Yasin Aktay kimdir? Cemal Kaşıkçı ve Hatice Cengiz ile ne ilgisi var?

Gündeme damga vuran Cemal Kaşıkçı olayında yeni gelişmeler.. Kaşıkçı'nın kendisine 'başıma bir şey gelirse AK Partili Yasin Aktay'ı ara' dediği kişi kimdir? Cemal Kaşıkçı ve Hatice Cengiz ile ne ilgisi var?

Yasin Aktay kimdir? Cemal Kaşıkçı ve Hatice Cengiz ile ne ilgisi var?
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 11:57
12 Ekim 2018 Cuma 13:23

Tüm dünya günlerdir Suudi gazeteci Cemal Kaçıkçı’ya kilitlendi. Akıbeti henüz belli olmayan Cemal Kaşıkçı hakkında çeşitli varsayımlar yapılıyor. Kayıp gazeteci hakkında ortaya çıkan yeni gelişmeye göre Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı ile son konuşmaları ortaya çıktı. Hatice Cengiz aralarında geçen son konuşmayı anlattı. Cengiz, Kaşıkçı'nın kendisine 'başıma bir şey gelirse AK Partili Yasin Aktay'ı ara' dediğini aktardı. Peki ya Yasin Aktay kimdir? Cemal Kaşıkçı ve Hatice Cengiz ile ne ilgisi var?

Dünya Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayına kilitlendi. Cemal Kaşıkçı'nın son sözleri ortaya çıktı. Gazetecinin bir cinayete kurban gidip gitmediği hala esrarını korurken Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz aralarında geçen son konuşmayı anlattı. Cengiz, Kaşıkçı'nın kendisine 'başıma bir şey gelirse AK Partili Yasin Aktay'ı ara' dediğini aktardı. Kaşıkçı'nın nişanlısına bir şey olursa haber ver dediği AK Partili isim kim?

Cemal Kaşıkçı’nın son sözleri ne oldu?

Cengiz, “Tabi ki bir tedirginliği vardı ama böyle bir şey olacağını asla tahmin etmiyordu” diye konuştu. Cengiz, "Ben gayriihtiyari ya da olağan dışı bir gelişme olması halinde nasıl davranmam gerektiğini sorduğumda böyle bir şeyin olacağını sanmıyorum pek ihtimal de vermiyorum demişti” dedi. Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na 2 Ekim'de giden ve bir daha kendisinden haber alınamayan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz konuştu. Kaşıkçı'nın kaybolduğu gün yaşananları anlatan Cengiz, “Tabi ki bir tedirginliği vardı ama kendisi de böyle bir şey olacağını asla tahmin etmiyordu” ifadelerini kullandı. Türk hükümetine güvendiğini söyleyen Cengiz, bu yaşananların siyasi kriz olmasının dışında insani kriz yönünün de olduğunu vurguladı.

Hatice Cengiz, konsolosluğa giderken Kaşıkçı'nın tedirgin olup olmadığı şeklinde yöneltilen soruya ise “Tabi ki bir tedirginliği vardı ama kendisi de böyle bir şey olacağını asla tahmin etmiyordu. Böyle bir şeyin olma ihtimali çok az diyordu. Yani bu bir konu olarak geçmemişti aramızda sadece ben gayriihtiyari ya da olağan dışı bir gelişme olması halinde nasıl davranmam gerektiğini sorduğumda böyle bir şeyin olacağını sanmıyorum pek ihtimal de vermiyorum demişti” diye cevap verdi. Cengiz, “Burada çok fazla bunu dile getirmek doğru değil ama Yasin beyle (Yasin Aktay) yakın dostlardı, eski bir arkadaşıydı kendisinin. Yasin beyi aramamı söyledi. Bunu bir direktif şeklinde değil ama haberdar etme mahiyetinde. Tabi ki bir çekincesi vardı çünkü duruşu gereği, ülkesi tarafından aranmıyordu fakat açıklamaları bir rahatsızlık unsuruydu” dedi.

AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın konsolosluk binasına girdikten sonra kaybolmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Yasin Aktay'ın Cemal Kaşıkçı hakkında açıklaması

Suudi gazetecinin kaybolmasından nasıl haberi oldu? - "Ofisimdeydim, misafirlerim vardı. Bilmediğim bir numara aradı. 16.41'de aradıklarını kaydettim. Hatice ben dedi. İsimle ilgili bir bağlantı kuramadım. Bir telaş, bir panik... Böyle çok telefon alıyoruz, ama bu sefer farklıydı. Cemal Bey'in nişanlısı Hatice Hanım, Cemal Bey konsolosluktan 5 saat çıkmadı dedi. Girerken de eğer şey yapmazsa sana haber vermemi istedi. Ben neden bana haber veriliyor dedim. Ne yapmalıyız dedi. Kapat ben bir bakayım dedim. Bir dakika falan düşündüm, ne anlama geliyor diye. 5 saattir olmadığına göre ciddi bir şey olması lazım dedim. Ortak tanıdıkları aradım, ne anlama geliyor dedim. Cemal girmiş dedim. Girme dedik ona kaç kere dedi. Ne yapabiliyorsanız yapın dedi. Ben de hemen bütün mercileri haberdar ettim. MİT'i aradım. Hakan Bey'e ulaştım. 5-10 dakikada ulaşması gereken her yere bilgi ulaştı. Bekleyiş başladı."

"Suudi Arabistan Büyükelçisi ile özel bir tanışıklığımız vardı. Farklı olduğumuz konularda tartışırdık. Türk medyasındaki Suudi Arabistan ile ilgili haberleri hep bana söylerdi. Ben de Türk medyası özgürdür, yazabilir. derdim. Sizin medyanız ve yetkilileriniz neler neler söylüyor diyordum. Allah'tan Türkiye'de, Arabistan'daki yayınları kimse çok duymuyor. Yoksa sansasyonel şeyler çıkıyor. Ben de bunları Sayın Büyükelçi'ye bunları söylüyordum falan. Böyle bir ilişkimiz vardı. İlk aramamda cevap vermedi. Nişanlısı aradı beni, konsolosluğa girmiş eşi çıkamamış dedim. Birkaç dakika sonra seni arayayım, nasıl olur böyle bir şey dedi. Kapattı, kapatış o kapatış. Aradım yine açmadı."

"Aslında muhalif değildi. Trump'a muhalifti. Trump'a muhalifliğinden sonra bunlar oldu. Katar konusunda destek istediler. Katar'a yapılanları tasvif etmedi. Sonra sürecin ardından Türkiye'ye geldi. Bu kadar tehlikeli olsalar beni dışarı salmazlardı diye düşünüyordu herhalde. Birkaç kere bunu konuştuğumuzu da hatırlıyorum. Washington Post'ta yazdıktan sonra artık tamamen muhalif görüldü. Sonraki süreci de biliyorsunuz zaten."

"Duyduğum kadarıyla kriminal balistik incelemeye izin çıkmadı. Teyit etmedim ama böyle duydum. Kriminal incelemeye izin yoksa 9-10 gün sonra gidecek ekip ne yapacak. Bir gazeteye kapısını açtı, bakın burada yok dedi. Bu baya bir mizah konusu oldu zaten."

"Kanaatim öldürülmüş olduğudur. Ama bu delillendirilmiş bir şey değildir. Teorik olarak yaşama ihtimali tamamen tüketilmiş değildir. Araçlardan birinde olabilir. Götürmüş olabilirler. Bir yerde kayıp bir nokta var. Güvenlik güçlerimizin hikayeyi tamamlamış olacaklarını düşünüyorum ama paylaşmadılar soruşturma açısından. Bir ihtimal de tamamlamak üzeredir emniyet güçleri."

"Suudi Arabistan'ın Türkiye'ye yaptığı bir yanlıştan bahsedeceğiz böyle bir şey varsa. Şu an isteseniz de istemeseniz de böyle bir töhmet var. 3-4 günlük yapılan rezervasyon... Bir günde çekip gittiler. Kimse buna takılmıyor. Kamera var ama biz kayıt yapmıyoruz diyorlar. Süs kamerası gibi. Para harcamayan esnaf para yokken korkutmak için kamera koyar ya onun gibi. Bu inandırıcı değil. Bir açıklamasının olması gerek."

"Şüpheleri üstüne çeken bir başka konu daha var. Yetkililer de 4 gün sırra kadem basıyor. Bir Büyükelçi'ye ulaşılıyor. Bana müsaade edin, öğreneyim, döneyim diyor. Onun dışında kimseye ulaşamıyorlar. Dünya sizi konuşuyor. Kıtır kıtır kesme ihtimaliniz konuşuluyor. Bir çıkın, gitti diyin ya."

Yasin Aktay kimdir?

Yasin Aktay, 20 Şubat 1966 yılında Siirt'te dünyaya geldi. Babasının ismi Kerem, annesinin ismi Hamame'dir. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden mezun oldu. Yüksek lisans ve doktorasını aynı üniversitede tamamladı. Yasin Aktay, Selçuk Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümünde, Sosyoloji doçenti ve profesörü olarak görev aldı. ABD'nin değişik üniversitelerinde araştırmalar yaptı, dersler verdi. Yasin Aktay'ın çok sayıda bilimsel kitap, makale ve bildirileri bulunmaktadır.

Çeşitli dergilerin editörlüğünü yaptı. TÜBA Üyesidir. Köşe yazarlığı yapmaktadır. Çok iyi derecede İngilizce ve Arapça, orta düzeyde Kürtçe bilen Yasin Aktay, evlidir. 2001 ve 2004 yıllarında ABD'nin değişik üniversitelerinde araştırtmalar yapıp ders veren Aktay, 1991 yılında bir grup arkadaşıyla birlikte çıkarmaya başladığı Tezkire dergisinin ve 2002 yılında yayımlanmaya başlanan Sivil Toplum dergisinin editörlüğünü yaptı. 2011 yılında TV Net'de başladığı Bakışaçısı programını hazırlamaya devam ediyor. AK Parti'de "Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Başkanı" olarak iki görev yürütmektedir. Yeni Şafak gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. Ankara merkezli Stratejik Düşünce Enstitüsü'nün onursal başkanıdır.

 

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar