temel kriterlerden biridir... Kamu yöneticilerimiz, sporla ilgili bazı kararlar alır. Burada belli ilkelere dikkat edilmesi gerekir. Güzel bir örneğimiz de var aslında. Sayın Cumhurbaşkanımızın gösterdiği duruş örnektir. Futbol dışında tüm sporlara destek olmuştur. Fenerbahçe'yi çok sevmesine rağmen hiçbir lig maçına gelmemiştir. Uluslararası maçlarda takvimine uydukça kulüplerimizi destekleyeceğini söylemiştir. Tüm yöneticiler ve bürokratlardan aynı hassasiyeti bekliyoruz. Bir kez daha paylaşıyorum. Ne kulübüm ne de şahsımın siyasete girme isteği yok. Fenerbahçe'nin devleti için neler yaptığı ortadadır. Bizim ifade ettiğimiz konu tamamen futboldaki adil yarışın etkilenmemesi içindir.
Taraftarımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Biz fantastik hikaye yazanlarla mücadele ederiz. Lütfen siyaseti tribüne karıştırmayın. Haklıyken haksız duruma düşmeyelim. Bu insanlar kendi yarattıkları hikayelere inanma potansiyelindedir.
Transfer hatalarımız oldu
Sizin hiç mi kabahatiniz yok diyecekler. Çok hatalarımız oldu. Özeleştiriyi kendi aramızda da yapıyoruz. Transfer hatalarımız oldu. Doğru kadro mühendisliği yapamadık. Bazı maçlarda kötü oynadık. Biz bunları konuşuyoruz, ders almaya çalışıyoruz. Ancak sistematik hatalara maruz kaldığımızı, şampiyonluk yarışından uzaklaştırılmak istendiğini değiştirmez. Bunlar unutuluyor. 34 hafta süper oynayan takım yoktur.
Başkan ile hoca arasında, hoca ile futbolcular arasında program yok
Verdiğimiz mücadeleyi taraftarların bildiğini biliyorum. Ne kadar araştırmacı olduklarını biliyorum. Sadece tribünde değil pek çok yerde bize omuz veriyorlar. Her taraftan sırf Fenerbahçe zarar görsün diye yapılanları görüyoruz. Her geçen gün bir başka isim hedef haline getiriliyor. Başkan ile hoca arasında problem var, hoca ile futbolcular arasında problem var deniyor. Biz her şeyin farkındayız, tüm takım olarak tek vücut olarak bu açıklamayı yapmaya mecbur eden zihniyetle mücadele etmek için hırsla dolmuş durumdayız. Bu haftadan itibaren sezonun kalan kısmında omuz omuza tüm maçlarımızı kazanmak için mücadele edeceğiz. Samandıra'ya gittik, toplantı yaptık. Hepsinin gözünde ışığı gördük. Sahada verdikleri mücadelenin hakemler sebebiyle hakkını alamadıklarında inançları zayıflar sanıyordum, ne kadar hırslandıklarını gördüm. Ankaragücü maçından sonra takımdaki ateş artmış durumda. Nasıl yanıldıklarını bu haftadan itibaren gösterecekler. Lig bu haftadan itibaren adil yönetilirse Fenerbahçe şampiyonluğun en büyük favorilerinden biridir. Camiamızdan bazı isimlerin nasıl sustuklarını, hatta bazılarının nasıl destek olduklarını görüyoruz. Biz yolcuyuz, taraftar hancı.
Soru-cevap
Sportif direktörlük devam edecek. bu müesseye inancımız tam. Bunun yeri burası değil, daha sonra bunlara cevap vereceğim.
(Başkanların TV programında buluşması) Biz TV programında karşılaşmak için hazırız. Sayın Cengiz de hazır olduğunu söylüyor. Medya kuruluşları planlasın, bize gelin, biz hazırız. Lütfen bunu yapın.
Kulüpler Birliği'nde neler konuşuluyor? Genel baktığınızda 1,5 sezon sonra olacak ihaleyi nasıl artırabiliriz, korsana nasıl engel olabiliriz, bahis konuları, altyapı, yabancı konusu üzerine kafa yormuyoruz. Spor Bakanlığı bir program düzenledi. Biz sunum yaptık, sadece Fenerbahçe hazırladı. Yeni başkanımız var, çok iyi niyetli. Bundan sonra nasıl iş çıkarırız, bilmiyorum. Kulüplerin konsensus sağlayacağı konular var. Bazı konularda ortaklık olmuyor, o zaman TFF'ye iş düşüyor. İleriyi konuşmalıyız.
(Rıdvan Dilmen'in 'Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Fenerbahçe'ye yardım etti' sözleriyle ilgili) isteği bizim gibi kulüpler ister istemez devletle çok işi olan kulüplerdir. Bizim vergi borcunun taksitlendirmesiyle ilgili bir konuydu. O kağıdı almamız gerekiyordu, o kağıdı aldık.
Ben nasıl belli özgürlüklere sahip değilsem, devleti yöneten kişiler de belli özgürlüklere sahip değildir. Nasıl Sayın Cumhurbaşkanı sadece uluslararası maçlara gidiyor. Bunun gibi.
Efsane Müjdat Yetkiner'in o attığı mesajlar... Allah kimseyi o duruma düşürmesin. Camiamızın şu günlerde bilhassa iletişim konusunda desteğe ihtiyacı var. Bunlar tesadüfen söylenen şeyler değil. Her türlü desteğe ihtiyacımız var, destek olmayacaklara da köstek olmayın diyorum.
VAR sistemi şu anki haliyle fayda sağlamıyor. VAR kayıtlarının açıklanması fayda sağlayabilir.
Fenerbahçe'nin buradaki duruşu değişmez. Düne kadar etle tırnak gibi olan insanlar bugün FETÖ ile hiç işi yokmuş gibi davranıyor.
Türkiye Bankalar Birliği ile kapı kapanmadı. Bizim öyle bir lüksümüz yok. Muhtaç olan biziz. Destek olmadan buraya kadar nasıl geldik, bilmiyoruz. UEFA'ya taahhüt verdik, anlaşma yapmamız lazım.
Sadece canı yanandan bahsediyoruz ama hakem hatalarından faydalanan kulüpler de var. Son dönem maçları seyredin, görmek çok zor değil. Keşke bu işin seceresini tutan spor adamları olsa. Bütünsel bir bakış açısıyla yaklaşılsa. Cuma günü kimle maç oynuyor bir bakın.
Yorumlar