Cemal Kaşıkçı cinayetinde yerel işbirlikçiler kim?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cemal Kaşıkçı cinayeti hakkında yaptığı açıklama sırasında cinayetle bağlantılı olan yerel işbirlikçilerin açıklanması talebinde bulundu. Bunun üzerine Cemal Kaşıkçı cinayetindeki yerel işbirlikçilerin kim olduğu merak edilmeye başladı.

Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 11:57

23 Ekim 2018 Salı 12:51

İstanbul Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na giden ve kendisinden 2 Ekim tarihinden bu yana haber alınamayan Cemal Kaşıkçı ile ilgili detaylar yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cemal Kaşıkçı ile ilgili yaptığı konuşma sırasında cinayette yerel işbirlikçiler açıklansın çağrısından sonra Cemal Kaşıkçı cinayetinde yerel işbirlikçilerin kim olduğu merak edilmeye başladı. Peki ya Kaşıkçı cinayetinde yerel işbirlikçiler kimdir? Detaylar haberimizde.

Cemal Kaşıkçı cinayetine dair son gelişmeler:

Suudi Arabistan konsolosluk binasında öldüğü açıklanan Cemal Kaşıkçı'nın son görüntüsü ilk kez yayınlandı. Kaşıkçı'nın öldürülmeden 7 gün önce satın aldığı evde çekilen öldürüldüğü güne ait yeni görüntüler ortaya çıktı. Suudi Arabistan yönetimi, 2 Ekim'de İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın "konsolosluk binasında yaşanan arbede sonucunda öldüğünü" açıklamıştı. Suudi Arabistan'dan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin açıklama geldi. "Bir şüphelinin Kaşıkçı için İstanbul'a gittiği tespit edildi" ifadelerine yer verildi. Olayla ilgili 18 kişinin tutuklandığı bildirildi.

El-Cezire haber kanalı canlı yayında Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili yeni iddialar öne sürdü. El-Cezire, Cemal Kaşıkçı'nın Konsolosluk'ta nerede öldürüldüğü tespit edildiğini duyurdu. Ses kayıtlarına ve arama çalışmalarında bulunan delillere dayanarak Cemal Kaşıkçı'nın Konsolosluğa girer girmez birkaç kişinin saldırısına uğrayarak öldürüldüğü iddia edildi. Kanalın iddiasına göre, Türk güvenlik güçleri, "Kaşıkçı içeriye girdikten sonra Suudi infaz timi gazetecinin üzerine atladı ve Kaşıkçı'yı zorla üst kata taşıdılar" dedi. Kaşıkçı'yı doğrudan Konsolos Uteybi'nin odasına götüren infaz timi burada Kaşıkçı'ya herhangi bir sorgu uygulamadan doğrudan öldürdü.

Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra ortadan kaybolan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın akıbetine ilişkin yürütülen soruşturmada konsolosluk çalışanları tanık olarak dinleniyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na çağırılan yaklaşık 15 tanık savcılara ifade veriyor. İfade verenler arasında Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nun makam şoförü, konsolosluğun teknik sorumlusu, santral görevlisi ve muhasebe sorumlusu da var.

Cemal Kaşıkçı cinayetinde yerel işbirlikçiler kim?

Suud yönetiminin Prens Selman’a yakın isimlerden General Assiri’yi Kaşıkçı’nın ölümünden sorumlu tutmaya hazırlandığını öne sürüldü. NYT’ye göre kaynaklar, "Suudi yöneticilerin, General Assiri’nin Muhammed bin Selman’dan Kaşıkçı’yı yakalaması için sözlü yetki aldığını ancak Assiri’nin bu yetkiyi ya yanlış anlayarak ya da yetkilerini aşarak gazeteciyi öldürdüğünü söyleyeceklerini" aktardı.

Tüm dünyanın yakından izlediği ve 2 Ekim’den bu yana kendisinden haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili yeni ve çarpıcı bir iddia daha ortaya atıldı. Reuters ajansına göre, adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir Suudi yetkili, Kaşıkçı’nın, tartışma sırasında bağırmasını engellemek isteyen bir görevli tarafından boğulduğunu, cesedinin ise halıya sarıldıktan sonra yerel bir işbirlikçiye teslim edildiğini öne sürdü. Ajans, aynı yetkilinin Suudi istihbaratına ait iç yazışmaları sunduğunu da yazdı.

İstanbul’a gelen 15 kişilik heyet Kaşıkçı’yı, ikna için İstanbul dışındaki güvenli bir evde birkaç gün tutacak, şayet Kaşıkçı Suudi Arabistan’a dönmek istemezse de, serbest bırakılacaktı. Nişanlısı Hatice Cengiz ile evlenmek için gereken bir belgeyi almak üzere Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosuluğu’na giden Kaşıkçı, binaya girdikten sonra Başkonsolos’un çalışma ofisine götürüldü. Kaşıkçı’yı burada istihbarat görevlisi Mahir Mutreb bekliyordu. Mutreb’le görüşmesinde Kaşıkçı, geri dönmeyi kabul etmedi ve bir saat içinde binadan çıkmaması halinde, dışarıda kendisini bekleyen kişinin Türk yetkililerle temasa geçeceğini söyledi. Mutreb’e diplomatik kuralları ihlal ettiklerini de hatırlatan Kaşıkçı, “Bana ne yapacaksınız? Beni kaçırmak mı istiyorsunuz” diye sordu. Suudi yetkiliye göre Mutreb de, Kaşıkçı’nın gözünü korkutmak için “Evet, seni ilaçla bayıltıp kaçıracağız” yanıtını verdi. Bunun üzerine Kaşıkçı sesini yükseltince ekip panikledi ve içlerinden biri, arkadan koluyla boğazına sarılarak Kaşıkçı’nın ağzını kapattı. Suudi gazeteci, bu sırada hayatını kaybetti.

İddiaya göre heyet, bunun üzerine olayı örtbas etmek için Kaşıkçı’nın cesedini bir halıya sardı ve Konsolosluk araçlarından biriyle bina dışına çıkardı. Daha sonra ceset, ortadan kaldırılması için yerel bir işbirlikçiye teslim edildi, adli tıp uzmanı Salah Tubaigy de olayla ilgili kanıtları ortadan kaldırdı. Heyetteki istihbarat görevlilerinden Mustafa Medeni ise, Kaşıkçı’nın kıyafetlerini gözlüğünü ve Apple Watch cihazını taktıktan sonra konsolosluğun arka kapısından “Kaşıkçı’ymış gibi” ayrılıp Sultanahmet’e gitti ve burada gazetecinin eşyalarından kurtuldu. Yetkili, yerel işbirlikçi diye kastettiği kişinin İstanbul’da ikamet ettiğini söyledi ancak uyruğunu söylemedi.