Sarıkaya: ABD’nin boşalttığı hava sahasında kim hakim olacak?

Yazar Muharrem Sarıkaya, ABD’nin Suriye’den çekilme kararı sonrasında hava sahasına kimi sahip olacağı hakkında bir yazı kaleme aldı.

Sarıkaya: ABD’nin boşalttığı hava sahasında kim hakim olacak?
Son Güncelleme: 23 Ağustos 2019 Cuma 12:00
28 Aralık 2018 Cuma 08:59

ABD Başkanı Trump’ın Suriye’den çekilme kararı ABD medyası ve siyasetçileri tarafında tartışılan bir konu olmuştu. Trump, Erdoğan ile görüştüğünü ve DEAŞ’tan kalanları temizleyebilecek biri olduğunu söylemişti. Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, ABD’nin Suriye’den çekilmesinden sonra hava sahasına kimim sahip olacağı hakkındaki, düşüncelerini köşesine taşıdı.

Sarıkaya’nın yazısı şöyle:

“ABD Başkanı Trump, önceki gün Irak’taki askerlerine yaptığı sürpriz ziyarette de Suriye sahasından çekilme kararlılığını ortaya koydu.

Ancak konuşmada dikkat çeken en önemli unsur, “Irak’ta kalarak Suriye sahasını da kontrol edeceklerine” yönelik cümleleriydi.

Yani, Suriye sahasını boşaltmakla birlikte oradaki hakimiyetini bitirme düşüncesinde olmadığını sergiliyor.

Asıl nokta da bu aşamada başlıyor.

ABD, Irak’ta kalarak Suriye sahasını ne kadar kontrol edebilir?

Özellikle de DAEŞ karşıtı koalisyon gücü nedeniyle Suriye’nin kuzeydoğu bölgesinde elde ettiği hava kontrolüne çekildikten sonra ne denli sahip olacak?

Ya da bu boşalttığı hava hakimiyet alanı kime terk edilecek; Rusya’ya mı, Şam yönetimine mi?

Bütün bu sorular aslında Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yönelik operasyonun yönünün belirlenmesi için de önem arz ediyor.

Çünkü 300 kilometre derinliğe inmek için bir ordunun ardında sağlam bir lojistik destek ve hava savunma gücünün bulunması gerekiyor.

En küçük bir timi dahi sahaya yollarken ardından en az 15 kişilik lojiktik destek gücü bulundurmadan atılan adımın sahada yaratacağı risklerin ne denli yüksek olduğunu da güvenlik çalışanlar iyi bilir.

Üslerin durumu

Bir başka önemli konu da ABD’nin bölgede var olan ve savaş uçaklarının da inip kalkışına olanak tanıyan askeri hava üsleri…

Bu üsler çekilmesi halinde sahayı terk etmek istediği Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullanımına mı verilecek, yoksa ABD askeri orayı kendi bildiği gibi yönetmeye devam mı edecek?

Ya da bu üsler de Rusya veya Şam’ın kontrolüne mi bırakılacak?

Eğer 300 kilometre uzaktaki DAEŞ ile mücadele edilecekse ara lojistik üsler olarak buraların normalde Türkiye’nin kontrolüne bırakılması gerekir.

Bütün bunların da önceden belirlenmesi, tasarlanması ve ABD ile birlikte Suriye hava sahasında S-200, S-300’lerle etkinliği her daim hissedilen Rusya’nın da bu süreçte olurunun alınması gerekir.

Görünen o ki, Milli Savunma Bakanı Akar, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, MİT Başkanı Fidan ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Kalın’ın yarınki Moskova ziyaretinin temel çerçevesini bunlar oluşturacak.

Önce belirsizliklerin giderilmesi için çaba gösterilecek…

Savaşın sisi

Çünkü Harp Akademisi’nin ikinci sınıfından itibaren okutulan Napolyon’dan ilham alan ünlü askeri stratejist Carl Von Clausewitz’in (1780-1831) Savaş Üzerine kitabında da vurguladığı gibi “Savaşlar doğası gereği bilinmezlikler, belirsizliklerle dolu olgulardır…”

Buna “savaşın sisi…” adını verir…

Politikanın başka araçlarla sürdürülmesi anlamına gelen savaşta ise bu sis tahmin edilemez boyutta yoğundur…”

 

 

Bu içeriğimize de göz atabilirsiniz clear_all

Yorumlar